Resul Kurt: İşverenlerin işyerindeki ortamından, işyerindeki koşullardan kaynaklanan riskleri tespit ederek bu anlamda çalışanların güvenliğini sağlanabilmesi için 30 Haziran 2012 tarihinde kabul edilen 6331 sayılı iş sağlığı güvenliği yasasıyla bir düzenleme yapıldı. Ve risk değerlendirmesiyle işletmelerde iş kazası, meslek hastalığına sebebiyet verecek tehlikelerin önceden belirlenerek gerekli önlemlerin alınmasını sağlamak büyük bir önem taşıyor. Ve bu anlamda özellikle dokümantasyon, güncelleme, risk kontrol talepleri, riskleri belirleyip analiz etme gibi bir takım önemli işlemlerde bütün iş yerleri için büyük bir önem taşımaya başladı.
İŞVEREN EKİP KURMALI
İş sağlığı ve güvenliğinde işverenlerin bir ekip kurarak veya profesyonel ortak sağlık güvenlik biriminden hizmet alarak bu işlemleri yapabilmesi mümkündür. İşverenler risk değerlendirmesini kendi başkalığında bir ekiple yapabileceği gibi bir işveren vekilini de görevlendirerek yapabilir. İşyerindeki iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri, çalışan temsilcileri, destek elemanları, bütün birimleri temsil eden 1’er 2’şer kişiden oluşan kadroyla bir ekiple riskleri kontrol ederek, bu çerçevede, bu risklerin ne şekilde giderileceğine, çalışanların tehlikelerden nasıl uzaklaştırılacağını, tehlike kaynaklarının nasıl yok edileceğini belgelemek zorunda diyebiliriz.
Tabi risk değerlendirmelerini bir kere yapmak yetmiyor. Çok tehlikeli işyerlerinde iki yılda bir, tehlikeli işyerlerinde dört yılda bir, az tehlikeli işyerlerinde de altı yılda bir risk değerlendirilmesinin yenilenmesi gerekiyor. Ve mutlaka risk değerlendirmesiyle ilgili olarak da işverenlerin ortaya çıkacak sonuçları dikkatli bir şekilde analiz etmesi, risk değerlendirme raporunda mevcut tespit edilen tehlike kaynaklarının da mutlaka ortadan kaldırılması, yok edilmesi gerekiyor. Özellikle birçok işyerinde ortak alanlarda var. Aynı zamanda bir işyeri bir katta birkaç işyerini paylaşabiliyor. Aynı alanda birkaç farklı şirket olabiliyor. Özellikle plazalarda, iş merkezlerinde, iş hanlarında bu durumu rahatlıkla görebiliriz. Bu her işyerinin ayrı ayrı risk değerlendirmesi yapması gerektiği sonucunu ortaya koyuyor ve burada eğer risk değerlendirmesi çalışmalarını işverenler kendi aralarında koordine ederlerse hem birbirlerini hem de çalışan temsilcilerini karşılıklı bilgilendirmek suretiyle daha sağlıklı bir sonuca ulaşma imkanı söz konusu olacak.
DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR
Risk değerlendirmelerinde bir takım önem arz eden noktalar var. Eğer risk değerlendirme raporunuz yoksa para cezaları var. Risk değerlendirme yapmayan için 3 bin 234 lira para cezası var. Ayrıca aykırılığın devam ettiği her ay için de 4 bin 851 lira para cezası uygulanıyor. Bu herhangi bir zamana yayılmış yükümlülük değil, ben bir yıl sonra beş yıl sonra yaparım hiç önemli değil diyemiyoruz. Burada risk değerlendirmesinin mutlaka 1 Ocaktan sonra yapılması gerekiyor. Bugün risk değerlendirmesini halen yapmamış vatandaşlarımız varsa biran önce risk değerlendirmesini yapmaları doğru olacaktır.
Apartmanda sonuçta kapıcı çalışıyorsa bir işyeri. Apartman kapıcısının çalışma koşullarından kaynaklanan bir takım sıkıntılar var mı yok mu, bunların da değerlendirilmesi lazım. Mutlaka bütün kapıcı çalıştıran apartmanlarda risk değerlendirmesini yapma zorundayız. Bunu tabi şöyle de değerlendirebiliriz. Hani apartmanlar gibi işyerlerinde özellikle Çalışma Bakanlığı’nın hazırladığı bir dokümantasyonda var. Apartmanlar gibi ekonomik imkanları daha kısıtlı olan kurumların, birimlerin en azından bu tür yüksek maliyetli ve ciddi bir birikim gerektiren konularda problem yaşamamaları için apartmanları da düşünerek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız güzel bir çalışma yaptı ve burada en azından apartmanlar basit bir değerlendirme metni hazırlayarak sıkıntılardan karşılaşılmasının önlenmesi de mümkün olacak.
