“Uğruna bir şeyler yaptığınız için pişman etmeyecek insanlar için çabalayın. Sizin verdiğiniz bütün emekleri görmezden gelen insanlar için değil… Çünkü bir şeye boşa emek verdiğinin farkına varmak kadar kırıcı bir şey yok hayatta…”
Sabahattin Ali
TDK Sözlüğünde İnanmak:
(-e) 1. Bir şeyi doğru olarak benimsemek: Bizim şairlerimiz sanatın sanat için olduğuna inanırlar, başka bir ereği olabileceği akıllarına gelmez. -N. Ataç.
2. Birini doğru sözlü olarak bilmek, güvenmek: Ben size inanırım.
3. Bir şeyin varlığını, doğruluğunu kabul etmek: Bu başın bir kadına değil, bir hamala ait olduğuna inanmak zor değildi. -P. Safa.
4. Sevecek, güvenecek ve bağlanacak en yüksek varlık olarak bilmek, iman etmek: Tanrı’ya inanmak.
5. Kanarak aldanmak: Her reklama inanmayın. 6. İman etmek.
TDK Sözlüğünde Güvenmek:
(-e) Güven duymak, güveni olmak, itimat etmek: “Bu işte size güveniyorum. Kendimi kuvvetli görmek biraz fazla kendime güvenmek olur.” H. E. Adıvar.
Sevinmek. 2. Ümit etmek. Bel bağlamak, itimat etmek. Sevinmek.
***
* Günümüzde inanmak ve güvenmek sözcükleri erozyona uğradı. İnsan, insana, insan kardeşine beklenmedik davranışta kayıtsız kalmakta ki, karışışındakinden şüphelenmektedir.
* Bir ülkenin ekonomisi bozulursa insanı da bozulur. Dolandırıcı ve yankesicisi artar. Telefonda inandırıp profesör düzeyindeki insanları bile soyarlar. Sizde kayıtlı olmayan numaraları açmaktan çekinirsiniz. Yolda yürürken çantanızı çarpıp kaçarlar. Güven içinde yaşayamazsınız.
* Edinilen bilgilere göre; teftiş – denetim kaldırıldıktan sonra öğretimin kalitesinin düştüğüne koşut yönetici ve öğretmen görevini yapmaz oldu. Özel okulların ya da kursların sayısı çığ gibi arttı.
* En yakınlarınız size bilgi vermeden arkanızdan dolanır. Sonuca gittikten sonra ancak bilginiz olur. Size inanmayanların haksızlığa uğramasını da içinize sindiremezsiniz.
* Piyasada her gün artan fiyatlara karşı mal satanlar, olması gerekenden daha çok zam yaparlar. Bir yerde 25’e aldığınızı başka bir yerde 12’ye alırsınız. İnanma duygunuz körelir ve güveniniz kalmaz.
* Reklamlara kanıp kargo ile alış veriş yaparsınız. Gelince bakarsınız ki ya bozuktur ya da beklediğiniz gibi değildir.
* Kurumların için boşaltılmıştır. Size iadeli taahhütlü ibaresi ile gelen gönderiyi PTT dağıtıcısı getirmez. “Evde bulunamadı.” Der ve iade edilir.
* Yüklüce aylık ücretini ödediğiniz Türk Telekom, internet hizmetini düzenli sağlamaz. Telefon edersiniz ananınız soyadını defalarca sorar. Sonuç alamazsınız. Teknik elaman gelir, beklediğiniz çözümü bulamazsınız.
* Kullanmakta olduğunuz bilgisayar ve cep telefonu ortamında ne yazık ki güven kalmadı. Niyeti iyi olmayanlar, tüm bilgileriniz kullanılabilir.
* Durakta gelmesini beklediğiniz otobüs saatinde gelmez. Bir şeyler söylersiniz, ya dinlemez ya da ters yanıt verir. Hepsi kendi başına derebeyi oldu.
* Kısacası: Günlük hayatta bu tür örnekler çoğaltılabilir. Daha neler neler… İnanmak ve güvenmek kayboldu, denetim yapılmadığından kalite düştü ve gerisinde strese bağlık olumsuzluklar bıraktı.
*
