Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Senai DEMİRCİ (Dr.)

İbrahim Tatlıses’in Yoğun Bakım Notları

Senai DEMİRCİ Yazar Senai DEMİRCİ
27 Mart 2011
Senai DEMİRCİ (Dr.)
0
402
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Ünlülerin yaşadığı trajediler, aslında her birimizin trajedisidir. Onların susuşuyla içimizden bir ses çekilir. Onların gidişiyle hatıralarımızdaki görüntüler devrilir. İbrahim ya da bir başkası hatasıyla sevabıyla “bize ait”tir. İçimize kök salmış bir yaşanmışlığın ilmekleridir onlar.

Hekim olduğum için “yoğun bakım”ın adında saklı o olağanüstülüğe aşinayım. Hem “yoğun” hem de “bakmak” bir aşk hikâyesinin olmazsa olmazıdır. Seven sevdiğine yoğun bakar.

Ancak o yoğunluk bir tedirginliği de getirir beraberinde. Bu kadar yoğun bakılıyorken, ya kaçırırsa bakışını, ya yüz dönerse…

Yoğun bakım kapısında beklemek işte böylesine bıçak sırtı bir iştir.  Her an geçip gitme kaygısı, her an dönüp gelme ümidi arasında… Yoğun bakım önünde bekleme tecrübesi çok değerlidir.

Hiç unutmadığım birkaç geceden biridir. Yoğun bakım deneyimini birlikte yaşarken, hiç unutulmaz birkaç not da alayım dedim.

Bu yüzden paylaşıyorum “yoğun bakım notları’nı.

  1. İbrahim’in Tatlıses’i bu coğrafyanın maya sesidir. Sev ya da sevme, anla ya da anlama, paylaşılmış her şey gibi, ana dili gibi dokunulmazdır. Birlikte belenmiş bir geçmişin alın terini damıttığı için değerlidir. Yüreğin sesidir; aşkın nefesidir. Öteden beri var olan birliğin yankısıdır. Zoraki bir montajı değil, ta köklerden gelen bir kaynaşmayı, bir ağaç gövdesi doğallığında dallanıp budaklanmayı haber verir. İlle de Türk olmaya; Türk hissetmeye, Türkçe konuşmaya bel bağlamış, soğuk ve dar resmi söylemi parçalayan bir çığlıktır İbrahim sesi.  Arap ve Kürt olarak da bu topraklarda yaşamayı, bu toprağı sevmeyi, bu toprağa değer katmayı bilmişlerin Türkçesidir o ses. İnsana uzak resmi söylemin, her sabah sabilere okuttuğu okul andıyla, her dağ yamacına yazdığı militarist sloganlarla yaptığı tahriklere kanmamış bir suskun bir bilgeliğin elçisidir o ses. Çilelidir. Sabır taşıdır. Dertlidir. Yanıktır. Kendisini yakmaya çalışanlar için bile yanmaktadır. Şimdi fırsat varken, yoğunca bakalım, resmi söylemin eteğine yamadığımız akıllarımıza: Yasadışı terörle, terörize edilmiş yasallık arasında sıkışıp kalmış o yanık sesi, İbrahim Tatlıses nabzını dinler gibi şefkatle dinleyelim. Olur mu?
  2. İbrahim Tatlıses’in yoğun bakım günleri, birilerinin daha aklını başına getirmeli. İnsaflı düşünmenin sağlı sollu felç edildiği o umarsız devlet söyleminden sıyrılıp ayağa kalkmalıyız hemen şimdi. Kaleşnikoflu adamlar da G-5’li adamlar da çekilsin aramızdan. Türk olmayı ırkçılığının malzemesi edenler de, Kürt olmayı faşist emellerinin çanağı edenler de, yalnız bıraksın Kürtleri de Türkleri de. Türk-Kürt ayırımcılığı yapanlar da Türk-Kürt birlikteliği için yapay havuzlar inşa edenler de biri iki gören bakışlarını düzelterek çıksınlar. Ayırımcılığınız zaten elinizde kaldı, soğuk ve ruhsuz “beraber yaşama” tutkallarınızı alın başınıza çalın.  Bizi birbirimizden “temizlemek” için ateşlediğiniz silahlarınızı da, bizi birbirimize tahammül edilir kılmak için yaptığınız mühendislik hesaplarını da buruşturup koyun cebinize. Arkanızı dönüp yürüyün sonra. Siz bizi ne sanıyordunuz? Biz sizden önce de ortak türküler söylerdik, aynı dille dualar ederdik, sizden sonra da türkümüzü yakarış eyleyeceğiz. Üzerimize titremekten vazgeçin.
  3. İbrahim’in Tatlıses’i, insafsız cetvellerle çizilen Ortadoğu haritasının lafta kaldığını bir kez daha hatırlama fırsatıdır. Bağdatlı taksicinin yüreğinde de, Şamlı esnafın vitrininde de, Ankaralı kebapçının hasretinde de, Avrupalı işçinin düğününde de vardır İbrahim’in sesi… Sınır tanımaz. Ülke ayırmaz. Vize sormaz. Haritaları delik deşik eden, insanı utandıran o kalın çizgilerin canı cehenneme. Bu topraklar insanlığın malıdır, bu ses de öyle. Biz vatanımızı tek bir seste yeniden kurduk bile. Çıkarken, bir zahmet, kapıyı arkadan kapatınız.
  4. Ünlülerin yaşadığı trajediler, aslında her birimizin trajedisidir. Onların susuşuyla içimizden bir ses çekilir. Onların gidişiyle hatıralarımızdaki görüntüler devrilir. İbrahim ya da bir başkası hatasıyla sevabıyla “bize ait”tir.  İçimize kök salmış bir yaşanmışlığın ilmekleridir onlar. O ilmekler çekilince,  tek tek canımız yanar.  Hiç olmadık bir kazanın, beklenmedik bir kurşunun bizi bu kadar acıtmasına şaşarız. “Oldu mu ya!” deriz. Çekilen bizim ipimizdir aslında. Yüreğimizden kopartılır o tel. Şimdi bu gerçeğe yoğun bakalım diyorum. Niye mi? Sırf uzaklarda diye, nasılsa tanımıyoruz diye hayatlarından evlatlarının sesi çekilen, sevdiklerinin görüntüsü çalınan kadınlarla empati kuralım. Hiçbir ana evladı “ölü ele geçirildi” haberine konu olacak kadar sıradan değil, hiçbir “Mehmetçik” politik kazançlar arasında eksiltilmesi göze alınacak soğuk rakamlardan ibaret değil. Bari şimdi oradan buradan değil, “anadan” bakalım olaya… Yoğun bakalım.
  5. İbrahim Tatlıses’in onca şöhretine rağmen zalim bir kurşunun ucunda yaralanabilir bir beyni varmış meğer. İbrahim Tatlıses’in milyonlarca hayranına rağmen düşmanları da olurmuş meğer. İbrahim Tatlıses, onca erişilmez bilinmesine rağmen bir bıçak darbesiyle kanayabilir bir yüreğe sahipmiş meğer. Unutmuşuz, değil mi? Hiç olmazsa bugünlerde, onun yoğun bakımda cılız bir nefes kadar kırılganlaşmış, bir küçük göğüs kıpırtısı kadar titrekleşmiş varlığı, kendine paradan, şöhretten, maldan makamdan, soydan itibardan zırhlar biçmeye heveslenen bizleri düşündürsün. Hırslarımızın kurşunları delip geçmesin insafımızı. Şehvetlerimizin ayakları altında paralanmasın şefkatimiz. Çoğaltma tutkusu bizim için biricik ve bi’tanecik olan, asla tekrarlanmayacak şu hayatı yağmalatmasın bize. Gelin can olalım, birbirimize. Can dediğin kuştur ten kafesinde, hemen uçabilir işte.  O eşi benzeri bulunmaz değerdeki can, yırtılabilir, dağılabilir bu incecik tende bulunduğu sürece, yapmamız gerekenleri gözden geçirelim şimdi. Önceliklerimizi yeniden sıralayalım. Kıyametimizi koparalım, sonraya kalanları öne alalım, öne aldıklarımızı sona bırakalım. Ömür sermayesi bitiyor; hayat elimizden kayıp gidiyor. O canı şimdi Canlar Canan’ına canlıyken iade etmeye bakalım. Canımızı Canlar Veren’e satmanın yolunu bulalım. Bir canın Canan’a secdesini ebedi canlar kazanma fırsatı bilelim. Bu canla yapabileceğimiz en kârlı işin Canı Verene hakkıyla kul olmak olduğunu, adam olmak olduğunu iyice belleyelim. Gözlerimizin içine içine yoğun bakalım lütfen.
  6. İbrahim Tatlıses’in dramıyla birlikte hepimiz duaya durduk. Unuttuğumuz bir yanımız kanadı, ortak bir acı etrafında buluştuk, ortak bir kaygıyla yanıp tutuştuk. Meğer ne kadar farklı giyinir, görünür, yaşar olursak olalım aynı hamurdan yoğrulmuşuz. Nişantaşı’nın sosyetesi de Tillo’nun köylüsü de, Diyarbakır’da Kürt de, Edirne’de muhacir de asıl ve asil boyasını böyle zamanlarda gösteriyor. Üzerimize sonradan giydirilmiş boyalar böylesi kriz anlarında sıyrılıveriyor. Asıl boyamız (sıbgatullah-Allah’ın boyası) ortaya çıkıveriyor. Yaratan’ın bizi görmek istediği, görünmemizi istediği hal yeniden yüzlerimize dönüyor. Sonradan olma modernlik makyajımız kolayca dökülüveriyor, zoraki laiklik foyamız siliniyor. O kadar da tutmuş değil demek ki…  Tutmayacak da… Yoğun bakalım, olur mu?
  7. Ha bir de İbrahim’in kadınlarını unutmamalı. Birkaç gündür birlikte yazdığımız ve yaşadığımız o destanın asıl kahramanı kadınlıktır bence. “Eski eş” olduğuna bakmaksızın, yaşanmış olması muhtemel onca kırgınlığa rağmen tereddütsüz hastaneye koşan o ünlü kadınlar-isimleri bir tarafa-kadın olmak adına eşsiz bir destan yazıyorlar. Erkeklerde olmayan, olamayacak o vefanın kadın yüreğinde hep var olduğunu hatırlattılar. O yüzden olsa gerek, tarihte ilk kez, bir kadının, Hz. Hacer’in göğsünde ana yüreğiyle koşturduğu Safa-Merve tepeleri arasında sadece erkekler koşturulur. Kadınlar orada sakince yürür. Erkeklerin o ana yüreğini göğüslerine taşımaları için, göğüslerinde ana yüreği taşıyan kendi analarına, eşlerine, kızlarına , kız kardeşlerine yetişebilmeleri için daha çoook koşmaları gerek. Mesela Derya Tuna’nın “duanızı bekliyor” değil de, “duanızı bekliyoruz” deme inceliğini kimse kadın ve ana olmaktan başka bir şeyle açıklayamaz. Yoğun bakımdaki İbrahim Tatlıses, vefasızlık ettiğimiz, vefasının hakkını veremediğimiz tüm kadınlara bin özür olarak gözümüzün önünde duruyor. Yoğun bakalım İbrahim Tatlıses’e…
Paylaş
Etiketler: ibrahim tatlısesYOĞUN BAKIM..
Önceki Yazı

SGK Affına Başvurdunuz mu?

Sonraki Yazı

Boşver İmamın Ordusunu

Senai DEMİRCİ

Senai DEMİRCİ

Kişisel Bilgiler: Medeni Durum: Evli, 3 Çocuk Doğum Yeri: Samsun/Terme Doğum Tarihi: 11.11.1964 Eğitim: 1983-1990 Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi (İngilizce Tıp Eğitimi), İstanbul 1982-1983 Ondokuzmayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi (Temel Bilimler), Samsun 1981-1982 Hacettepe Üniversitesi Yabancı Diller Yüksek Okulu (İngilizce), Ankara 1975-1981 Terme Lisesi, Samsun, Terme1970-1975 Atatürk İlkokulu, Samsun, Terme Lisan: Almanca, Orta Derecede, İngilizce, İyi Derecede Bilgisayar: PC Word Powerpoint Görsel Tasarım Programları Kurs ve Seminerler: Reiki Şifa Tekniği, Birinci Basamak, 2003 Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, Fitoterapi Semineri, 2002 Marmara Üniversitesi Sağlık Eğitim Fakültesi Hastane Yöneticiliği Programı, 2001 Yöneticilerde Karar Verme Eğitimi 1998, Değişim Dinamikleri, İstanbul İletişim ve Empatik Yönetim Semineri, 1998, Değişim Dinamikleri, İstanbul İstanbul Kültür AŞ Sinema Yönetmenliği Kursu, 1996 Sağlık Bakanlığı Sağlık Eğitimcilerinin Eğitimi Kursu, 1993 Microteaching Kursu, Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi ve İstanbul Tabip Odası, 1995 BM Körfez Savaşı Sonrası Olağanüstü Durumlarda Sağlık Yönetimi Kursu, 1991, Diyarbakır İlgi Alanları: Edebiyat, Felsefe Gezi Yazarlığı Belgesel Programcılığı Kariyer: 1990-1991 Sağlık Bakanlığı Birinci Basamak Sağlık Hizmetleri Hekimi (Malatya) 1991-1992 Sağlık Bakanlığı Malatya Sağlık Müdürlüğü Müdür Yardımcılığı (Eğitim ve Basın) 1991-1992 Sağlık Bakanlığı Malatya Sağlık Meslek Lisesi, Meslek Dersleri ve Kişilerarası İlişkiler Öğretmenliği, Malatya 1992-1995 Sağlık Bakanlığı İstanbul Sağlık Müdürlüğü Eğitim Sorumlusu 1993-1994 İzlenim Dergisi Yayın Kurulu 1989-1992 İz Yayıncılık, Çevirmen ve Yayın Danışmanı 1992-1995 Journal Of American Medical Association (JAMA), Modern Medicine Çeviri Kurulu (Turgut Yayıncılık) 1995-1998 Yenidünya İletişim AŞ. Televizyon Sağlık Programı-Yapım ve Sunum 1998-2001 Yenidünya İletişim AŞ. Televizyon Belgesel Programı Yapımcılığı ve Metin Yazarlığı 1996-1999 Büyük Anadolu Hastanesi, Başhekim Yardımcılığı, Kurumsal İletişim Müdürlüğü 1996-1997 Sağlığınız Dergisi (Sağlık Dergisi) Yayın Danışmanlığı 1997-1998 Çare Dergisi (Sağlık Kültürü Dergisi) Genel Yayın Yönetmenliği 1999-2000 TDV 29 Mayıs Hastanesi, Kurumsal İletişim Müdürlüğü, Başhekim Yardımcılığı 2000-2001 Beyaz Reklam, Tanıtım ve İletişim, Creative Director ve Reklam Yazarlığı 2000-2001 Sağlık Bakanlığı Sağlık2000 Dergisi ve Basın Yayınları Yayın Danışmanlığı 2001-2003 Özel Üsküdar Hastanesi Kalite Yönetim & Kurumsal İletişim Müdürlüğü 2001- Üsküdar Belediyesi EvlilikOkulu Seminerleri Yönetmenliği 2002- Aksuvital Doğal Ürünler Üretim ve Tanıtım Danışmanlığı 2002- Seçkin Natural Doğal Ürünler Üretim ve Tanıtım Danışmanlığı 2003- İstanbul Sağlık AŞ Kayışdağı Poliklinikleri Başhekimi 2004- Sağlık Bakanlığı, SB Diyalog Dergisi, Editör Eserler: İdealler ve Gerçekler, (Teorik Fizik) Prof. Abdusselam, çeviri, Yeni Asya Yayınları, 1987 Bilimin Öteki Yüzü (Bilim Felsefesi), 1992, İz Yayıncılık Şöyle Garip Bencileyin, 1992 Karakalem Yayınları Kaostan Düzene, (Kaos Teorisi) İlya Prigogine, çeviri, İz Yayıncılık, 1993 Su Üstüne Yazı Yazmak, M. Shakoor, çeviri, İnsan Yayınları, 1996 Modern Tıbbın Ötesi, İnsan Yayınları, 1996 Dar Kapıdan Geçmek, 2000 Karakalem Yayınları Her Güne Bir Dua, 2002, Kaknüs Yayınları Sağlık Sırları, 2003, Timaş Yayınları Mutluluk Öyküleri, 2003, Timaş Yayınları Aşka Dair Öyküler, 2003, Timaş Yayınları Aşka Adanmış Öyküler, 2003, Timaş Yayınları Can Kırığı, 2003 Timaş Yayınları Sevgilinin Evine Doğru, 2003 Timaş Yayınları Kalbimizi Yeniden Yazmak, 2003 Timaş Yayınları Çocuğumla Her Güne Bir Dua, 2003 Hayat Yayınları Yürüyüşler, TV Belgesel Programı Reklam ve Tanıtım Çalışmaları 1998 Büyük Anadolu Holding İmaj Kataloğu, Tasarım Yönetmeni ve Yazar 1999 TDV 29 Mayıs Hastanesi, Tanıtım ve İmaj Kataloğu, Tasarım Yönetmeni ve Yazar 2000 İSKİ Tanıtım Yaklaşımı, Reklam ve Senaryo Yazarı 2001 İETT Fuar Standı Tasarımı ve İmaj Planlaması 2002 Özel Üsküdar Hastanesi e-sağlık web sitesi tasarım yönetmeni www.uskudarhastanesi.com.tr 2002 Seçkin Natural Web Sitesi www.seckingida.com.tr

İlişkili Yazılar

Senai DEMİRCİ (Dr.)

Çoktan Kafayı Yemişiz Biz, Kemalist Kardeş!

02 Mayıs 2012
5k
Senai DEMİRCİ (Dr.)

Ben İnsanım, Türk Olmadan Önce-Kerim Balcı

18 Nisan 2012
5k
Senai DEMİRCİ (Dr.)

Risale-i Nur’u Sadeleştirmek Üzerine…

04 Nisan 2012
5k
Senai DEMİRCİ (Dr.)

Yaşamak Yusuf Olduğunu Fark Etmektir Mustafa Atalay

28 Şubat 2012
5k
Sonraki Yazı

Boşver İmamın Ordusunu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap