Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Edebiyat & Sanat Öykü Tefrikaları

Hiç

Ülkü TAŞLIOVA Yazar Ülkü TAŞLIOVA
26 Ekim 2023
Öykü Tefrikaları, Ülkü TAŞLIOVA
0
Hiç
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

HİÇ

İşittiği sözle deliye dönmüştü. Yedi yaşındaki kızının elinden sıkıca tutarak hızlı adımlarla yürüdü. Bahçenin demir kapısını hiddetle çarparak dışarı çıktı. Her nefes aldığında kırılmış kalbi, cam parçaları gibi göğsüne batıyordu.
“Bunu bana söylerken hiç mi canları yanmadı? Hiç mi utanmadılar? İçim kavruluyor.”
Karma karışık duygular içinde ne yapacağını bilmeden sokaklarda dolaşan Nebile, kızının
“Ben artık okula gitmeyeceğim anne, ayakkabım yırtık diye alay ettiler.” sözlerini duyunca irkildi.
Kızının ayağına baktı. Dertleriyle cebelleşirken fark etmemişti ayakkabısının burnunun delindiğini. İçine hüzün çöktü. Olacak şey değildi, bir çift yırtık ayakkabı yüzünden öpmeye kıyamadığı evladı üzülmüştü. Hayat insanı nasıl değiştiriyordu. Üstelik imkânsız da değildi. Onca yaşananlar arasında biricik yavrusunu ihmal ettiğini düşününce iyice kinlendi.
“Her şey onların yüzünden. Bunca sene alın terimizi sömürdüler. Sonunda da Mustafa’mın canını yediler. Şimdi de benim kimsesizliğime göz diktiler. Ah ah anam yaşayaydı ben böyle olur muydum hiç? Analık olunca baba da babalık oluyor. Şimdi kime derdimi dökebilir, kime sığınabilirim?”
Oysa bir yıl öncesine kadar her şey daha iyiydi. On bir kişiden oluşan büyük bir aileydiler. Kaynanası, analığı kadar zalim olsa da eşi başındaydı. Koruyup, kolluyordu. Kaynanasının zulmü, kocası işten gelince bitiyordu. Hiç olmasa akşamları huzur buluyordu.
Görücü usulüyle evlenmişlerdi. Yeni yaşamlarına alışmaları zor olsa bile, zaman içinde birbirlerini sevmişlerdi. Kendisinden altı yaş büyük olan Mustafa sakin huyluydu. Anasının onca kışkırtmalarını sükûnetiyle savuşturmuştu. Yoksa neler olurdu neler.
Kenar mahalledeki evlerinde bir an olsun boş durmuyordu. İş güç neydi ki Nebile için. Gençti, kuvvetliydi. Elini neye atsa hakkını veriyordu. Ramazan bayramında kocasından merdaneli çamaşır makinesi istediğini kaynanası duyunca çok kızmış, bayramı burnundan getirmişti. “Sen ne güne duruyorsun.” demişti. Kolay mıydı onca insanın çamaşırını iğrenerek elde yıkamak… İş yapmaktan çatlak çatlak olmuş ellerle her gün büyük tencerelerde yemek pişirmek. Hele de sonbaharda kışlık salça, bulgur, tarhana, yufka yapmak. Yine de bir türlü yaranamamak…
İkinci çocuğunu ağır işler yüzünden düşürdüğünü söyleyen doktoru, kaynanası bir güzel azarlamıştı.
“Sen ne diyorsun doktor, şehir yerinde ne iş var? Ben altı çocuğu köylük yerde orak biçerken doğurdum. Bu gelin çürük desene. Ben biliyorum, beli boş onun.”
Anasına cevap vermeyen Mustafa, başı önünde onları dinlemişti. Bir an kocasıyla göz göze gelen Nebile, boynunu bükerek sessizce “Desin, sen üzülme” demişti.
“Şimdi ne oldu da kıymetlendim. Ben biliyorum sizin asıl derdinizi. Mustafa yok. Ben de o ben değilim artık. Utanmazlar. Hele dediklerine bak.” diyerek söyleniyordu.
2 / 3
“Nebile!” diyen sesi duyunca, merakını yenemeyerek geriye döndü.
“Acelem var abla.” demeği düşündü sonra vazgeçti.
“Ne bu halin, nereye gidiyorsun? Betin benzin atmış. Korkutma insanı.” Kendi halinden habersiz olan Nebile bir an ne diyeceğini bilemedi. Aralıksız soru soran eski komşusuna ne deseydi? Ardı ardına başından geçenleri mi anlatsaydı yoksa “Hiç” deyip rastgele sokaklara mı dalsaydı?
“Hiç” evet evet öyle demeliydi. O zaten bir hiçten ibaret değil miydi? Babasına göre de hiç değimiydi? Bir buzdolabı parasına vermişti tanımadığı adama. Buzdolabı eve geldiğinde “Sonunda bir işe yaradın.” demedi mi analığı?
Birkaç ay sonra bir davul, bir zurna ve on beş yirmi komşunun katıldığı kapı önü düğünüyle gelin olmuştu. Yüzünde al duvağıyla gelin arabasına binmeye hazırlanırken analığı, “Hazırlandığın odayı topladın mı?” diye seslenmişti.
Arabanın kapısına geldiğinde baba evine son kez baktı. İçten içe öz kardeşinin olmadığına sevindi. Doğup büyüdüğü bu evden geri dönmemecesine çıkarken babası nemli gözlerle bakmıştı kızına. Korkusundan alnından bile öpememişti.
Koluna giren komşusu “İnat etme de gel bize gidelim. Çay içeriz.” diyerek evine doğru yöneldi.
Oturdukları divanda yorgunluktan uyuyakalan kızının uyanmasını beklerken söz sözü açmıştı. Dertleri boncuk taneleri gibi dökülmüştü. Anlattıkça ağlıyor, ağladıkça anlatıyordu.
“Gece vardiyasında çalışırken elektrik direğinde kaza geçirip ölen Mustafa’nın senesi dolmadı abla. Verdikleri iş kazası tazminatına göz diktiler. Ama vermedim. Birde Mustafa’nın yerine beni temizlikçi olarak işe aldılar. İlkokulu bitirseymişim daha iyi bir yerde çalışabilirmişim. Allah ondan razı olsun abla yaşarken de hep yanımda oldu, öldükten sonra da. Küçük bir gecekondu alıp yanlarından ayrılacağımı söylediğimde deliye döndü kaynanam. Önce bağırdı çağırdı, sonra baktı olmuyor, alttan almayı denedi. Biliyorum abla onun derdi ne ben, ne de kızım. Onun tek derdi var o da para. Mustafa’ nın başını da öyle yemedi mi? Sırf fazla mesai parası alabilmek için yüksek gerilim hattında çalışmaya başladı. Orada çalışmak dikkat isterdi. Oysa Mustafa iki işte çalıştığından yorgun oluyordu. Ama gel anlat bu zalime. Kolunda bilezikleri çoğaldıkça iştahı daha da kabarıyordu. Sanki ben anaydım o genç gelin. Bu sabah da yapacağı en büyük kötülüğü, diyeceği en ağır sözü dedi bana.”
İki elini yüzüne kapadı. Hıçkırıklarının sesi avucunun içinde boğuluyordu. Başından sıyrılan başörtüsü omuzlarına düştü. Çelimsiz bedeninin titrediğini görünce,
“Kendine gel Nebile al bir yudum su iç, yoksa bayılıp düşeceksin.”
“Abla bu sabah bana ne dedi biliyor musun? Bu olacak şey değil. Ben buna nasıl dayanayım. Öleyim daha iyi, öleyim ben, öleyim de kurtulayım.
Bir vagon tatlı sözden sonra bana ‘Biz düşündük seni Yusuf’ a nikâhlayacağız. Mustafa’ mın yatağı soğumasın. ’ dedi. Küçük kaynım Yusuf’ a gelin edeceklermiş beni.”
Elinden düşen bardağı almak için eğilen eski komşunun sırtına sanki gök kubbe çökmüştü.
Sese uyanan kızının elinden tutan Nebile, tek kelime etmeden kapıdan çıkıp yürüdü.
3 / 3

Paylaş
Etiketler: evlatgörücü usulühiç
Önceki Yazı

BOP Projesi ve Ortadoğu’nun Geleceği?

Sonraki Yazı

Lider Kent Xanthos ve Hikayesi

Ülkü TAŞLIOVA

Ülkü TAŞLIOVA

İlişkili Yazılar

Yaşlı Adam Yanıyor
Hasan TANRIVERDİ

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
5k
Boğazımızın Sisi
Hasan TANRIVERDİ

Boğazımızın Sisi

04 Aralık 2025
5k
Göz Gördü Gönül Katlanmadı
Hasan TANRIVERDİ

Yavrularım Yanmasın

03 Aralık 2025
5k
Çiftçinin Çocuğu
Doğa-Çevre

Çiftçinin Çocuğu

02 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı
Lider Kent Xanthos ve Hikayesi

Lider Kent Xanthos ve Hikayesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap