Bir süre, “Ha Gayret!” diyerek sesleneceğim sizlere… Bu benim Şiir Kitabı’mın adı… Her gün bir bölümü ile selam ileteceğim siz dostlarıma. Neye mi Ha Gayret!?… Demokrasiye, emeğe saygıya, aydınlığa, barışa, kardeşliğe, hoşgörüye,, çağdaş eğitime… özgürlüğe, illaki adalete olan özlemin toptan dile getirilmesi demek olan “BÜYÜK YÜRÜYÜŞ”e fiilen ve kalben katkı koyanların ihtiyacı olan moral gücüne destek adına… HA GAYRET!… Bu yürüyüşün, ülkenin kurtuluşuna giden yolda MİLAT olması dileğiyle HA GAYRET!…
Umuttan bile korkan, demokrasi düşmanlarına yasal yollardan verilmekte olan ve verilecek olan DİRENME HAKKININ başarısı adına HA GAYRET!… Demokrasiyi kendi lütfu sayan, arızalı ve ayıplı demokrasiyi bizlere dayatanlarla gireceğimiz gerçek demokrasiyi hakim kılma mücadelemizde başarı adına HA GAYRET!….
Dilerim yarım kalmaz. Bu günün payı, kitabın da başlangıcı: “İTHAF
* Korku ve baskı zulümdür diyenlere…
* Demokrasiyi kamunun ortak malı bilenlere.
* Faşizme karşı omuz omuza mücadele verenlere, Aç gözlü sermaye, avantacı siyasetçi, hırsız bürokrat üçlüsüne direnenlere,
*Karanlıkla savaşta Donkişot Olmayı göze alabilenlere,
* Birde; “Teslim ettinse şalvarın ipini, senin değildir artık içindeki!” “Sahip çıkmayacaksan içindekine, şalvarda ipin işi ne!” diyerek, okuması yazması bile olmadığı halde tam bağımsızlık kavramına, onura, erdeme şiirsel bir anlam katan NİNEME…
*** A Y R I C A…
* 450 km’lik yolu yürüyerek demokrasinin lutuf rejimi olmadığını kafalara çakan “büyük adalet yürüyüşü”nün katılımcılarına İTHAFIMIZ OLSUN!…




















