Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ertuğrul ERDOĞAN

İşkence Odası’ndan Naklen Yayın!..

Ertuğrul ERDOĞAN Yazar Ertuğrul ERDOĞAN
07 Mart 2012
Ertuğrul ERDOĞAN
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Sinema dünyasından “Ölümcül Deney”,  “ Resident Evil Deneyleri” filmlerini belki izlemiş olabilirsiniz ancak bilim adına  yapılan “Milgram Deneyi”ni hiç işittiniz mi? Bu deneyde neler olup bittiğini okuduğunuzda  olaylara empatiyle yaklaşacak ve günümüz dünyasında yaşanan siyasi olaylarla da bağlantı kurarak kendinizi de yargılamadan yapamayacaksınız!..

İsterseniz bu deneyin ne olduğundan biraz bahsedelim; “Milgram Deneyi” erk yani otorite sahibi bir kişi veya kurumun isteklerine kendi vicdanı değerleriyle çelişmesine rağmen itaat etmeye ne ölçüde istekli olduklarını ölçme amacını güden bir deney dizisinin genel adını sözlükler söylüyor.

Deney Nazi Savaş suçlusu Adolf Eichman’ın Kudüs’te yargılanmasından üç ay sonra Temmuz 1961 de başlar ve bu deneyin amacı da; “Eichman ve Yahudi Soykırımı’nda yer alan yüz binlerce yardakçısının sadece kendilerine verilen görevi yerine getiriyor olabilir mi ve onların hepsi “yardakçılık” suçuyla suçlanabilir miydi? Sorusuna yanıt bulmak için yapılmış bir deneydi. Ve bu deneyi yapan Stanley Milgram; sıradan bir insanın sadece bir deney bilimcisinden aldığı emirle başka bir insana ne kadar acı çektirdiğini ölçmek için basit bir deney düzenlediğini söylüyor.

Öyleyse buyurun hep birlikte deney odasının izleme bölümüne geçelim. Sakın deneye tabi tutulan öğrencilerin bağrışmalarından fazla etkilenmeyin, bu yalnızca bir deney!

İçeride 40 denek öğretmen var. Yapmaları gereken elleri, kolları ve boyunlarından bağlanan ve 15 den 450 volta kadar çıkabilen elektrik akım kablosuyla bağlanan aktör öğrencilere sorular sormaktır. Öğretmen denekler bu öğrencileri de kendileri gibi katılımcı olduğunu ve öğretmen denek rolünü kura ile aldıklarını zannetmekte ve öğrencilere sorular sorulmaya başladıktan sonra bilemedikleri her soru için voltaj artırımı yapılmaktadır. Sorular sorulmaya başlar ve 150 volta kadar öğrencilerden bir ses çıkmaz ancak 160 voltajda artık bağrışma sesleri ortalığı çınlatır. Öğretmenler bu bağrışma ile soruları kesmek isterler ancak otorite emir verir ve devam edilmesini ister. Bu arada volt 290’ı gösterdiğinde bağrışmalar kulakları kemirir. Soru soran yüzlerin ifadesi öğrencilerinki gibi olmaya başlar. Soruları bırakmak isteseler de “erk” ısrarcıdır.

Şalterler 390’a getirildiğinde öğretmenlerin belleklerinden Hitlerin “SS” leri geçmeye başlar.  Otorite de Hitler’in sloganını ardı ardına attığında, buna öğretmenlerde öğrencilerin bağırışları arasında tekrar eder.

İşte size işkence odasından denek yayını ve sonuçları;

Farklı ekonomik ve kültürel ortamlardan seçilen 40 denek yani öğretmenlerden hiç biri 300 Volttan önce deneyi terk etmez. Yine 40 denekten 24’ü 450 Volta kadar çıkmış (%65) Bu deney Princeton, Münih, Roma, Güney Afrika ve Avustralya’da tekrarlanır ve 450 volta kadar çıkan denek oranı bazı yerlerde %85’e kadar çıkar. Yine deneyden en masum kişilerin bile uygun ortam bulduklarında kişilik değişimine uğrayabildiklerini, destekçi bulan kişilerin sadistleşebileceği, bir kişinin bile desteğinin ya da engellemesinin diğerini etkilemede etkin rol oynayabileceği ortaya çıkmış…

Deney salonundan çıktınız, kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Bu deneyi Dünya veya Türk siyasi hayatı ile örtüştürebiliyor musunuz?  Ben kendimce bir tahlil yaptım ve bu deneyi Türkiye dışındaki bir ülke için hayal ettim…

İsterseniz önce hayal ettiğimiz ülkenin çalışan kesimini denek yapalım. Demokratik haklarını sokaklarda arayanlara 100 voltluk cop,  150 voltluk biber gazı verildiğinde bir de  baktık ki,  yine sokaklarda hakkını arayanlar çoğunlukta,  bu kez 300 voltluk elektrik ve basınçlı su  ile dağıtıldı, ardından 450 voltluk tutuklamalarla iktidara karşı gelme, darbeye teşebbüs ve huzuru bozmaktan yargıya intikal ettirilerek bu işe girişeceklere göz dağı verildi.. Şimdi hayal ettiğim ülkede çalışanlar kuzu gibi ne verilerse itiraz etmeden kabulcü oldu…

Çalışanlar sustu, deney başarılıydı…

Sırada medya vardı. Onların da gazetelerde dili çok uzundu. Her şeye maydanoz oluyorlardı. Köşe yazarlarından bazıları zehir zemberek yazılarıyla halkın kafasını bulandırıyordu. Hizaya getirmek için önce küçük bir voltaj verilerek gazete patronları uyarıldı. Onlarda yazanlarını uyardı. Ama içlerinden bazıları “Ben hür yazarım ezelden beri” diyerek yazmaya devam ettiğinde bu kez iktidarın maliyecileri patronları fena sıkıştırmaya başladı. Voltaj gittikçe artıyordu, patronlar söz dinlemeyen gazetecilerinin işine son vermekte buldu. Bu da yeterli değildi. Birisi çıkıyor, iktidarın işine gelmeyen bir kitap çalışması daha yayınlanmadan, bazıları da Özel Mahkemelerin gördüğü davalar ile ilgili yayınlarıyla halkın kafasını bulandırıyordu. Bu böyle olmazdı,  mutlaka voltaj artırılarak bir gecede evlerinden alınması gerekiyordu. Öyle de oldu. Voltaj 450’lere gelse de hala davaları sürüyormuş

Gazeteci ve Patronları susturuldu, Deney başarılıydı…

Sıra Ordu’ya gelmişti.. Hayal ettiğim bu ülkenin yıllardır darbelerden çok canı yanmıştı.  Asker bu,  her adımını planlı olmak zorundaydı.  Onlarda öyle yaptı.  Ülkesinin rejimini tehdit eden her ne olursa olsun karşısındaydı. Artık zırt- pırt darbeymiş, bilmem ne kararları gibi tehditler oluşturmamalıydı. Voltaj verilmesi lazımdı, Önce darbe eğitimi hazırlayan ve katılanların  “Darbe” plancısı olarak tutuklanması, sonra da “Terör örgütü kurmaktan” tutuklanarak “Terörist” damgası yaftası ile içeri alınması lazımdı. Öyle de oldu, darbe ile ilişkisi olduğu iddiası ile onlarca muvazzaf ve emekli askerler evlerinden bir gece de alınarak tutuklandı. Ardından voltaj artırılarak subaylara sıra geldi ardından generaller derken 450 volt verildiğinde ise Genel Kurmay Başkanı’ da tutuklanarak tam kadro cezaevlerine konuldu…  

Ordu’da hizaya getirildiğinde, deney başarılıydı…

Yargı’da eksiklikler vardı. İşte en büyük engel buydu. Çıkarılan her kanun ya üst mahkemelerden dönüyor ya da iktidarın elini kolunu bağlıyordu. Önce yazar, gazeteci, ordu mensuplarının uzun tutukluluk sürelerinin voltajları ayarlandı. Üst mahkemeler hizaya getirilmeliydi. Yeni bir organizasyonla voltaj tekrar yükseltildi.  Her kanun muhalefetin itirazıyla geri dönmemeliydi.  Özel mahkemelerde tutuklananlar lehine şerh koyan yargı mensuplarının tayinleri yapılmalıydı, voltaj ayarlanıp yapıldı.  Hükümetin beğenmediği davalara bakan yargı mensupları da çok olmaya başlamıştı. Onlara da voltaj ayarlaması ile haklarında soruşturma başlatılarak, diğer yargı görevlilerinin hizaya gelmesi sağlandı…

Yargıda tamamdı, deney yine başarılıydı…

Öğrencilere ne dersiniz?

akmayın bu hayal ettiğim ülkenin öğrencilerine, demokratik haklarını kullanayım derken bazen sofraların baş tacı yumurtalarla üniversitelerine gelen konuşmacılara atarak kendilerini zora sokuyorlardı.  Protesto ettikleri için aylarca içeride tutularak okullarından uzaklaştırılan, üç yumurta attı diye 10 yılı aşkın ceza talepleriyle kanı kaynayan ana kuzusu öğrencilerde korktular… Onlarda beyaz teslim bayrağını okullarına diktiler…

Ya muhalefet partileri? Bunlar olmasa ülke ne güzel idare edilecekti.  İşte sıra ona geldi. Haklarında fezleke ile susturulabilir miydi?  Voltajın dozu artırılarak karalama edebiyatı ile kendisine oy verenlere şirin görünmeyi medyadaşlarıyla yapmaya çalıştılar…

Bu hayal ettiğim ülkede yaptığım deneyde geriye kim kaldı dersiniz?  Muhalif halk, onlarda zaten yukarıdaki voltaj ayarlarını gördükçe empati ile korkudan uyuşmuş ve suskunlar…

Sahi bizim ülkenin demokrasisi kaç voltajda bilen var mı?

Sürçü lisan ettiysek affola!…

Önemli açıklama;  Yukarıda yazılanların Türkiye’mizle ilgisi olmayıp,  dünyanın her hangi bir ülkesinde olabilecek gelişmeler ışığında hayal ürünü olarak yazılmış olup, hiçbir kişi ve kurumları bağlamamaktadır. 

Paylaş
Etiketler: ikence odasıişkenceterör ögütü
Önceki Yazı

Abur Cubur Olacağı Budur

Sonraki Yazı

Yalnızca 8 Mart’ta mı?

Ertuğrul ERDOĞAN

Ertuğrul ERDOĞAN

İlişkili Yazılar

Edebiyat

Miğfere Küçük Yumruk

14 Nisan 2022
5k
Ertuğrul ERDOĞAN

Nare

16 Şubat 2022
5k
Ertuğrul ERDOĞAN

Âdem İle Havva’nın Kemikleri Sızlamaz mı?

01 Şubat 2022
5k
Edebiyat

Âdem İli Havva’nın Kemikleri Sızlamaz mı?

20 Ocak 2022
5k
Sonraki Yazı

Yalnızca 8 Mart'ta mı?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap