Liderler mitinglere başladı, adaylar ağırlıklı sahil şeritlerinde karşınıza çıkıyor, zaman daralıyor. Seçim atmosferi ise geçmişe kıyasla, daha renksiz. Mağduriyet senaryoları, ortamı germe metotları, kamplaştırma çabaları kabak tadı veriyor.
Ve hala o eski heyecan yok. Pazara gidiyorsunuz, halk seçimi değil, artan fiyatları konuşuyor. Yılların pazarcısı yaşlı amcaya “Seçimden ne bekliyorsun” diye soruyorum. “Hiçbir partiye inanmıyorum, vaat bol, sonuç yok. Yarım asırdır bir memleket düzelmez mi yahu. Fiyatlara bakın, hepsi bizim toprağımızda yetişen ürünler. Toprağını koruyamayan, birşey yapamaz” diyor.
Güzel laf.
***
Bu arada adaylarımızdan bir ricamız olsun. Lütfen muhalefet partilerinin adaylarını pazarlarda güneş gözlükleri ve ellerine itinayla aldıkları maydonozlar, topraklarını üfleyerek dokundukları patateslerle görmeyelim. Sevgili adaylarımızın, Lacoste gömlekleri, Timberland ayakkabılarıyla “Mazotu 1.5 liraya indireceğiz” diye zıplayarak bağırmaları hakiki bir tahammülsüzlük yaratıyor.
***
Ve iktidar partisi adaylarına gelince.
En büyük ricamız yüzünü gösteren güneşin nimetleri peşinde sahil beldelerine akın etmemeleridir. Ufak bir yanlış anlaşılma var; iktidar partisinin sahillerde olmasının yolu, adayların buralarda boy göstermesi değildir.
Aksi halde Urla’da katmerini, Çeşme’de kumrusunu ağzına atacakken, karşılarında iktidar partisi adaylarını gören vatandaşların boğulma riski doğmuştur.
Tüm adaylara seçim sattı mahallinin Güzelbahçe, Urla, Çeşme hattından ibaret olmadığı acilen hatırlatılmakta yarar var.
***
Evet İzmir’de seçim süreci daha çok Başkent merkezli sürüyor. Adaylarımızın ekstra heyecan yarattığını söylemek şimdilik zor.
İş dünyasına gelince, genel seçime ilgi onlarda da zayıf. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seçim sürecinde en büyük mali katkıyı sağlayan İzmir iş dünyasının muhatap alacağı isim sayısı sınırlı. En yoğun İstanbul Borsası eski Başkanı İbrahim Turhan’a yakın olma gayreti içindeler. Turhan’ın içe kapanıklığı aşılmaya çalışılıyor.
***
CHP’de ise Çiller’e benzetilen Selin Sayek Böke revaçta. Kendisine üst üste davetler yapılıyor.
Maliye eski Bakanı Zekeriya Temizel ise iş dünyasının belki de en uzak olduğu isim. MHP’de ekonomi dünyasından olmamasına rağmen ilgi duyulan bir aday ise Alsancak Devlet Hastanesi eski Başhekimi Aslan Savaşan. Olası bir koalisyon hükümetinde Savaşan’a sağlık bakanı gözüyle bakılıyor.
Evet şimdilik gözlemler bunlar.
Seçime kadar izlenimlerimiz aktarılacak, gözümüz adayların üzerinde olacaktır.
Ne de olsa 7 Haziran, önümüzdek dört yılın en kritik tarihi olmaya devam ediyor.
