Saygıdeğer Anneler ve Babalar, geleceğimizin teminatı sevgili çocuklar, 23 Nisan 2010 Cuma günü Ordu genelinde olduğu gibi Ünye merkez kasaba ve Köylerde Cuma Namazı eda edilen bütün Camilerde imam hatiplerimiz tarafından” İslam da Çocuk Terbiyesi” konulu hutbe anlatıldı.Geride bıraktığımız bütün cumalarda olduğu gibi 23 Nisan 2010 günü eda ettiğimiz Cuma Namazı hutbesini doğal olarak Her Caminin İmam Hatibi kendine özgü üslubu ile yorumlamaktadır. Buda onun asli görevi ve bu şekilde yorumlaması da en tabi hakkıdır.
İmam hatiplerimizin ve vaizlerimizin görevlerini icra ettikleri esnada ki duruşlarını ve hitabet şekillerini olumlu ya da olumsuz şekilde yorumlama hakkımız ve yetkimizin olduğunu düşünmüyorum.
Ama gerek ülke gerekse Ünye’de görevlerini idame ettiren din görevlilerimizin % 95’nin işlerinin ehli olmak içi,görevlerini en az hata ile yerine getirmek daha büyük çaba sarf etmeleri gerektiğini üstüne basa basa kendilerine hatırlatmakta yarar görüyorum.
Çünkü dinimizin gerek ülkemizde gerekse dünya devletleri ve insanları nezdinde ki temsilcilerimiz olan din görevlilerimizin hem dinimiz islamın hoşgörüsünden, hem de hoşgörü ile yetişmiş anne ve babaların geleceğimizin umudu olan hayırlı evlat yetiştirmelerinde çok önemli katkıları olacaktır. Buna bugün dünden daha çok ihtiyacımız vardır.
Ülkemize ve insanlarımıza din adamı olarak hizmet etmek adına dini eğitim alarak bu kutsal görevi en mükemmel şekilde yerine getirmek için daha çocuk yaşlarında kolları sıvayan görevlilerimizden ülke genelinde olduğu gibi Ünye de duruşu ve hitap şekliyle dinleyenlerini ve izleyenlerini heyecanlandıran, oturdukları sandalye yada koltukları veya oturakları onlara diken eden Ünye ilçe Müftümüz Mustafa Bilgiç Bey başta olmak üzere Akkuş İmam Hatibi İsmet Yıldırımtarafından hazırlanan” İslam da Çocuk Terbiyesi ” konulu bu haftaki Cuma hutbesini kendine has üslubu ile yorumlayarak cemaatin konuyu daha net biçimde anlamasına ve kavramasına vesile olan Ünye Merkez Orta Yeni Camii İmam Hatibi Zekeriyya Karagöz’ün” İslam da Çocuk Terbiyesi ” konulu hutbesini ülkemizin, Ünye’mizin ve bütün insanlığın onurlu ve güvenli geleceği için iyi ve hayırlı evlat yetiştirmek isteyen veya hayırlı evlat yetiştirmek için can atan Anne Babalar ve okurlarımızla bir kez de köşemizde yazarak paylaşmak istiyorum.
Evet, saygıdeğer okurlar,
Allah’ü Teâlâ’nın biz insanlara lütfettiği sayısız nimetlerden biri de şüphesiz ki dünya hayatımızın ziynet ve süsü, aile yuvamızın mutluluk ve saadet ölçüsü, sevgi ve neşe kaynağımız, ümit ışığımız canımız ve kanımızdan meydana gelen çocuklarımızdır. Bunun içindir ki, İslam dini çocuk terbiyesine büyük önem verir.
Bir ülkenin geleceği, yarınlarından emin olması yetiştirdiği nesillere bağlıdır. Bu konuda da anne ve babalara büyük sorumluluklar düşmektedir. Bu sorumluluğu sevgili peygamberimiz (s.a.v.) şöyle vurgulamaktadır: “Hepiniz çobansınız ve sürünüzden mesulsünüz.”
Fakat üzülerek ifade edelim ki, bugün içinde bulunduğumuz toplumda çoğu anne ve babalar çocuklarına gereken ilgiyi göstermediği için, onlara Allah’ı, Peygamberi, Kur’an-ı,İslam’ı ve Namazı öğretip onları, ellerinden tutarak camiye götürmek yerine sinemaya, spor salonlarına, çeşitli eğlence yerlerine götürerek gez eğlen kam al dünyadan diyorlar. Sonra da onlardan itaat bekliyor, saygı umuyor,
kardeşçe yaşasın diyor, vazifeyi doğruluğu namus bilsin, kimsenin malına göz dikmesin, kimsenin canına kıymasın, insaflı olsun, irfanlı olsun istiyor. Bunları bekliyor ama nafile…
Çocuk, yarınların ümit ışığıdır. Ona gereken dini ve ahlaki terbiye verilmezse daha gonca iken solmaya mahkûmdur. Hepimiz birer Müslüman olarak onları İslam dininin icaplarına göre yetiştirmeliyiz.
Daha doğar doğmaz sağ kulağına ezan, sol kulağına ikamet okuyup, güzel bir isim vermeliyiz.
Kalplere ruh, gönüllere ışık, gözlere nur olan Kur’an ayetlerini onların beyinlerine sedef sedef işlemeliyiz. İçki ve uyuşturucudan, her türlü kötülük ve hayâsızlıktan onları korumalıyız. Onları içki sofrasına değil, iman ve fazilet sofrasına, kumar masasına değil, Kur’an masasına oturtmalıyız, rezalet meydanına değil, saadet bahçelerine salmalıyız.
Eğer o masum yavruların taze dimağlarına Allah korkusu, Din inancı yerleştirmezsek, kalplerine Allah sevgisi, Peygamber muhabbeti koymazsak, istikbalimizden ümit beklemeyelim. Onların yanlış ve hatalarını sert ve kaba davranarak değil, nezaketle, yumuşak davranarak, gönüllerini alarak düzeltmeliyiz.
Çocuklarımızı zararlı akımların tuzağına düşürmekten kurtarmak için, eğitimlerine önem vermeli, onları bilgili, görgülü, çalışkan ve üretken nesiller olarak yetiştirmeliyiz.
Zira Kur’an-ı Kerimde Cenab-ı Hak: “Ey iman edenler! Kendi nefislerinizi, ailenizi ve çocuklarınızı, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyunuz.” Buyururken Peygamber Efendimiz de: “Evladınıza ikram ve ihsan ile muamele ediniz, terbiyelerini iyi veriniz. Çünkü onlar Allah’ın size hediyesidir.” Buyurmaktadır.
Bugün bizler, okulunu bombalayan öğrenciyi, arkadaşını bile gaddarca öldürüp parçalara ayıran genci, uyuşturucu ve alkol içerek kaza yapıp masum insanların ölümüne sebep olan sarhoşları, kapkaççıları, hırsızları, insafsız tüccarı, karaborsacı esnafı, rüşvet alan amiri dışarıdan ithal etmedik. Kendi içimizden yetiştirdik.
Bütün dertlerimizin tek çaresi yarının sahibi olacak çocuklarımıza en güzel şekilde İslami terbiyeyi vermek ve ömrün bittiği, servetin tükendiği şu fani dünyada en büyük eser, arkamızda terbiyeli ve
hayırlı birer evlat bırakmaktır diyor, saygılar sunuyorum.
Ahmet Yenin
“Hayırlı Evlatları, Hayırlı Anne ve Babalar Yetiştirir”
