İlah tek olur… Üç olursa üçüde eksiktir… Eksik olana ilah denmez… Bağımlı olana ilah denmez… Ulu denmez. Sınırlıdır..
Yaradan ilahtır yaradılana ilahlık verdiğn an, ilahsızlığa inanmış olursun. Tarihte
yaradılana ilahlık verilmiş… Varlığı bile kendinden olmayana ilah denilemez… Ululanamaz o…. Yücelenemez o…
Tarihde kendiden güçlü gördüğü her şeye ilah demiş insan… İnsanı ilahlaştırmış… Teslis insanı ilahlaştırdı
Güneşi yıldızı ilahlaştırmış insan,sonraki insanlar yaradılanı da ilahlaştırmaya başladılar
hz İbrahim zamanında insanı ve yıldızları ilah sayan insanlar vardı… Her kabilenin bir totemi vardı
Peygamberimiz zamanında putlar vardı… İnsan yaradılanı ilahlaştırdı yaradılan sadece bir tecelliğah… Tecelli eden esma… Zatı zaten bilinmezlerden sıfatları da yaradılana verilemeyecek kadar genişkapsamlı… Ruhundan üfürdü diye hiç değiliim deme. Eşrefi mahlukatım diye hiç değilim deme. HİÇSİN sadece tecelligahsın yaratılan esmayı bile taşımaktan aciz .Varlık Allahın gölgesidir de sanma o misal ve benzetmeden ibaret. Gölgesi bile değil aradılan. Ayna güneşi içine alır görüntüyü içine alır ama var edilenler aynadan da aciz… BİR HİÇ… Allahın görüntüsü gölgesi yok ki… Varlık gölge varlık olsun ve varlık görülmeyene ayna olsun… O misallendirmedir sadece… Sadece esması tecelli ediyor varlıkta ve esmasının da kapsamlı bir hali tecelli ediyor… Allah’ı böyle ulula.Varlıkla birlik sanma Allah’ı….
Yaratılan nasıl ilahlaştırıldı… Allah’a ait olan güç tecelliğaha verildi…
Yaratılandaki güç sadece emanetti… Yaratılana verilen emanetti…
Yaratılanda tecelli eden ilahtı… Yaratılan bağımlıydı bağımsız sanıldı… Kaynak sanıldı… Tecellinin kaynağı ilah…
Tevhidin gerçekleşmesi için tecelligâhtır yaratılan de… Sahip değil. Bağımlıdır yaratılan de bağımsız değil…
Mesela “peygamber şefaate yetkilidir…” denilmesin
diyenler şunu demeliler… Peygamber de tecelligah olacak şefaate demeli.
Kaynak değil.bağımlı peygamber de demeli… Öğretilmesi gerekilen bilgi bu… Her şeye şirk deyip çıkıyorlar…
İki yok bir var. Yetkili bir tane diğerleri emenetçi… Sahip bir tane diğerleri emanetçi… Bağımsız bir tane
Diğerleri bağımlı… Yani ululanacak hamd edilecek ve ihtiyaçsız bir tane de…
ENE sini ilahlaştıranlar hz Ademden beri var. Hz Adem’in zellesi… Şeytanın isyanı da enesini ilahlaştırmadır
Karunun malı gösteriş amacına kullanışı secdesizliktir…secdesizdi Firavun makamını secde ettirmemişti…
ve makamı İsrail oğullarına zulümdü… Ene ilahlaştırmak hz Ademin oğlu Kabilde de vardı…
Kurbanı kabul olunmadı… Enesini ilahlaştıranın ibadeti kabul olmaz… Enesine esmadan küçük bir zerre düşen Firavun çok büyük sandı kendini…. Esmadan zerrenin milyonda bir zeresi bile düşmemişti payına. Allah öyle ulu ki… En büyük güç en ulu sanılan yaratık… Sıfırdır hiçtir onun ululuğu karşısında .Hz İsanın ölü diriltmasi hiçtir… Bütün bildiğimiz ululuklar hiçtir onun ululuğu sınırsız çünkü…
Yusufun kardeşleri de enesini ilahlaştırdı… 4Irkçı tutumlular secdeli sayılamazlar…
Secde ve yokluk hiçlik şart…her eylemde
her halde her inançda her düşüncede ssecdelilik nedir diye sorarsak Kur’an bize bunu öğretiyor…
Adına günah haram yasak denilen şeyler yasak meyve… CAenneti yitirmemize sebeptir bu varlıkta
Dünyanın cehennem olmasını istemeyen enesine secde ettirsin. değilse Müslümanım dese de Hristiyan kadar zalimdir
Hiristiyan teslise inanıyor.müslüman ise ilah ve enem diyor… Biri ikiliyor biri üçlemiş…
Secdeli değil…yani asi ikisi de.Hemen tevbe etmezse namazı hacı kurbanı kabul değil…Kabil gibidir yani.
Hz Adem tevbe etti… Zalemna dedi… 2″Şeytan gibidir her günahkâr günahına tevbe etmedikçe…
Mesela malı ben kazandım diyen zekat vermeyen şeytandan farksızdır Kur’anı. Kur’anı doğru anlayalım. Kur’anı anlamak için önce esmayı anlamak gerekir. Esmayı anlamayan müfesir değildir. Kur’an kendini tefsir eder… Esma anlaşılsa… Ayetle ayetin tefsiri yetmez esma anlaşılmadan Kur’an anlaşılama. Tek tefsire kavuşulamaz.tek şeriate de kavuşulamaz. mezhep ve tarikat tefsirleri bir kesimin tefsiri olmaktan öte geçemez kur’an… Tefsiri teklemeliyiz ümmet bir olsun ümmet bir birini boğazlarken Kur’an insanlığı İlahta nice birleştirsin kardeş etsin… Tefsiri teke düşürmeliyiz…
Yasak belli şirk belli günah belli…Şeytanın günahı belli tevbe etmeyen isterse abid olsun yeri belli
Doğru anla Kur’anı… Hz Ademi tevbe kurtardı… Tevbe et ve secde ettir
malına makamına evlatlarına sana verilenlere secde ettir… Halin eylemin düşüncen secdeli olsun…Asi yani ululamayan hal şeytanın halidir Kabilin halidir karunun halidir Firavunun halidir… Duyguların secdeli olsun yani Allah’ı ululasın. Küresel güçlerden korkan… Allahtan kork… Onlara tebliğle sorumlusun tebliği yapacak cesaretin de kalmadıysa Allahtan kork .onun çetin azabı seni bekliyor. Musa’yı Firavunun sarayında büyüttü.tebliğ görevini yapma cesaretin hep olsun….
Hz Adem yasak meyveye yöneldi yani
cennet nimetinin şükrünü yapmadı elinden alındı
Şükrünü yapmadığın secde ettirmediğin her nimet elinden çıkar bu varlıkda… Kur’anı doğru anla..
Kur’ana inanıyorum demek yetmez… Peygambere inanıyorum demen yetmez…
Allah bir demen yetmez. Enen secdeli değilse… Ve de tevbeli değilse… Yerin belli…
Dertli şimdi Seccadeler
Dertli şimdi seccadeler
Gül seccadeler
Sevilmez mi şu seccade
Der bana haydi namaza
Dertlenir de dertlenir
Unutulacağım sanar
Dedemin duvarda asılı seccadesi
Duvarda gül o seccade…
Der bana haydi namaza
O gül seccade
O dedemin seccadesi
O çiçek odama
Der bana haydi namaza
Desem bir gece
Gel seccade
Sıcak yatağım diken oldu bana…
Unutur bütün dertlerini seccade
Dedemin duası kabul olur mu?.. Bir gün Allahım
Belki derim bir gece:
Gel seccade
Gül seccade.
Alnım susuz bir çöl seccade
Bana çiçek sende mutluluk sende
Tüyleri ıslak, tüyleri sıcak hâlâ…
Der bana haydi namaza
Dedemin seccadesi bir çiçek…
Dertli o çiçek
Bahar hep odamdaydı
Duvara asılmış yıllar önce
O yıllar çiçek bana
Odamın en güzel çiçeği o seccadem
Der bana haydi namaza
O seccadelerin en çiçeği bana
O seccade dedemin baharından bir çiçek
Der bana haydi namaza
Seccadeler unutuldu
O güller unutuldu
Zaman ahir zaman