Zamanında İmam-ı Azam ile herhangi bir konuda tartışmaya girip de galip çıkan görülmemiştir. Hem derya gibi ilmi, hem de herkese nasip olmayan zekâ ve mantığı sayesinde hepsinden kendisi galip çıkıyordu.
Abbasi Halifesi Me’mun İmam-ı Azam’ı Kufe’ye kadı yapmak istiyordu. İmamı çağırdı ve bu niyetini açıkladı. İmam-ı Azam yönetimin yanlışlıklarına alet olmamak için bu teklifi kabul etmedi.
– Ben kadılık yapamam, dedi.Halife de herkes de kabul ederdi ki ondan iyi kadılık yapacak bulunamazdı. Bu nedenle Halife sert çıktı:
– Yalan söylüyorsun, sen kadılık yaparsın! İmam-ı Azam akan suları durduracak şu cevabı verdi:
– Eğer ben yalan söylüyorsam, yalan söylediğim için kadılık yapamam, çünkü yalancıdan kadı olmaz. Eğer “yapamam” dediğim zaman doğru söylüyorsam, sözümün gereği olarak kadılık yapamam. O halde her iki halde de kadılık yapamam,
__________________________________
İmam-ı Azam, herkesin bildiği gibi bizim mezhep imamımızdır. İlimde, takvada öyle bir mertebeye ulaşmış birisinin kadılık yapamaması gayrikabildir. Ancak, bu olaydaki incelik, devrin hükümdarının yanlışlarına göz yumup, ona alet olmamak için kadılığı kabul etmediğini, hatta bu uğurda hapishanede kırbaçlar altında can verdiğini hocalarımızdan duyduk.
Şimdi soruyorum, o günkü teklif bugün bize yapılsa, yani bizleri hak etmediğimiz bir makam veya mevkie getirilmek istense, cevabımız ne olur. Herhalde balıklama atlarız. Biz teklif edilen görevi yapabilirmiyiz veya yapamazmıyız. Hatta bırakın birilerinden teklif gelmeyi, birilerinin ayağını kaydırıp yerine geçebilmek için çevrilen entrikaları görüyor ve şahit oluyoruz.
Her görevin büyük veya küçük kendi çapında sorumluluk ve vebalı olduğunu unutmamalıyız.
Allah hepimize basiret versin.
Şanla, şöhret, makam, mevki
Görünüşte çok hoş şeyler
O makam sahibi beyki
Hesap günü bilmem neyler.
Şöhret uzaktan buz gibi
Yakar insanı köz gibi
Sanki gelinlik kız gibi
Şükrani’yi harap eyler.
ŞÜKRANİ
E-Mail:stoprak_58@hotmail.com
