Kadın ve erkek ikilemleriyle yaşıyoruz, hayatın can damarında.Aynı yaratılış evrelerinden geçen karmaşık bir çehrenin aynaya yansımasıdır, kadın ve erkeğin ruhani ihtirasları. “O insandan eşini vücuda getirdi” NİSA SÜRESİ1.AYET
Birbirine muhtaç olan farklılıkların bileşkesi; kavga da,aşkta ,sevgi de,ihanette,ayrılıkta kısacası aklın ve kalbin çıkmaza girdiği her yerde çakışır, birbiriyle.Lakin ne onsuz ne onunla olmadan, olmazları da yaşamaktan geri kalmazlar.Birliktelik uçurumunun, denize yakın kenarlarında dolaşır durular, bir ömür boyu.Akıl almaz bir süreçtir bu,genelini sevgiden çok kavgaların doldurduğu.
Zıtlıkların bir arada olma enerjisidir iki beden.Baktıkça! Dokundukça! Sevdikçe! birbirine yaklaşan ..Barışı kavgayla bulandıran ,savaşı bir öpücük uğruna feda edenlerdir ruhları birliği içerisinde.Hayatı birbirlerine zindan etmek için yokuş yukarı yaşamaktan zevk alırlar.
Kadına göre erkek,erkeğe göre kadın çıkarır sorunları.Biri dırdırdan diğeri, vurdum duymazlıktan şikayetçidir.
Birbirine muhtaç olan bu iki karakter ne bekler ne isterler ..Aslında onlarda tam olarak bilmezler ya! enteresan olan. Bunu düşünürken bir de bakarlar ki, hayat sona ermiş.
(Erkeklerin kadınlar üzerinde, kadınların da erkekler üzerinde hakları vardır. Ancak erkekler, kadınlara göre bir derece üstünlüğe sahiptir.) [Bakara 228]
İŞTE BU VİRGÜL’DEN SONRA BAŞLAR SORULAR!
Kadın; kadın gibi olmalı,cümlesiyle bir başlangıcı hep olacaktır hayatın. Yaratılırken ona verilen karakteri ve bedeni tanımalı. Hayatı akıcı itirafıdır, onun ruhu,keskinliktir zekasıyla hükmettiği, denklemlerin çözümüdür. Aslında soru da cevapta bir bütündür, ruhunda.Durgun sular gibi değildir, hiçbir zaman..
Kadın, insanın gölgesi gibidir; kovalarsanız kaçar, kaçarsanız kovalar. (Chamfort)
Evet gölgedir, ama hayatında yaşanması gereken tarafıdır. Erkeği yoldan çıkaran değil erkeği toplayan ve bütünleyen,gücünü ve aklını tamamlayandır.Bazen cariyedir,bazen hizmetçi,bazen kraliçe, bazen tanrı!ama ne olursa olsun kadındır. Aklı da ve kalbi de mutmain olandır.
Dar akıllı ,eksik akıllı diyenlere bakın; kadın peşinde dolaşmaktan vazgeçemezler nedense!Eksik etektir diyenlere bakın; bir kadının gözlerine baktığında, etekleri tutuşanlardır.
(Kadın, kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Hiç bir şekilde doğru olamaz. Onu doğrultmaya çalışırsan kırarsın. Kadının kırılması boşanması demektir.) [Buhari
Kadının gül goncası gibi koklamayı bilirse bir erkek ,kadında elleriyle ona gül bahçesinde sevgiden şaraplar içirir.Dallarından başlayıpta kırmaya, canını acıtmaya işte kadın kılıcını kuşanır ve amazon vari savaşçı olup çıkar karşısına..
Kadın bir erkek için aşkın ,cinselliğin,aklın,güzelliğin ve birlikteliğin sembolü ve heykelidir.Bu heykelde annelikte vardır lakin anne ayrıdır o kadın değil annedir..
Erkeklerin bu ikilemdeki yerini y harfine benzetebiliriz.Hangi sayıyı bu harfin yerine koyarsak koyalım ,bir sonuca varamadığımız bir denklemdir.Haylaz bir çocuktur erkekler ,uslanmak bilmeyen.Annesinden sonra sevdiği her kadından, o sıcaklığı, sevgili sıcaklığıyla bütünlemek isteyen.Heyecanları bitsin istemeyen bir varlıktır! Kılavuzu hangi yaşta olursa olsun ,tutku ve aşktır.
Hayatlarında negatiflere izin vermemek için, yaşadıkları ilişkileri hakimiyet kurabilecekleri kadınları seçerler.Onları dinleyen ,kırmayan,kedi gibi sevildikçe kıvrılan kadınları tercih ederler.
Bu özelliklerin yanında, akıllı ve zeki kadınları seçenenler istisnadır.Ama bilmedikleri bir gerçek vardır ,saf ve akılsız kadın yoktur..Erkeğini elinde tutmak için emekleyen ve çırpınan kadın vardır.
“Tanrı kadınlara geçmişi ve geleceği, erkeklere ise yaşadığı günü armağan etti. Kadınlar geniş bir zamana yayıldıkları için huzursuz, erkekler daracık bir zamana sıkıştıkları için anlayışsız olurlar.” (Ahmet Altan)
Onlara göre kadın ne ister bilmek gerekir.Kadın erkeğini yaşamak ister..Başka bir isteği yoktur.Doyumsuzluk sınırı yoktur, kadının ..onu tamamlayacak ve sevecek olanı bekler ve sadakatle bekler.
Kadınlar erkekler gibi çocuk olmak isterler aslında.Çocuk gibi sevilmeyi,dinlenmeyi ister.
Çocuk gibi yaramaz olmayı, naz yapmayı istediklerini almak için ağlamayı sever.
Kadının içinde hep bir sevgili vardır, erkeğiyle sevişen.Sevgi yaradılıştan, lütfedilmiştir ona.
Kadın yasak bir meyve tadındadır tattıkça helalleşen.Yaktıkça ve yandıkça harama yaklaşan.
Kadın Cleopatra gibi hakimdir gücüne, neler yapabileceği ve yapamayacağını bilir.ihanet kapılarını aralamaya görsün, hançer misli saplanır erkeğin yüreğine..
Bir kadın erkek için her şeydir.. O kadına gerçekten aşıksa tabii.
Erkekler, kadınlardan ne ister diye çok düşünmeye gerek yok bence.
Konuşmasınlar,çok soru sormasınlar,sadık olsunlar,beni dinlesinler,çocuk yapsınlar,sevsinler,çok şey istemesinler yeterli der ve çekilirler.Unutmadan! bir de ruhi ve bedeni olarak hiçbir şeyi esirgemesinler deyip, kenara çekilirler.
Daha ne kaldı bilmiyorum isteyecekleri.Aslında espiri bir yana bir bütünün iki parçasıdır erkek ve kadın her ne halükarda olursa olsun ,sevgiyle bütünleşir ve hayata anlam katarlar
KADIN VE ERKEK YARATILIŞLA BİRBİRLERİNE BAĞLANMIŞLARDIR.ALLAH ÖNCE ERKEĞİ YARATTI YALNIZLIĞINA MERHEM OLSUN DİYE DE KADINI ONA EŞ VE SEVGİLİ KILDI..
İyi ki varsınız …
SELAM VE DUA İLE
