Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hazal SEYİTOĞLU

Hepimiz Hayvanız!

Hazal SEYİTOĞLU Yazar Hazal SEYİTOĞLU
22 Nisan 2010
Hazal SEYİTOĞLU
6
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Güneş henüz ışımaya başlarken, kuş seslerinin alarmı ile uyanıp; güne, gülümseyerek “merhaba!” diyen kaç kişi tanıyorsunuz? Ben galiba hiç! İşte böyle günlerden birine daha başlarken sırf kızım bu mutlu kalkışlara aşina olsun diye onu öpe koklaya uyandırdım. O uyanmadan önce akşamdan hazırladığım kıyafetleri ve altını değiştireceğim malzemeleri yatağının kenarına, çanta ve ayakkabılarını, kolay erişebilmek için yanıma aldım. Servis şoförünün aramasıyla çantasını sırtıma, kendi çantamı omuzuma, kızımı da kucağıma alıp, üç kat merdivenlerden inip, gülümseyen gözlerle sevgili kızımın yanaklarına öpücükler kondurarak onu öğretmenine teslim ettim.

Daha kızım iki yaşında…  Ve şimdiden yuvaya gitmek için bir saat öncesinden servise biniyor.

Hatırlıyorum henüz hamileydim ve otobüste Zincirlikuyu’dan Beşiktaş’a giderken akşam trafiğinde –neredeyse tüm yolu- ayakta geçirmiştim de kadının biri hamile olduğumu farketmediği için yer vermediğini bundan dolayı üzgün olduğunu söylemişti ve yanına daha sonra oturduğum bayanla aramızda garip bir diyalog geçmişti. İstanbul gibi bir keşme keşin içine yeni bir üye daha katmış olmamdan rahatsızlık duyduğunu bir şekilde ifade ediyordu, suratı bir karış. Teşbihte hata olmaz. Allah (c.c) insanoğlunu yaratacağını meleklere bildirdiği zaman melekler, “Yeryüzünde fesat çıkartacak bir ırk mı yaratacaksınız?” şeklinde şaşkınlıklarını dile getirmişler ve alemlerin Rabbi, büyük bir kısım böyle olsa da öyle birinin geleceğini, bu kişi için tüm alemi yaratmaya değeceğini mealen meleklere söylediğini Kur’andan biliyoruz.

Yaratılış tarihinin küçük ama önemli bir ayrıntısından yola çıkarak, etrafımıza baktığımızda çeşit çeşit insanlarla hemen hergün iç içe olduğumuzu söyleyebiliriz. Kimi insanlar bize hayatı rezil ederken, kimi insanlar kolaylaştırmaya çalışır; kimi olaylar yaşamaya değer kılar dünyayı, kimisi “ölsem de kurtulsam!” dedirtiyor.

İşte yukarıda anlattığım sabah, kızımı servise bıraktıktan sonra koşar adımlarla taksiye binip, ondan inip, tıklım tıklım üç tane metrobüsün arkasından bir kova su döküp, balık istifinden hallice gelen dördüncüye bindikten sonra Anadolu yakasından Avrupa yakası istikametine seyir eden araçta gergefi aratmayacak şekilde otobüsün tutaklarına (bunların bir adı var mi bilmiyorum) asılı kalarak günlük rızkımı kazanmak üzere yolculuğuma başladım. Altunizade durağına geldiğimizde şoför mahaline yakın bir sesin sinirli sinirli şoföre söylendiğini duydum. “İki metre uzakta dursan, kimse de binmez! İnsan taşıyorsun, insan! Hayvanlar gibi doldurmayın otobüse insaları!” Şoför, onların da binmeye hakkı olduğunu söylüyordu tıpkı şu anda veryansın eden adam gibi. Adam hızını alamıyor, sürekli öfke ile konuşuyor, şoföre ne yapması gerektiğini söyleyip duruyordu. Allah’tan şoför sakin biriydi, “Benim gün içinde ne yapıp ettiğimi sen nereden bileceksin.

Bütün bu sıkıntıları iletmediğimizi. Ben senin gibi binlerce insan taşıyorum bir günde!” dedi bir ara. Sonra yaşlı bir adam “yeter kardeşim, şoförü bu kadar meşgul etmeyin, insan taşıyor” dedi. Ama bizim asabi arkadaş, “senin keyfin yerinde oturduğun yerden konuşuyorsun!” deyip onun da keskin dille ve kaba uslûbuyla azarladı. Yaşlı amca altta kalmak istemedi. İş heyecanlı bir basketbol maçına dönmek üzereydi. Bağrış, çağırışlar top olmuş, ikisi arasında havada uçuşuyordu ki benim midemden boğazıma doğru birşeyler yavaş yavaş tırmanmaya başladı. Bu, benim kendime hakim olduğum hattı artık geçtiğimin sinyaliydi, ruh dilimde. Asabi adamın sesi çatal çatal çıktığı bir anda ok yaydan çıktı: “Beyler lütfen artık! Ağız dalaşına bir son verir misiniz!” Asabi beni duymamış gibiydi: “siz hayvansınız …” derken, “tamam hepimiz hayvanız (derken yüzlerde birer gülümseme), ama hepimiz stres dolu bir güne başlamak üzere işlerimizi gidiyoruz. Kimse keyfinden dolayı bu otobüste değil! Ekstra stres de siz yüklemeyin lütfen!” dememle akabinde buz gibi bir sessizlik oldu. Herkes sustu.

Kavganın ardından gelen kısa süreli, uzun etkili bir susuştan sonra diğer insanlar “nerde kalmıştık” kabilinden sabah konuşmalarına devam ettiler. İçimden gülüyordum. Aslıma “hepimiz Ermeniyiz” sözü geldi. Ortak paydayı duyunca insanlar ya da ortak bir paydada buluşmayı kabul edince nasıl oluyordu da ortalık süt liman oluyordu? Hepimiz hayvandık, tamam bunu kabul ettik. Şimdi yolumuza devam edelim. Hepimizin insan olduğunu kabul etmek, yola huzur ve barış içinde devam etmek daha mı zor acaba?

Paylaş
Etiketler: asyaavrupahayvaninsanişmetrobüssabahstres
Önceki Yazı

İran Tehditleri Nasıl Savuşturuyor?

Sonraki Yazı

Yumruklu ve Yumurtalı Saldırılar Bir Merkezden (mi?)

Hazal SEYİTOĞLU

Hazal SEYİTOĞLU

İlişkili Yazılar

Hazal SEYİTOĞLU

Göç Vakti; Turna Yarin Selam Saldı ‘Gel’ Dİye…

07 Mart 2016
5k
Hazal SEYİTOĞLU

2+2=5Diye Bilecek Kadar İzansız İnsanlar

07 Şubat 2016
5k
Hazal SEYİTOĞLU

Göç Vakti; Turna Yarin Selam Saldı ‘Gel’ Diye…

25 Ocak 2016
5k
Hazal SEYİTOĞLU

Germeyelim Gerilmeyelim

24 Ocak 2016
5k
Sonraki Yazı

Yumruklu ve Yumurtalı Saldırılar Bir Merkezden (mi?)

Yorumlar 6

  1. Ramazan DOYUK says:
    16 yıl önce

    🙂 aslında orda olup büyük türk düşünürü mahsun kırmızıgülden bir şarkı patlatmak vardı: ” hepimizzzz kardeşiiiiiizzz buuu kavgaaa neee diyeee”

  2. Arzu Yazıcı says:
    16 yıl önce

    Bu yazı yazılmadan önce de sormuştum bu soruyu, yine sorarım; neden metrobüsü birbirine katan başroldeki kişi(ler) gibi şikayetlerimizi koyun melemesi şeklinde birbirimizin suratına çarpmak yerine sandıkta ya da meydanda kendimizi gösteremeyiz acaba?

  3. Hazal Seyitoğlu says:
    16 yıl önce

    Nedense bizim millet, “insanlık, kardeşlik” gibi kavramlar üzerinde birleşmeyi tercih etmiyor. Ama yanık bir sesim olsaydı, fena fikir değilmiş doğrusu.

  4. Hazal Seyitoğlu says:
    16 yıl önce

    Merhaba Arzu,
    Ramazan’ın yorumuna yorum yazdıktan sonra senin yorumun admin tarafından onaylanmış. Şimdi görüp sana cevaben yazıyorum.
    Artılar ve eksiler meselesi durum. Şöyle izah edeyim. Eğer oyunuzu kullandığınız partinin icraatlarında artılar fazla ise ona oy vermeye devam edersiniz. Eğer eksiler ağır gelmeye başlıyorsa uyarı verirsiniz. Eksilerden artılar görünmemeye başladıysa ve artık başka kişilerin veyahut partilerin problemlere daha sağlıklı çözümler getireceği kanaati sizde kesinleşmişse hiç durmadan oyunuzu o istikamette kullanırsınız/kullanmalısınız.
    Sevgiler,

  5. Gökhan says:
    16 yıl önce

    Bu durumun yöneticilerle siyasilerle yani spesifik kişilerle alakası olduğunu düşünmüyorum. en azından tek sorumlu onlar değil bence. Sorun bizde hpimizde,kuyruğa girmeden işini gördürende, x işi için torpil bulanda, kırmızı ışıkta gecen, aşırrı alkolle trafiğe çıkan, yol vermeyen, yol vermedi diye silahı çekip vuran, karşı taraftan ekstra para alıp davayı satan,yanlış da olsa benim dediğim olsun,benim gibi düşünmeyen ölsün diyende, ameliyat başı prim almak için gerekli gereksiz ameliyat yapanda..vs vs bilmem bunlar tanıdık geliyrmu, bana geliyor. Böyle bir toplumda ne şoföre ne yaşlı amcaya nede diğer magandaya bişey demiyorum
    Hayvan olmak ya içgüdüsel olarak hareket etmektir, yada yaşamını idame ettirebilmek için ne gerekiyorsa yapmaktır, acaba bazen hayvan bile olabiliyormuyuz merak ediyorum.

  6. Hazal says:
    16 yıl önce

    Gokhan değerli katkılarından dolayı teşekkür ederim. Doğru söze ne denir ki?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap