Yaşantının esasıydı yürümek, kendi tarzına göre de hareket etmek. Hareketli olmak, yaşamdan zevk almak demekti. Çünkü yaşantıyı ayakta tutan yürümekti.
Kaldırımda yürüyoruz, çim sahada koşar gibi. Spor yaparcasına hareketli. İleride yaşam aktivitesinde yer almak için.
Sporcu kimliğiyle kaldırımda insanlar. Herkes yürür ama yürümedeki farklılık, karakterleri oluşturan, genlerinden gelir. Genlerin tayin ettiği karakterler de yürüme tarzını belirler.
Kaldırımda yürüyen insanlar arasında beni taklit eden olacak ama benim gibi yürüyen olmayacak. Olmayacak o hırsta bir kişi, başarmak için koşan bir kişi.
Dünyada insanların yaşam alanları belirlenirken, herkesin kendine göre davranacağı bilinmektedir. Onun için bu kendine has olan kader kişiye aittir.
Yürürken düşünür, düşünür kurallara uymayı ve insanlığa yararını. Yaşanan zorlukların nasıl aşılacağını. Zorlukları aşmak için yapılacak olan çalışmaları. Doğayı tanımanın önemini ve değerini.
Doğayı tanımayan da kaldırımda, bilgisizliğinin nerelere etki ettiğinin farkında olmadan yürüyor. Yürüyor iletişim kurmayı beceremeyen, kolaycılığa kaçan kavgacı iyilikten haber olmayan da kaldırımda. Kaldırımda niyeti bilmeden yürümek.
Kaldırımda işgalden başka bir işe yaramayan, doğadan ve güzelliklerinden habersiz, kendini bile bilmeyen kişiler. İletişimi bilmeyen yalnız kötülükle yoğrulmuş bir iç dünyanın sahibi. Değer bilmez, dünyanın yıkıcı bir elemanı. Böyle elemanların öğrenmeye bile niyeti olmadan salınıyor kaldırımın başında.
Kaldırımda yürüyoruz, doğanın güzelliğini hissederek, saygıyla. Saygı duymalıyız bilinçli ve ölçülü yürüyene. Spor için sağlık için yürümek, dost kazanmak ve dostça kaldırımda olmak için yürümek.
Kaldırımda yürüyeceğiz ve bisiklet ile geçenlere bakıp saygı duyarak.





















