Hüseyin Gültepe Keşke Hastanede Ölseydi..!

Refakatçisi Olmayan sahipsiz insanlar ve hastalardan güçlükle yatırıldığı ve bir gece zar-zor tutulduğu Ünye devlet Hastanesi fizik servisinden taburcu edildikten 12 saat sonra güçlükle geldiği evinde ölüsü bulunan 87 yaşındaki Hüseyin Gültepe’nin ölümünden, yatışını yapmak istemeyenler mi, yoksa yürüme ve nefes alma güçlüğü yaşadığını bilerek Ordu Devlet Hastanesi Kalp Damar cerrahisine ambulansla sevkini yapmayıp, kiralık taksiyle gitmesine sebep olanlar mı sorumlu..!
Hüseyin Gültepe’nin taburcu edildiği hastaneden kendi imkânlarıyla geldiği evinde ölü bulunmasında Ünye ve bölgesinden sorumlu milletvekilimiz Metin Gündoğdu’ya, ardından başbakan yardımcımız Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’a halkımız ve hastalarımız adına soruyoruz..!
Taburcu edildikten sonra gittiği evinde ölüsü bulunan Hüseyin Gültepe öldüğüyle mi kalacak..! Yoksa olay devletimizin ilgili kurumları ve yöneticileri tarafından insani boyutta ele alınarak, olayda kusuru olan kişi yada kurum tespit edilirse gerekli cezaya çarptırılacak(mı)..?
Devletimizin seçilmiş ve atanmış sevk ve idarecileri, her fırsatta, kimi kimsesi olmayanlar başta olmak üzere, milletimizin tümünün can ve mal güvenliği devletimizin güvencesi altındadır. Çünkü biz göreve geldiğimizde bize ve ekibimize güvenen milletimize sağlıkta büyük aşama kaydedeceğimize dair önce sağlık sözü verdik.
Ve bu sözümüzü devletin tamamına yakın hastanelerini 5 yıldızlı otel kapasitesinde yenilediğimiz gibi,onlarca,yüzlerce özel hastaneleri de ülkenin her yerinde devreye sokarak insanlarımıza istediği yerde muayene ve tedavi olma hakkı ve şansı tanıdık..
Devletin hastanelerinde AK Parti hükümeti göreve gelene kadar, hastaların arzulanan sıcak ve samimi ilgi ile tedavi ve muayene olabilmeleri bir yana, yataklı tedavi olanlardan rehin kalıp, senet, sepet karşılığında dahi taburcu edilmeleri mümkün olmuyordu..
Yâda hasta yakınları Ankara ve meclis odalarında bir o vekile,bir bu vekile koşuşturarak, güçlükle buldukları yada bulacakları torpiller sayesinde hastanelerde hastalarını bin bir güçlükle yatırırlardı..
Zor şartlarda bulunan torpiller sayesinde hastanelerde tedavi edilen hastalardan taburcu edilenlerde yazılan reçetelerin çoğunluğu ülkede olmadığı gibi, ilaçları alabilmek için hastalar ve hasta yakınları günlerce,hatta aylarca eczanelerde kuyrukta beklerdi diye günümüzde ahkam kesenler…!
AK Parti iktidarıyla hayatın her alanında bolluk bereket, huzur, güven oluştu. Sağlık alanında yapılan kapsamlı ve modern devlet hastanelerinin yanında ülkenin dört bir yanında kurulan özel Hastaneler sayesinde halkımız rahat bir nefes aldı diye mangalda kül bırakmayan yetkililer…
Mesele gerek devlette, gerekse özelde yeni ve modern hastane binalarının beş yıldızlı otel kapasitesinde yapılarak dayanıp döşenmeleri değil… Mesele bütün hastanelerdeki birçok hekim ve sağlık çalışanlarının ettikleri yemine bağlı kalarak, insanlar ve hastalar arasında senden, benden ayrımı yapmadan insanca sağlık hizmeti vermeleridir.
Çünkü yapılan bütün hastaneler ve hastanelerde görevli hekimler başta olmak üzere,sağlık çalışanları, hastaları öldürmek,ölüme terk etmek için değil,evvel emirde yaşatmak içindir..!
Yani asıl sıkıntı modern yapılmış hastane binalarında değil, görev yapanların içinde bazı kendini bilmez doktorlar, hemşireler ve sağlık çalışanlarındadır…
Önce sağlık diye ahkâm kesen yetkililer… Devletimizin hastanelerinde kişi sahipsiz, kimsesiz dahi olsa asla mağdur edilmeyecek,bu alanda yapılan yanlış yapılmayacak ve insanlar ölmeyecekti..!
Biz, sağlığı bozulan insanlarımızın tedavi olmak için başvurduğu hastanelerde sorumlulardan azar işiterek, mağdur olmasını, mağdur edilmesini bir yana bıraktık.
Acı ama gerçek olayda, akşam yatırılan ve sabah taburcu edilen hasta Hüseyin Gültepe ne yazık ki evinde ölü bulundu ölü..!
Keşke o haliyle önce Ünye,sonrada gönderildiği Ordu devlet hastanesinden gönderilmeseydi de,ölecekse hastanede tedavi görürken sorumluların gözetiminde ölseydi.!Kişiler ya da kurumlar töhmet altında kalmasaydı..!
Rahmetli Hüseyin Gültepe Ünye devlet hastanesi fizik polikliniğinde muayene edildi. Yataklı tedaviyi uygun gören hekimin sekreteri telefonla ilgili Fizik tedavi servisinin sorumlu hemşiresiyle irtibat kurdu.
Poliklinikle servis arasındaki Mutabakatın sağlanması üzerine Hüseyin Gültepe tarafımdan sedyede götürülerek ilgili servis hemşirelerinin huzuruna çıkarıldı.
Ama doktorun yatışını onayladığı hasta Hüseyin Gültepe sorumlu hemşirelerin refakatçisi olmadan yatışı olmaz itirazı üzerine, devlet hastasını sahipsizde olsa kaderine terk etmez ve yatırarak tevdisini mutlak surette yaptırır dediğimizde, sorumlu hekim ve diğer sorumlular ile telefon irtibatını kesmeyen sorumlu hemşireler” refakatçisi olmayan hastaları devlet olarak biz tedavi ederiz diyenler gelsin, hastayı yatırıp tedavisini yapsın diye itirazlarını sürdürürlerken ne düşündüler ise 30–35 dakika sonra yatması gereken servise değil, bir diğer servise zor da olsa yatırıldı.
Refakatçisi olmadığı gerekçesiyle zar-zor yatırıldığı Fizik tedavi servisinden 12 saat sonra apar topar taburcu edilerek geldiği evinde ölü bulunan Hüseyin Gültepe olayı bundan sonra hiçbir hastanede inşallah bir daha asla yaşanmaz ve yaşanmamalı diyor,saygılar sunuyorum..
Ahmet Yenin
Hüseyin Gültepe Keşke Hastanede Ölseydi..!