Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar İlhan YARDIMCI

Kanayan Bir Yara: Misyoner Faaliyetleri

İlhan YARDIMCI Yazar İlhan YARDIMCI
30 Kasım 2019
İlhan YARDIMCI
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

“Hristiyanların yerli maşaları olan Din düşmanları, temiz gençleri aldatmak için, (İslamiyet ilerlemeye engeldir. Hristiyanlar ilerliyor. Tıpta, savaşta, haberleşmelerde kullandıkları fen aletleri, gözlerimizi kamaştırıyor. Biz de Hristiyanlara uymalıyız…) gibi sözlerle, İslamiyet’teki güzel ahlakı, kardeşliği bıraktırmaya uğraşıyorlar ve Avrupalılara, Amerikalılara benzemeye ilericilik diyorlar. Gençleri, kendileri gibi İslam düşmanı yapmaya, felakete sürüklemeye çalışıyorlar. Halbuki İslamiyet, fende, sanatta ilerlemeyi emrediyor. Hristiyanlar ve bütün gayrimüslimler, babalarından, ustalarından öğrendiklerini yapıyorlar. Önceki neslin yaptıklarını, ufak tefek ilavelerle, tekrar yapıyorlar. Öncekiler yapmasalardı, bunlar hiçbirini yapamazdı.”. İfadeleri, İnternet sitelerinden aldığım bir yazının baş tarafı.
Kaos ve Hüsran Asrında, Sapla/Samanın birbirine karıştığı, Tevhit değerlerinin kaybolmaya yüz tuttuğu,Dinin içinin oyulduğu, kendilerine ilim adamı, Âlim etiketi yapıştıranların kiralık Ajan oldukları, Tefrika illetinin Ümmet/Milleti kanserden daha beter hale getirdiği bir zaman diliminde, Hristiyan Misyonerlik bir yara halinden çıkmış, kanamaktadır.
Zaman zaman Facebook’ta yer alan mesajlar üzerine, sözüm ona onlara göre KUTSAL KİTAP NEŞRİYAT’ından kitaplar istedim. Hemen gönderdiler.
MALİK isimli BİR HRİSTİYANDAN BİR MESAJ geldi:
“Merhaba. İlhan’a ulaşmaya çalışıyorum. Nasılınız? Benim adım Malik. Bursa’da oturuyorum. Kutsalkitap.org’dan size bir kitap gönderilmiş. Onu alıp almadığınızı öğrenmeye yazıyorum. Sorularınız varsa ya da birisiyle görüşmek isterseniz heykeldeki kiliseye uğrayabilirsiniz. Kiliseye uğrayamazsanız ve daha birisiyle görüşmek isterseniz Bursa Prostestan Kilisesi size yardımcı olabilir.
Bursa Protestan Kilisesi (Heykel’de) her Pazar günü saat 11:30’ta ibadet var ve her cumartesi günü Kilise 13:00-18:00 açıktır. Yani ziyaret etmek isterseniz sizi bekliyoruz. Kilise Necatibey Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi karşısındadır.
http://www.bursakilisesi.com
Rab sizi bereketlesin. İyi günler.”
Demek ki herkese bunu yapıyorlar. Zehirli bir yılan, akrep gibi,ellerine geçer avı hemen zehirleyebiliyorlar.
Bunu resmi makamlar bilmez mi?.. Yapacakları bir şeyler yok mu?…
Söz buraya gelmişken, kökü dışarıda bulunan Hristiyan Misyonerler hakkında bir not düşelim.
Sual: Misyonerlerin faaliyetleri nelerdir?
CEVAP
Genel olarak misyonerlerin görüşleri şöyle:
(Müslümanları Hristiyan yapmak, gerek Katolikler, gerekse Protestanlar tarafından çok makbul sayılan bir iştir. Çünkü, Müslümanları Hristiyan yapmak, çok müşküldür. Zira Müslümanlar, her şeyden önce ananelerine son derece sadıktır.
Ancak aşağıdaki hususlar iyi netice vermektedir.
1- Müslümanlar umumiyetle fakirdir. Fakir bir Müslümana bol para vererek veya ona bir hristiyan yanında iş imkanı sağlayarak, kendisini Hristiyanlığa teşvik etmelidir!
2- Müslümanların çoğu, din ve fen bilgilerinde cahildir. Ne Kitab-ı mukaddes, ne de Kur’an-ı kerim hakkında tam malumatları yoktur. İbadet etmek için kendilerine gösterilen bir tarzı, şartlarını anlamadan ve hakiki ibadetin ne olduğunu bilmeden, gafil olarak tatbik ederler. Çoğu Arabi bilmediği ve İslam ilimlerinden haberdar olmadığı için, Kur’an-ı kerimdeki ve İslam âlimlerinin kitaplarındaki ince bilgilerden tamamen habersizdir. Ezberledikleri bazı âyetlerin tefsirini bilmeden, okurlar. Hele Kitab-ı mukaddesi hiç bilmezler.
Onlara hocalık eden Müslüman din adamlarının çoğu da, İslam âlimi değildir. Müslümanlara, yalnız ibadetin nasıl yapılacağını gösterirler. Onların ruhuna hitap edemezler. Böyle yetişen Müslümanlar, din hakkında derin bilgi sahibi olmadan, dinin esaslarını bilmeden, gösterilen tarzda ibadet ederler. Müslümanlığa muhabbetleri, Müslümanlığın esaslarını bildiklerinden değil, ana-babalarından gördükleri ve hocalarından öğrendikleri şeylere olan kuvvetli imanlarından ileri gelir.
3- Müslümanların çoğu, kendi dillerinden başka lisan bilmezler. Hristiyanlığın lehinde veya aleyhinde yazılmış kitapları okumak şöyle dursun, dünyada böyle kitapların mevcut olduğundan bile haberleri yoktur. Onlara kendi dillerinde yazılmış ve Hristiyanlığı bol bol metheden kitaplar verin, okusunlar. Bu kitapları verirken, bunların içinde yazılı olan şeylerin onların anlayabilecekleri kadar basit ve açık ifadeli olmasına son derecede dikkat edin. İçinde ağır cümleler, büyük fikirler bulunan kitaplardan hiçbir fayda hasıl olmaz. Bunları anlamazlar ve okurken sıkıldıkları için, bir tarafa atarlar. Sade söz, sade cümle, sıkmayacak ifade esastır. Karşınızdaki insanların çok cahil olduğunu unutmayın.
4- Onlara daima şunu anlatın: (Madem ki Hristiyanlar ve Müslümanlar Allah’a iman ediyorlar. O halde rableri birdir. Fakat, Allah Hristiyanlığı hakiki din olarak kabul eder. Bunun ispatı meydandadır. Bakınız bir kere, görüyorsunuz ki, dünyada en zengin, en medeni, en bahtiyar insanlar Hristiyanlardır. Çünkü Allah, onları yanlış yolda olan Müslümanlara tercih etmiştir. İslam ülkeleri fakir ve zaruret içinde iken, Hristiyan ülkelerinden yardım dilenirken, ilim ve fende çok geri kalmışken, Hristiyan ülkeleri medeniyetin en yüksek mertebesine vasıl olmuş, her gün daha da ilerlemektedirler.
Birçok Müslüman, Hristiyan ülkelerinde iş bulmak için, oralara gitmektedir. Sanayide, ilimde, fende, ticarette, kısaca her şeyde Hristiyanlar Müslümanlardan üstündür. Bunu kendi gözlerinizle görüyorsunuz. Demek ki Allah, İslam dinini doğru bir din kabul etmiyor. Onun bâtıl bir din olduğunu size, bu hakikat ile göstermek istiyor. Allah, hakiki din olan Hristiyanlıktan ayrılanları cezalandırmak için, onları daima sefil, hakir, perişan bir halde bırakacak ve Müslümanların hiçbir zaman iki yakası bir araya gelmeyecektir.)
İşte misyonerler, bu yalanlarla Müslümanları aldatıp Hristiyan yapmaya uğraşmaktadır. Ellerinde bol para olduğundan, bu paraları büyük miktarda, bu maksat için kullanmakta, müesseseler, hastaneler, okullar, spor salonları, eğlence yerleri, kumarhaneler, fuhuş evleri kurarak Müslümanları iğfal etmeye, ahlaklarını bozmaya çalışmaktadır.
Zamanımızda, Yehova şahitleri denilen Hristiyan misyonerler, yukarıda yazılı tatlı, okşayıcı dillerle Müslüman yavrularını aldatmaya, Hristiyan yapmaya çalışıyorlar. Telefon rehberlerinden aldıkları adreslere, broşürler kitap ve risaleler gönderiyorlar. Şık, süslü giyinmiş güzel kızlar, kapı kapı dolaşarak, evlere bu kitap ve risalelerden bırakıyorlar.
Müslüman uyanık olmalıdır! Dinini bilmeyenin aldatılması daha kolay olur. Dinimizi öğrenmek için piyasadan rasgele kitap almak doğru değildir. Bilhassa günümüzde yazılan Mısırlı, Suriyeli yazarların kitapları çok bozuktur. Bid’at ehlinin kitapları değil, bin yıldan beri her asra ışık saçan İslam âlimlerinin eserleri okunmalıdır. [Hakikat Kitabevinin yayınları, bu kıymetli eserlerden Türkçeye tercüme edilip derlenerek hazırlanmıştır. www.hakikatkitabevi.com adresinden okunabilir ve temin edilebilir.]
MİSYONERLERİN YALANLARI
Sual: Misyonerler, Avrupa’nın kalkınmasına Hristiyanlığı sebep gösteriyorlar. Hristiyanlığın hüküm sürdüğü Ortaçağda, Avrupa geri değil miydi? Hristiyanlık, hangi gelişmeyi emretmektedir?
CEVAP
Bugün Hristiyanların refah içinde olmasına karşı, müslüman ülkelerinde bulunan halkın fakir ve perişan olmasının din ile hiçbir alakası yoktur. Aklı başında olan herkes; eğer bugün müslümanlar zaruret içinde iseler, bunda kabahatin kendi büyük dinleri İslamiyet’te değil, bu dinin esaslarını bilmeyen veya bildiği halde tatbik etmeyenlerde olduğunu görür.
Hristiyanların fen sahasında ilerlemesinde ise, Tevrat ve İncillerin değil, iman etmedikleri halde, Kur’an-ı kerimin gösterdiği saadet yoluna sarıldıkları, böylece kendi çalışkanlıklarının, gayretlerinin ve sebatlarının sebep olduğunu derhal fark eder.
Bizim dinimizde, çalışmak, dürüst ve sebat sahibi olmak, her şeyi öğrenmek, tekrar tekrar önemle emrolunduğu halde, bunu yapmayanlar şüphesiz ki, Allahü teâlânın gazabına uğrayacaklardır. Yoksa, müslümanların geri kalmalarının sebebi, hristiyan olmadıkları için değil, hakiki müslüman olmadıkları içindir.
Japonlar hristiyan olmadıkları halde, Kur’an-ı kerimin emrettiği gayret ve dürüstlük neticesi olarak optikte Almanları; otomobil sanayiinde Amerikalıları geçti.
1985’de, Japonya’da 5.5 milyon otomobil yapıldı ve bütün dünya buna hayret etti. Japon halkı, refah içindedir. Elektronik sanayiinde de, dünyayı geçmiştir. Japon hesap makineleri, Japon bilgisayarları, Japon mikroskopları, Japon teleskopları, Japon fotoğraf makineleri dünyayı kaplamıştır. Bunların hristiyanlıkla bir alakası yoktur. Yalancı misyonerler acaba buna ne diyecekler ki?
Hristiyanların yerli maşaları olan din düşmanları, temiz gençleri aldatmak için, (İslamiyet ilerlemeye engeldir. Hristiyanlar ilerliyor. Tıpta, savaşta, haberleşmelerde kullandıkları fen aletleri, gözlerimizi kamaştırıyor. Biz de Hristiyanlara uymalıyız) gibi sözlerle, İslamiyet’teki güzel ahlakı, kardeşliği bıraktırmaya uğraşıyorlar ve Avrupalılara, Amerikalılara benzemeye ilericilik diyorlar. Gençleri, kendileri gibi İslam düşmanı yapmaya, felakete sürüklemeye çalışıyorlar. Halbuki İslamiyet, fende, sanatta ilerlemeyi emrediyor. Hristiyanlar ve bütün gayrimüslimler, babalarından, ustalarından öğrendiklerini yapıyorlar. Önceki neslin yaptıklarını, ufak tefek ilavelerle, tekrar yapıyorlar. Öncekiler yapmasalardı, bunlar hiçbirini yapamazdı.
Tarih gösteriyor ki, fendeki yenilikleri, hep müslümanlar yaptı. Fen bilgilerini, fen aletlerini yüz sene evvelki hâle kadar yükselttiler. Bu terakkilere, hep İslam dini ve bu dini tatbik eden İslam devletleri sebep oldu. Hristiyanlar, haçlı seferleri ile İslam devletlerini yıkamadıkları için, siyasi oyunlarla, yalanlarla, hilelerle, içerden yıktılar. Bunların topraklarında, muhtelif rejimler kurdular. Fakat, İslamiyet’i yok edemediler. Müslümanlardan kalan, fendeki keşiflere, ilaveler yaparak bugünkü terakkiyi kendilerine mal ediyorlar. Yalnız kendi keyiflerini, zevklerini, menfaatlerini düşünenler, kötülüklerini ortaya koyduğu için, fen ve sanatı emreden İslamiyet’e gericilik diyorlar. Yahudiler, Hristiyanlar, hatta başka din mensupları da Cennete, Cehenneme inanıyor, Mabedleri dolup taşıyor. Bu inananlara gerici demediklerine göre, fenne, sanata değil, zevk ve sefaya, ahlaksızlıklara ilericilik dedikleri anlaşılıyor. Böyle asılsız ve haksız yalanlarla, İslamiyet’e küstahça, ilk saldıran İngilizlerdir.
Şimdi müslümanların, İslamiyet’in emrettiği, fen bilgilerine de sarılmaları, yine büyük sanayi kurarak yeni aletler yapmaları, Hristiyanlardan üstün olarak, bütün insanlığı saadete kavuşturmaları gerekir. (İnternet sitelerinden)

Paylaş
Etiketler: engeldir. HristiyanlarHüsran AsrındaislamıyetkaossavaştaTıpta
Önceki Yazı

Yedinci Koğuştaki İyi Adamlar

Sonraki Yazı

10. Uluslararası Boğaziçi Zirvesi Gerçekleşti

İlhan YARDIMCI

İlhan YARDIMCI

İlişkili Yazılar

Din ve Ahlak

Hastalar Risalesi Hastalıkla Barışmaya ve Bağışıklık Sistemini Güçlendirir

13 Ocak 2022
5k
Din ve Ahlak

Şikâyet ve Karamsarlık Sonsuzu…

05 Kasım 2021
5k
Anı / Günce

Bir Damla ve Düşündürdükleri

29 Ekim 2021
6.4k
Edebiyat & Sanat

Şikayet!..

26 Ağustos 2021
5k
Sonraki Yazı

10. Uluslararası Boğaziçi Zirvesi Gerçekleşti

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap