Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Muhsin DURUCAN

İstanbul, Kan Kaybediyor!

Muhsin DURUCAN Yazar Muhsin DURUCAN
06 Ağustos 2017
Muhsin DURUCAN
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

“Dünya tek ülke olsaydı başkenti İstanbul olurdu.”

Napolyon Bonapart / Fransız devlet adamı  

‘Ya ben İstanbul’u alacağım, ya İstanbul beni…”

Fatih Sultan Mehmet /  İstanbul fatihi

Turist olarak gelen yabancının aklını alırdı.İş aramaya gelen Anadolu insanı için: “İstanbul’un taşı toprağı altın.” olurdu. ‘Arayan mevlasını da belasını da bulur‘ düşüncesi geçerliydi. Alışkanlık yapardı İstanbul…

Geçmiş yıllarda Boğaz’ı gözlemleyerek etkilendim ve ilgili şiirimi kaleme aldım. Dilerseniz içselleştirerek okuyalım.

Duygu duygu İstanbul

Pencereden Haliç’i yakaladı gözlerim
Umut yüklü motorlar denizde düşe kalka
Bir eylül sabahında İstanbullaştı sevgim
İstanbul’da İstanbul’u yaşamak bambaşka.

Türkü tadı gecede upuzun minareler
Uçuşan martıları sevinçten çığlık çığlık
meydan okur yıllara tarih tarih değerler
Al lâle güzelliği renk renk güler uygarlık.

Boğaz’da mavi boncuk anıt anıt yapılar
Ürkme, titreme gelir düşündükçe şöyle bir
Görkemini bozmasın fırtınalar, boralar
Şiirce güzellikler yaşanmıştır kim bilir.

Şerit şerit yolları gerdanda bir nakıştır
Soluklu düdük sesi uzaklardan duyulur
Geçmişten geleceğe muştulu bir bakıştır
Arayan mevlasını, belasını da bulur.

Acımasız dalgada kırıtır Kız Kulesi
Kaçışan yağmurları dökülür sicim sicim
Evrenin sabahları güzel midir böylesi
Ellere gülümseme ceylan gözlü sevgilim.

Muhsin DURUCAN

Şimdilerde dört yanı ateşle çevrili İstanbul’un… Bu ateş engelliyor insanın, kültürün, sanatın, zenginliğin ve refahın buraya akmasını…

Ülkemizin her kentinde olduğu gibi İstanbul’umuzu da savaştan kaçan Suriyeliler doldurdu. Şimdilerde Olumsuzlukları diz boyu… Batı ülkelerinden belli nedenlerle gelmeyen turistlerin yerini yeşil dolarlı Araplar aldı. Kiralık ve satılık işyerlerinin sayılarının artması da düşündürücü!

Sadece kentin belleğinin silinmesinden, Beyoğlu’nun başka bir yere dönüşmesinden falan söz etmeyelim, 20 yılda betonla örülen Şanghay’da gibi hissediyor duyarlı insan kendini. O sade ama renkli, hem tarihi, hem yeşili bol, dünya güzeli kenti gitti…Yerini ruhsuz AVM’lerle dolu, sokakları ve kaldırımları insanlara değil araçlara hizmet eden, büyüye büyüye kalan son ormanlarını ve çevresindeki şirin köyleri yutan bir canavar aldı! Yükselen o çirkin devasa gökdelenler, bir başka olumsuz görüntü!  Bu konuyla ilgili bir başka şiirimi anımsadım:  

Nerede temiz çevrem

Serin mi serin nefesti canlılara ormanlar /  Bir yemyeşil örtüydü, belirgin özelliğim  / Yaktı, kesti ve tüketti acımasız insanlar./ İnsafsızca güzelliğimi bitirdiler benim.

Masmavi deryamız çöple zehirle doldu /  Kıyılarda insanlar denizi göremez oldu / Renk ahenk doğada güzel çiçekler soldu / Acımasızca suyumu kirlettiler benim.

Koskocaman duvarlar örülüyor çevreme / Okşamak da, uzanmak da yok çimlere / Olanca yakınmam, besbelli eğitimsizlere /  İsyandayım, çevremi kararttılar benim.

Bak, uçurtmalar kırık kanat yeryüzünde /  Şimdi yıldızlar bile kırgın, gökyüzünde / Kapkara canavarlar kapandı, üzerinde / Umarsızım, çevremi kararttılar benim.  

Hani, çayırda sürüsünü güden çobanım /  Meltemler estirerek şarkılar okuyanım / Nerde gülen yüzlü güneş, içimi ısıtanım / Umutsuzum, çevremi kararttılar benim… 

Muhsin DURUCAN

İstanbul’da yaşayanlar, kalitesiz yaşam süren robotlara dönüştürüldü. Sevgi, saygı kayboldu. Toplu taşıma araçlarında gençler, uyuma numarası rolünü oynuyorlar. Özgecilik gitti, yerini bireycilik aldı. Giyimi kuşamı ve davranışı ile örnek alınan öncesi ve  68 kuşağı vardı. Onun yerini elinden telefonu düşürmeyen, okumayı öteleyen Z kuşağı aldı. Erkekler sakallı, kızlar yırtık pantolonlu modasını yeğlediler.

Devlet okulları kalitesini yitirdi. Yüzlerce apartman özel okullar açıldı. Öğretmen sendikaları; giyimleri, kuşamları ve davranışları ile öğretmene yakışır görünüm ve davranışın uzağında kalmaya yönlendirdiler. İşlevlerini yapamadılar. Üyelerinin çıkarları yerine kimi kendi çıkar hesaplarını ön plana aldılar. Oysa  Eğitimin önemi hiç bir zaman yadsınamaz. M. Kemal Atatürk,’ün özdeyişi, her zaman geçerli olmalı: “Eğitimdir ki  bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder.” 

İstanbul’da yaşayanların gereksinimleri dikkate alınmadığından  doğal çevrenin dengesi bozuldu! Ticari amaçlı gayrimenkul projeleri, sadece bu güzelim kenti bir ucubeye dönüştürmekle kalmadı, aynı zamanda zekâmıza da zarar verdi! Bu yapılar, aslında yeşil vadileri tıraşlayarak ve kuşları yuvalarından kovarak yükseldi. İstanbul’umuzu kaybettik. Her tepe oyuldu, betonla dolduruldu; bir tepeden bakarken, aralarda can çekişen 3-5 koru dışında, Boğaz’ı çevreleyen yeşili göremez olduk.

Uzmanların söylediğine göre; İstanbul’da kişi başı yeşil alan miktarı 1 metrekareye kadar düşmüş! Belirtildiğine göre; Kişi başı yeşil alan miktarı  Stockholm’de 90,  Viyana’da 60,  Singapur’da 46,  Amsterdam’da 45, New York’ta 27, Şanghay’da bile 18 metrekare…

Eskiden eğri büğrü de olsalar alçak binalar ve ağaçlı sokaklarla doluydu bu güzel kent… Onların yerini boğucu dev beton bloklar aldı. İstanbul’da kirli hava soluyoruz. Dünyanın her yerinde çeşmeden su içilirken, burada sağlıksız plastik şişelerden paramızla su içiyoruz. Yiyecek ve içecekler iyice bozuldu.

Ahlaki ve ekolojik (çevreyle ilgili) sınır tanımayan bu büyüme sadece doğayı değil, İstanbulluları da yok ediyor. Bu kent artık insanı hasta ediyor. Kirlilik artıyor, çirkin devasa binalar etrafımızı sarıyor, trafik başlı başına sorun oldu. Araç sayısında sınırlama yok. Önüne gelen araba alıyor. Çoğu evlerin otoparkları da olmadığından araçlar yolları tıkıyor. Anarşi türü olumsuzluklar çoğaldı. Can güvenliği de düşündürücü! İstanbul’un beyefendisi de hanımefendisi de kalmadı. Victor Hugo söylemiyle: “Öyle sahipsiz, sarp kayalıklarda  bir adadır ki onur /  Bir kez dışına düşen, bir daha giremez içine  hep dışında durur.”

İstanbul’un nüfusu her yıl yüzde 2 artıyor, trafiğe her yıl yüzde 5 yeni araç giriyor. İnsanı gözeten dengeli bir kalkınma politikası olmayınca da burada yaşamak giderek olanaksızlaşıyor. Büyümeyi teşvik etmek ve artırmak için kentlinin nefes alabileceği yerlerin yerine kâr konulu odaklanma geçerli oldu.

Köprüydü, havalimanıydı derken delik deşik edilen Kuzey Ormanları’ndan, çevresindeki baskıyla ağaçları kuruyan Belgrat Ormanı’ndan geçerken gördüm.  Sayısı iki elin parmağını geçmeyen parklarımızı bile yitirmek üzereyiz. En son, füniküler hattı için Aşiyan Parkı’ndaki ağaçlar işaretlendi. Kesilecek ya da taşınacaklarmış…

“İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı”  sözcüklerini dizeleyen Orhan Veli,  İstanbul’u bugün dinlese; kuş seslerini de, rüzgârın uğultusunu da duyamayacak. Yalnız iş makinelerinin seslerini duyacak. Öteki şairler ve yazarlar da bugünü görseler, elbette yazdıklarına şaşıp kalacaklar!

Vah İstanbul vah! Acı ama gerçek, kan kaybediyor. İstanbul bitti. İstanbul’u bitirdiler!

Paylaş
Önceki Yazı

Kurban Bayramı Tatili 6 Gün Olacak mı?

Sonraki Yazı

Benden İçeru…

Muhsin DURUCAN

Muhsin DURUCAN

İlişkili Yazılar

40 Yıllık Meslek Hayatımdan
Edebiyat

Demli Bir Yazı

07 Kasım 2025
5k
Mesam Genel Kurulu AKM’ de Gerçekleşti 2025
Etkinlik

Mesam Genel Kurulu AKM’ de Gerçekleşti 2025

06 Kasım 2025
5k
Cumhuriyet Erdemdir
Gündem

Cumhuriyet Erdemdir

29 Ekim 2025
5k
Şiir Okumak & Türkü Dinlemek
Edebiyat

Şiir Okumak & Türkü Dinlemek

24 Ekim 2025
5k
Sonraki Yazı

Benden İçeru...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap