Mahalli idare seçimlerine üç buçuk aydan kısa bir süre kaldı. Ortam şimdiden gerginleşmeye başladı. Ve AKP’nin, her seçimde uyguladığı taktikleri, bu seçimde de uygulayacağını görmekteyiz;
1-Tüm seçimlerde olduğu gibi, Cumhurbaşkanı, tek başına tüm propagandaları yürütecektir. Başkan adayları dahil, herkes, dekor-kostüm rolünde kalacaklardır.
2-Devletin tüm kaynakları, imkânları, personeli, (maalesef, yargı dahil) AKP için kullanılacaktır.
3-Cumhurbaşkanı; her seçimde olduğu gibi; gerilim- ayrımcılık- suçlama- tehdit- baskı, politikalarını sürdürecektir. Günün 24 saatinde, (hemen hemen) tüm TV kanallarında ve tüm yandaş medyada, sadece kendisi yer alacaktır.
4-İktidara yalakalık etmeyen, farklı fikirleri savunanlar, (artan tempo da) baskılara muhatap olacaklardır. Hiç ilgileri de olmasa, FETÖ’cülükle ve teröristlikle suçlanacaklardır. Haklarında takibatlar yapılacak, davalar açılacaktır. Sosyal medyada ve yandaş medyada, saldırılar düzenlenecektir. İş aleminde ise, mali baskılar yapılacaktır. Fikir- ifade- inanç- teşebbüs hürriyetleri, tam anlamı ile engellenecektir.
5-AKP için, adayların kimliği hiç önemli değildir. Tek aranan, şartsız sadakat ve mutlak itaattir. Halk tarafından seçilmelerinin de, bir önemi yoktur. Zira, Cumhurbaşkanı, istediği anda, onları görevden alacaktır. Halkın iradesinin hiç önemi yoktur. Hakim olan tek faktör, sarayın iradesidir. Bu açıdan AKP’li adayların, vaatlerinin hiçbir önemi yoktur. Zira, kendilerinin bir etkisi ve yetkisi olmayacaktır. Sadece, sarayın emirlerini uygulayacaklardır.
6-Her zaman olduğu gibi; tüm camiler, Kur’an kursları, cemaatler; AKP’nin seçim bürosu haline geçirilecektir. Her türlü din istismarı yapılacaktır. 70 yıl öncesinin yalanları, ısıtılıp ısıtılıp, gündeme getirilecektir. Konu, yine CCHPPAKP kavgası haline dönüştürülecektir.
7-Her zaman olduğu gibi; “dış düşmanlar” bol bol gündeme getirilecektir. ABD, İsrail ve AB ile “kayıkçı kavgası” sürdürülecektir. İktidarın korkunç başarısızlığının faturası bunlara yüklenecektir.
8-FETÖ’nün “siyasal ayakları” bir türlü gündeme getirilmeyecektir. Oslo ve Çözüm Süreci rezaletlerinden, söz edilmeyecektir. Aksine, devamlı olarak muhalefet suçlanacaktır.
9-Fırat’ın Doğusuna operasyon yapılacağı ifade edilmektedir. Rabbim (cc) Mehmetçiklerimizi korusun. Dilerim ki, bu operasyon, seçim amaçlı değildir. Bu arada, ABD üslerinin kapatılması konusunun, gündeme gelmemesi, dikkat çekicidir.
Cenab-ı Hak (cc); inşallah halkımıza basiret ve feraset verir. Sağlıklı kararlar alınır. Artık yalanlara, tutulmayan vaatlere kanılmaz. Mevcut feci tablo; ekonomik, sosyal ve ahlaki dejenerasyon idrak edilir. Buna sebebiyet veren AKP iktidarına, gereken ders verilir. Ülke huzura ve demokrasiye kavuşur. Tek adam yönetiminin tükenme süreci başlar…
Ve “Her toplum layık olduğu yönetim ile idare edilir” Hadis-i Şerif bizlere rehber olur.
Beceriksizliğin zirvesi
Ehliyet ve liyakat yoksunu kadrolar sayesinde; en güvenli olması gereken demiryolları, en güvenilmez hale geldi.
Son tren kazası da tam bir sorumsuzluk örneğidir. Birçok beyanda ifade edildiği gibi “cinayettir” ve Ulaştırma Bakanı ile T.C.D.D.Y. üst düzey yetkililerinin hemen görevden alınması gerekir.
Amma nerede o demokratik ve medeni davranışlar? Hassas vicdanlar?
Fatura yine 2-3 garibana kesilecektir. Bitmemiş icraatlarla siyasi şovlar da devam edecektir. Vah, kaybettiğimiz insanlarımıza…
