Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Muhammet YÜRÜK

Kadın Olmak (!)

Muhammet YÜRÜK Yazar Muhammet YÜRÜK
29 Aralık 2008
Muhammet YÜRÜK
3
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Ne kadar zor günlerdi yaşananlar şimdi düşünyorumda…

Doğarken yapmıştı hayat ona ilk adaletsizliğini. Oysa o ne kadar da sevimli bir bebekti, küçücüklerdi elleri, sıcak bir kucak arar gibi. Fakat babası böyle olmasını istememişti ki. O erkek adamdı oysa, nasıl biz kızı olabilirdi ki. Şimdi ne diyecekti ki arkadaşlarına, köy yerinde kız çocuğunu ayıp sayarladı. Şükran’a çok kızmıştı Hasan, neden ona bir erkek çocuk daha vermemişti ki. Ya zavallı Ayşe, onun  suçu neydi peki. Hasan nedense zor sevmişti Ayşe’yi. Tek tesellisi ölen annesiydi, adına Ayşe ismini vermişti, ama Ayşe için yaşanacaklar yeni başlıyordu. İlk yıllar Ayşe’nin en güzel yıllarıydı, çünkü bebekti henüz, büyümemişti. Seneler birbirini kovaladıkça küçük kız da büyüyordu. Okula gitme yaşı gelmişti sonunda, Ayşe okula gidecekti. Fakat bu nasıl olabilirdi ki, Hasan için bu yaşlar tam çalışma zamanlarıydı.

Küçük Ayşe artık babasına yardım edebilirdi. Nede olsa artık o bebek değildi. Şimdi dışarı çıkarlar, hayvanlara yem nasıl verilir öğretirdi Hasan kızına. Nede olsa bu da bir tür eğitim değilmiydi, herşeyden önce ailesi önemli değilmiydi. Ayşe büyüdükçe daha iyi anlar olmuştu hayatı, oysa hayat… Hasan ilk kez Ayşe’yi dövmek zorunda kalmıştı bugün. Dövmek, ama ne dövmek…

Hasan sabah kalktığında kızının hayvanları otlatmaya götürmediğini öğrenmişti. Önce birkaç tekmeyi eşi Şükran’a atmıştı. Fakat zavallı kadın anca kendine geldiğince anlamıştı yediği sopanın nedenini. Belki vurmadan önce sormayı deneyebilsedi kocası, belki de… Ama Hasan için şimdi önemli olan şey Ayşe’ydi! Gerçekten telaşlanmıştı kızına. Belki de ilk kez o zaman anlamıştı onu sevdiğini. Fakat akşama yakın eve geldiğinde Ayşe, babasının, elinde kalın bir sopayla kapıda beklediğini görmüştü. Hasan bu kez vurmadan önce sormuştu, “neredeydin” diye. Fakat aldığı cevap onu o kadar çok sinirlendirmişti ki…Önce birkaç tokat vurmuştu kızına,  küçücük yanakları kıpkırmızı oluvermişti hemen. Üstelik bu gün hava biraz da soğuktu, Ayşe babasından yediği tokatla bırakmıştı kendine soğuk toprağa. Fakat şimdi tokat yerini tekmeye bırakmıştı, ardından sopaya. Şükran Hanım çok denedi kızını babasının elinden almayı, ama ona nasıl gücü yetebilirdi ki. Ne de olsa güçlü olan oydu, o erkekti… Son bir hamleyle zorda olsa kızının önüne atabilmişti kendini. Şimdi o tekmeler ve sopa darbeleri Şükran Hanım’a geliyordu. Ama o anneydi sonuçta, büyüktü, küçücük kızının bedeni bu darbelere dayanamazı ama kendisi dayanabilirdi kocasının tekmelerine, ama o…

Hasan her tekmesinde yüksek seslede bağırıyordu kızına,“Nasıl gidersin okula benden habersiz  hemde onca iş dururken”. Evet işte sebep buydu, Ayşe sabah abisiyle birlikte okula gitmişti, Şükran Hanım’dan gizli. Ayşe okulla böyle tanışmıştı işte. Onun son macerası da olamayacaktı üstelik bu. Hasan babasından böyle görmüştü. Erkek çocuklar karılarına bakabilmek için iş güç sahibi olmalıydı, okula gitmeliydi. Oysa kızlar bir gün el kişisi olacaktı nasılsa, kocaları kendilerine bakardı. Bu gün Ayşe 17 yaşına gelmişti sonunda. Artık pazarlık zamanı da gelmiş oluyordu böylece. Hasan’a civar köylerden teklifler geliyordu kızı için. Kimi 5 koyun, kimi 5 dana, kimi onlarca altın…

Tabi tüm bunlar kızı Ayşe içindi. Hasan ilk kez bir kız çocuğunun kötü bir şey olmadığını düşünüyordu şimdi. Fakat bu karar o kadar da kolay olmamıştı Hasan için, iyi ölçüp iyi tartmalıydı. Köy yeriydi nede olsa, herkesi tanıyordu. Ayşe’nin adı çıkabilirdi, millet dedikoduyu severdi nede olsa. Sonunda karar kılınmıştı. Remzi’nin oğlu Ali’ye verecekti Ayşe’yi. Hem o diğerlerinden daha fazla başlık parası teklif etmişti. Söz kesildikten sonra bir ay içinde yapılacaktı düğün, yoksa hoş karşılanmazdı. Evlendiklerinde ikiside 17 yaşındaydı. İlk zamanlarda yolunda gitmişti herşey. Sonra birgün bir haber gelmişti Hasan’a, kızı kaçmıştı, bir başka erkekle kaçtığı söyleniyordu. Hasan deliye dönmüştü bunu duyunca. Oysa kimse Ali’nin Ayşe’yi neden dövdüğünü sormuyordu bile. Ayşe kocasından sürekli dayak yer olmuştu son zamanlarda. Fakat şimdi bunların önemi yoktu. Nede olsa Ali kocasıydı onun. İnsan kocasına söz bile söylerse günahtı onlar için. Şimdi herşey bir kenara bırakılacaktı, söz şimdi töredeydi. Törenin kuralları katîydi; Ayşe ölmeliydi. Bunu yapacak en uygun kişi ise şimdi 19 yaşında olan abisi Mehmet’ti. Oysa Mehmet’in hayali hep bir üniversite okumaktı. Fakat burada karar babadaydı. Mehmet’e üniversite izni çıkmadığı için şimdilik babasına yardım ediyordu. Nasılsa yakında da askere gitmeliydi. Fakat şimdi daha önemli bir şey vardı, kızkardeşi Ayşe, o ölmeliydi.

Mehmet şehre gitmişti, Ayşe’yi bulması zor olmamıştı. Kızkardeşi, halalarının yanına gitmişti. Mehmet Ayşe’yi gördüğünde neredeyse onu tanımayacaktı. Eli, yüzü, gözleri hep yara bere içindeydi. Ali onu dövmüştü, o da bu yüzden kaçmıştı. Fakat Ali’nin karısına attığı iftira onun şuanda öldürülmesi gerektiğini söylüyordu. Mehmet’se kardeşine söz hakkı bile vermemişti. Tetiği çektiğinde anlamıştı oysa hatasını. Hayalleride böylece son bulmuştu Mehmet’in ve de Ayşe’nin.Mehmet 8 sene sonra çıkmıştı hapishaneden. Şimdi bir üniversitede öğrenciydi. Ona öğretilen ne törenin anlamı var artık onun için, nede namus uğruna işlediği cinayeti. Yanında ise ne öldürdüğü kızkardeşi vardı, nede babası. Çünkü babası o içereyken ölmüştü. Annesi ise amcasıyla evlendirilmişti. Yeni bir hayata merhaba dedi Mehmet. Ne annesi, ne babası ne diğerleri… Şimdi istediği tek şey geleceğiydi. Amacı okuyup öğretmen olup töreyi anlatmaktı, töre cinayetlerini bitirmekti. Tüm bunları nerden mi biliyorum. Ben kimmiyim. Ben şuanda öğretmenlik okuyan biriyim. Ben geleceği sabırsızlıkla bekleyen biriyim. Çünkü ben Mehmet’im.  Dipnot: Bu yazı tamamıyla bir kurgudan ibaret olup, kişi adları ve karakterler hayal ürünüdür.

Paylaş
Etiketler: hayattoplumyaşam
Önceki Yazı

Asansör Psikolojisi

Sonraki Yazı

Geleceğimiz Can Çekişiyor!

Muhammet YÜRÜK

Muhammet YÜRÜK

İlişkili Yazılar

Muhammet YÜRÜK

Doğada ve Siyasal Yaşamda Denge

04 Eylül 2012
5k
Muhammet YÜRÜK

Aşkın Anatomisi

03 Nisan 2010
5k
Muhammet YÜRÜK

Aile ve Toplum

28 Mart 2010
5k
Muhammet YÜRÜK

Bir İyilik Yapar mısınız?

06 Eylül 2009
5k
Sonraki Yazı

Geleceğimiz Can Çekişiyor!

Yorumlar 3

  1. mehtap says:
    17 yıl önce

    çok iyi ama ben fıratın anne ve babasının adını sordum?

  2. ayşe says:
    17 yıl önce

    kadın olmak… ben daha şanslıyım galiba yazıdaki ayşeden öğretmen olmayı başardım zorluklara rağmen ama bu yazılanlar kimsenin umrunda değil

  3. Muhammet Yürük says:
    15 yıl önce

    Sayın Ayşe Hanımi sizin bunu başarmış olmanıza gerçekten çok sevindim. Sayın Mehtap Hanım, üzgünüm ama yorumuzunu anlayamadım. Her ikinize de yorumlarınız için teşekkür ederim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap