Hayatın olmazsa olmazlarından olan kadın ve erkek!
Kadın ve erkek konusunda farklı yaklaşımlar söz konusu olmuş, halen de olmaktadır. Elbette ki bu, doğal bir durumdur. Ancak herhangi bir konuda bir yaklaşım ortaya koymadan önce bunun alt yapısının iyi hazırlanması önem arz etmektedir.
Kadın ve erkeğin birçok konuda aynı olmadığı ifade edilmektedir. Kimileri erkek ‘Güçlüdür’ de ondan aynı değillerdir diyebilir. Ancak eşitliğe de bu pencereden bakınca yanlışa düşmek kaçınılmaz olmaktadır. Evet, günümüzde kadın-erkek eşitliğine de bu ve benzeri pencerelerden bakıp yanlışa düşenler oluyor! Hayır! Öyle değil işte, kıstas bu olmamalı…
Anlaşılması için meseleyi kendi bakış açımızdan açmamız gerekirse: Birçok konuda olduğu gibi kadın ve erkeğin aynı olmadığı meselesinde de farklı düşüncedeyim. Benim gibi, herkesin her meselede kendine özgü bir bakış açısı vardır. Bu da fıtri bir yaklaşım biçimi olsa gerek. Meselelere farklı açılardan bakılır veya farklı pencerelerden görülür. Bu, fıtri bir tavır ve davranış biçimdir.
Erkek dişi gibi değildir 3/36
Evet, kadın ve erkek aynı değildir, zira çocuk babasından korkup söyleyemediklerini annesine söyler. Çocuk babasına yalan söyler, ama annesine söylemez… Çünkü anne rahimdir, bağışlayandır. Ve bu yüzden de çocuk baba korkusuyla yalana başlar diyebiliriz… Çünkü korkan yalana sarılır… Ve bir yalanını örtbas etmek için on yeni yalan daha üretir…
Günümüzde özellikle de coğrafyamızda yaşanan sıkıntıların altında yatan da, Ortadoğu toplumunun ataerkil/pederşahi bir toplum oluşudur belki de. Günümüz mevcut Ortadoğu halklarından oluşan toplumlarda kaçı doğrular üzerine oluşan, doğruluk karakteri üzerine inşa edilen bir toplumdur? Böylesi bir toplum, doğrular üzerine oluşan karakterli bireyleri ne kadar hazmeder acaba!
Erkek ve kadın aynı değildir.
Çünkü erkek zulmü, şiddeti sembolize ediyorken, kadın adaleti ve sevgiyi sembolize etmektedir.
Erkek; nobranlıktır, asiliktir, bencilliktir… Erkeklik değil… Kadın ise; merhametliliktir, yarenliktir, verimliliktir… Kadınlık değil… Kadın ile kadınlığı, erkek ile erkekliği birbirine karıştırıyoruz aslında…
Nasıl ki erkek ve kadın ayrı şeylerdir; kadın ve kadınlık, erkek ve erkeklik de apayrı şeylerdir.
Bazı kadınlarda erkeklik mevcut olduğu gibi, bazı erkeklerde de kadınlık mevcut olabilmektedir.
İşte erkeklerin kadınlara üstünlüğü değil, kadınlarda da mevcut olabilen erkekliğin, erkeklerde de mevcut olabilen kadınlıktan üstünlüğü varsayılmıştır…
Yani her iki cinste de mevcut olması olası olan erkekliğin kadınlığa üstün oluşudur, erkek değildir üstün olan.
Kadın erkek gibi değildir…
Kadın mütevazıdır; yavrusunu sesiz sedasız 9 ay 10 gün taşır, kanıyla besler ve doğurur, erkek ise mütekebbirdir; çocuk doğar doğmaz, “Erkek adamın erkek çocuğu olur” diye böbürlenir durur!
Her şey aslına döner, aslından emareler ve izler taşır… İşte bu yüzden de erkek ve kadın aynı değildir.
Çünkü erkek topraktan, kadın ise insandandır.
Toprak göğe karşın dişil/kadındır. Evet, gök eril, toprak da dişildir…
Ve erkek topraktan, kadın ise insan/Adem’den yaratılmıştır…
Buna göre erkeğin yaradılış maddesi dişil, kadınınki ise erildir…
Ve bu yüzden de kadın ve erkek aynı değildir, olamaz da…
Kadın ve erkek nasıl aynı olsun ki yaradılış sebepleri dahi aynı değildir.
Kadının erkekten olduğu tezinden yola çıkarak, erkeğin kadından üstün veya daha iyi olduğu neticesine varmak yanlıştır. Zira elma ağaçtandır ama ağaç yenilmez hatta ağaca yapılan hizmet de semeresi olan elma içindir. Unutulmamalıdır ki; elma ağaçtan meydana gelmeseydi, ağaç değersiz bir sopa oluverirdi.
Erkek, bilinmeyeni bilmek için yaratılmış iken kadın, bu yolculukta erkeğin sıkılmasını ve daralmasını önlemek, huzurlu bir yolculuk yapabilmesini sağlayabilmek için yaratılmıştır.
Ayrıca cins üstünlüğü, birey üstünlüğünü gerektirmez… Başka bir ifade ile cins olarak erkeğin erkeklik ve kadınlık temel alınmak suretiyle kadından üstün olması, her erkeğin de her kadından üstün olacağı anlamına gelmez.
Bazı erkekler erkeklik meziyetini taşımıyor olabilir… Bu iş erkeklik taslamak ile olacak şey değil… Hatice ve Firavun, Meryem ve Nemrut, Asiye ve Kenan misali…
Erkek ve kadın aynı değildir, çünkü erkek sorumludur… Evet, erkekler kadınlardan üstün değil, kadınlara karşı sorumludur. Kadınlar, erkeklerin huzurlarıdır ve kişi huzurunu korumada mükelleftir…
Kadın ve erkek aynı değildir, olamaz da.
Kimileri bunu kadın aklının erkeğinkinden az/eksik olmasına bağlar, hayır! Çünkü sanılanın aksine; kanan erkek, kandıran da kadındır.
İşte, bana göre bu yüzden de kadın ve erkek aynı değildir…
Cinsler elbette ki ayrı olacaktır…
Ne erkek olmak ayıp ve eksikliktir ne de kadın olmak…
Çünkü cinsiyet tercihi değildir.
Fakat asıl ayıp ve eksiklik; tercih dahi edilemeyen cinsiyetin doğal ve doğuştan olan meziyetlerini diğer cinsi ezme ve sömürü aracı kılmaktır…
