I am David (Ben Davudum)!

(Aşağıdaki mektup İHH yetkililerine gönderilmiştir):

Telefonda değindiğim öneriyi burada biraz daha detaylı olarak seninle paylaşmak istiyorum. Lütfen bunu arkadaşlarla tartış ve kısa bir sürede harekete geçelim. Şu anda acale ile yazıyorum… Bu kampanya tutarsa dünyadaki genç neslin ilgisini çekebilecek ve sürekli tekrarlanabilecek bir hareket başlatılmış olabilir.

Siyonistler askeri üstünlükten daha büyük bir üstünlüğe sahipler. Amerika ve Avrupa medyasını kontrol ediyorlar ve PR (public relations) denilen propaganda savaşında müthiş başarılıdırlar. Filistin’de bir yüz yıldır faşist bir politika ile köylerinden ve tarlalarından sürdükleri, hapsettikleri, suikastlerle ve katliamlarla öldürdükleri, gestapolarla hayvan muamelesine tabi tuttukları, tecrit kamplarında işkenceli bir hayata mahkum ettikleri, aç bıraktıkları, evlerini başlarına yıktıkları, topraklarını çaldıkları kimsesiz Filistinlileri terörist ve kendilerini mağdur olarak tanıttıklarını biliyoruz.

Dini dilerleri Siyonist lobiler tarafından satın alınan End Times, Armageddon, ve benzeri hikayelerle hipnoz altına alınan yüzde 20-30 Amerikalı için gerçek ve adalet hiç önemli değil. Ama Amerika’nın yüzde 70-80’i buradaki propaganda makinasıyla korkunç bir propaganda tarafından kandırılıyor. Avrupa’nın durumu biraz daha iyi olmasına rağmen, orada da durum pek farklı değil. Hele 11 Eylül saldırısını çok iyi biçimde istismar eden Siyonist propaganda Avrupalıları korkutarak katliamlarını vaftiz edebiliyor. Maalesef Avrupa’daki Müslümanlar gerek düşük eğitim düzeyleriyle ve gerekse kendilerini izole ederek bu propagandaya katkıda bulunuyorlar.

Filistinlilerin özgürlük ve hayat mücadelesini savunan liderler de maalesef batı dünyasında yaşayan insanlarla ilişki kuramıyor, onların dilini veya emperyalist ve siyonist propaganda makinalarının diliyle şartlanmış kitlelerin kafasında olumlu iz bırakacak ve prapaganda zehirine panzehir olacak görsel ve dilsel iletişim bilgi ve yeteneğine pek sahip değiller. Örneğin, Amerika’nın büyük haber kanallarında arada bir Siyonistlerle tartışma programına çıkan Filistinlilerin İsrail’e yönelttikleri en büyük suçlama İŞGALcilik. Ne var ki, Amerikan kültüründe İşgal kelimesi neredeyse Türk kültüründeki Fetih kelimesiyle eşanlamlı. Amerika son yüzyılda birçok ülkeyi işgal etmiştir ve her işgal

USA-Inc medyası tarafından o ülkelere özgürlük ve insanlık götürmek için yapılan bir özveri, bir yardım olarak tanıtılır. Buna karşılık, Siyonist politikayı savunan tartışmacılar Filistin kelimesini sürekli Terör ve Terörist kelimesiyle birlikte kullanarak “terör” propagandasıyla sürekli korkutulan ve manipüle edilen Amerikan halkının duygularına hitap edebiliyor. Tabi ki konuşmacının aksanı, giyimi vesaire de sempatik veya sempatik olmayan görsel mesajlar vermektedir.

IHH ve Mavi Marmara gemisi yoluyla yaptığınız çıkarma bence PR konusunda bir dönüm noktasını teşkil etti. İlk kez İsrail propaganda makinasının şaşırdığına ve nisbeten etkisiz kaldığına tanık oldum. Kuşuksuz bu gemi yardımı çok zaman, enerji ve paraya mal oldu. Buna ek olarak şehit kanı verildi. Siyonist vampirin gerçek yüzünü dünyaya, özellikle batı dünyasına teşhir etmek için buna benzer, ama daha ucuza malolacak ve aynı zamanda dünyanın her ülkesinde kolaylıkla tekrarlanabilir kampanyalara ihtiyaç var. Bu bağlamda şunu öneriyorum.

I AM DAVID
The Zionist Goliath will Lose!

Ifadeleri yazılı T-Shirtler Sapanlarla birlikte internet siteleri yoluyla veya esnaf yoluyla satışa sunulmalı. Bu yazıların altına İsrail tankı önünde elinde taşla meydan okuyan Filistinli gencin resmi de eklenebilir… (Hatta Davud’un yıldızı da konabilir. Niye bu yıldızı Davud peygamberle hiçbir alakası olmayan Siyonist zalimlere kaptıralım? Nitekim, bu yıldız Osmanlı döneminde İstanbul Aksaray Valide, veya Selimiye camileri başta olmak üzere birçok yerde müslüman mimarlar tarafından kullanıldı).

Bu T-Shirtleri sadece 13-19 yaşlarında olanlar giymeli. T-Shirt ve Sapan satarken bu konuda söz alınmalı. Sapanlar için taş yerine, üzerine Tevrat, İncil ve Kuran’dan seçilmiş “öldürmeyeceksin” “adaleti gözetmelisin” “zalimler kaybedecektir” “Davud Goliat’ı öldürdü” gibi ifadeleri içeren ayetlerin İnglizcesi yazılı kağıtlar kullanılmalı. Bu kağıtlar buruşturularak bilye gibi yuvarlak hale getirilmeli. Gerekirse kağıtların içine fındık veya plastik konulmalı. Sapanlarla taş atılmamalı.

Niye mi? Zira taş ilkel bir silahtır. Sonunda yine bir silahtır. Siyonist canavarı bu “silaha” karşı kendi modern silahını kullanma konusunda propaganda fetvası çıkarıbilmektedir. Yani, Siyonist canavarına propaganda için hiçbir bahane bırakılmamalı. Sapan sembolik bir silahtır; canavara karşı silah olarak pek bir etkisi yoktur. Böyle olunca sembolik bir silahın sembolik etkisini azaltan bir şeyi, yani taşı, kullanmak bir çelişkidir. Ya canavara karşı en güçlü öldürücü silahı kullanacaksın veya ona karşı tümüyle sembolik (asimetrik) bir biçimde savaşacaksın. İkisini birbirine karıştırmak hatalıdır.

Şimdi şöyle başlayabiliriz:

Küçük, orta boy ve büyük boy olarak bir T-Shirt hazırlayalım. Bu T-Shirt’in üzerinde yukarıdaki İnglizce ifade bulunsun. I AM DAVID kampanyasını başlatmak için bizim birkaç eylem planlamamız ve medya yoluyla duyurmamız lazım.

Bir ülkede, diyelim Kanada veya Amerika’da 13-19 yaşlarında 13-19 genç bulalım. Onları Siyonsit politikaya mali veya politik yardım yapan bir kuruluşun binasının önünde toplayalım. Orada o T-Shirtlerle ve ellerindeki sapanlarla üç kutsal kitaptan seçilmiş ayetleri özellikle David ve Goliath karşılaştırmasını dünya halkına göndersinler.

Ondan sonra, Siyonist adıyla hortlayan Goliath canavarını tekrar tarihe gömmek için (dikkat edersen özellikle “öldürmek” kelimesini kullanmıyorum), tüm dünya gençlerini bu T- Shirtlerle tek başlarına veya arkadaşlarıyla birlikte sapanlarıyla birlikte, Siyonist politikayı destekleyen kurumlara karşı (Starbucks, İsrail konsolosluğu, AIPAC, Hershey’s… gibi) barış ve adalet mesajları atmaya çağıralım. Birkaç sapan ile tavır gösterirken birkaçı da kendilerine fotoğraflayan gazetecilere veya izleyenlere de bu ayetleri elden dağıtmalarını isteyelim.

Ne dersiniz? Detaylarını tartışalım mı? Az önce www.iamdavid.net sitesinin domain ismini aldım. Oradan başlayabiliriz.

T-Shirtler ve sapan satışından gelecek tüm gelirler IHH’ya ve/veya kardeş kuruluşlara bağış olarak gitmeli.