Birileri belli ki resmi kurum ve kuruluşlara ait gayrimenkule bir şekilde sahip olunması halinde yattığı yerden para kazanmaları için ” bu dünya kırk kulplu bir kazan, tut bir kulpundan sende kazan” diye boşuna söylememiş.Ülke genelindeki durumun da Ünye’den farklı olduğunu düşünmek ne kadar doğru ya da yanlıştır, orası tartışılır. Ama görülen ve bilinen bir gerçek var ortada. Belli ki bazıları kırk kulplu kazanın hangi kulpundan nasıl tutulacağını gayet iyi biliyor ki elini sıcak sudan soğuk suya sokmadan, belediye ye ait dükkânlar, bugünkü adıyla Rus pazarı olarak ifade edilen eski köylü pazarındaki beton tablalar ile diyanete ait işyerlerini akıl almaz hava parası karşılığında devredebiliyorlar.
O kişide bir şekilde kiraladığı resmi kuruluşlara ait işyerlerini bir süre yapmakla yükümlü olduğu işinde kullandıktan sonra, ya işi bozulması yada bir başka iş yapmak istediği sırada her iki tarafı kanunlar nezdinde bağlayan ve devredilemez hükmünün yer aldığı sözleşmelere bile aldırmadan kapısını çalanlardan anlaşabildiklerine akıl almaz (50-100-200) milyar lira arsında değişen hava parasıyla devreden ve alanlar dün bugün ve halen devlet malı deniz, yemeyen keriz ya da domuz dedirtmeye devam ediyor.
İnsanın olduğu yerde bu ve benzeri olumsuzluklar olur ve olacaktır diyen atalarımız ve konunun muhatabı yetkililere sormak lazım, devletin resmi ve yarı resmi kurumlarına ait işyerlerindeki yasaya ve sözleşmeye aykırı devrinden alan veren dışında sadece yaratıcı olan yüce Allahın bildiğine inanılan afakî miktarlarda havadan bu kadar para kazanmak mümkünse, insanlığa özelliklede Müslümanlığa hiç yakışmayan bu parayı neden işyeri sahibi diyanet, müftülük ve belediye dolayısıyla devlet alarak bütçeye resmi yoldan ekonomik girdi sağlanmazda, mülklerini kiralayan kişiler, kayıt dışı, gayri resmi yoldan haram hava parası kazanırlar.
Eğer ticarette hava parası almak var ya da dinimize göre doğru ise vatandaş yerine bu afaki oranlardaki hava paralarını devlet alsın ve devletimiz kazansın. Hava parasını devlet alsa, ekonomik açıdan güçlü bir Türkiye’nin Güçlü bir Türk Milleti olarak hepimiz kazanmış oluruz.
Böyle yapılarak fertler kazanınca, zenginleşen fertlerin daha çok kazanmak için özellikle seçimler esnasında kimlere ne kadar maddi destek olduğu, nasıl olduğu herkes tarafından gayet iyi biliniyor. Ama her nedense bu ve benzeri olumsuzlukların üzerine giden yok.! Hava parası adı altında alınan ve devredilen kamu işyerleriyle ilgili bu olumsuzluğa Ankara’mı yoksa işyerini kiraya vermekle yükümlü olan sağlayıcı mı dur diyecek, onu ömrümüz yeter, ise bekleyip göreceğiz.
Ancak Atatürk Türkiye’si cennet vatan ülkemizde, biz göremez isek çocuklarımız, olmadı torunlarımız, sözde değil özde anaların doğurduğu, bundan böyle doğuracağı hazreti Ömerler vasıtasıyla görecekler ve Allah’ın izniyle bütün dünyaya da göstereceklerdir. Yüce Allah’a olan inancımız gereği bundan zerre kadar kuşkumuz ve şüphemiz yoktur.
Ancak yukarıda bahsettiğimiz hava parası olumsuzluğuna dur denmesinden önce ülke genelinde olduğu gibi Ordu genelindeki diyanet kurumlarına ve kurumlarda eğitim alan bütün evlatlara Allah rızası için yardım talep eden
diyanet işleri başkanlığımızın ve Belediyelerimizin devlet bütçesiyle , ayrıca mülklerinden, işyerleri kiralarından suyundan, çöpünden, emlakinden, otoparkından, seyyarından, tuvaletinden, trafiğinden, kermesinden ve hayırsever vatandaşından gelen ve gelmeye devam eden ekonomik girdisine hep beraber kabaca bir göz atalım.
Diyanet işleri başkanlığının içinde bulunduğumuz 2013 yılı bütçesi İçişleri, Sağlık ve Dışişleri de dâhil olmak üzere 11 bakanlığı geride bırakmış.
Çok güzel, ala,bu kadar yüksek bütçeye rağmen hala yapılacak iş ve işlemler için vurdukça tozur misali gerek ülkemizdeki gerekse ülke dışındaki hayırsever vatandaşlardan, cemaatten maddi ve manevi yardım beklenir.
Diyanet İşleri Başkanlığı, 2013 bütçesinden aldığı payla 11 bakanlık bütçesini geride bırakmış. 2012 bütçesinden 3 milyar 891 milyon lira alan Diyanet’e 2013 bütçesinden 4 milyar 604 milyon lira ayrılmış.
Evet, saygıdeğer okurlar ve Ünyeliler, Diyanet İşleri Başkanlığı 4 milyar 604 milyon liralık bütçe büyüklüğüyle genel bütçeli idareler arasında en yüksek payın ayrıldığı 12. kurum olmuş. Diyanet işleri başkanlığımız gibi Yerel ve yöresel hizmet vermekle yükümlü Belediyelerinde resmi… bir bütçesi elbette var. Allah devlete ve millete zeval vermesin, helalinden daha çok versin, kimsenin gözü yok.
Taraflar arasında yapılan yasal sözleşmelere rağmen, hala devlet malı deniz, yemeyen keriz (domuz) mantığı geçerliliğini koruyor da, ilgililerimiz tarafından bu haksız kazanca göz yumuluyorsa, bizim daha başka sözümüz yok diyor, saygılar sunuyorum.
Ahmet Yenin
Hava Parasını Devlet Alsın..!
