Bir yeri sevmek o yere ait yaşanmışlıklarımızla ilgili. Doğduğumuz yeri severiz çünkü çocukluğumuz güzel anılarla kalır akıllarımızda. İlk gençlik öyle değil bence. Görünümümle ilgili ne kadar olumsuz düşüncem varsa hepsi o zamana ait. Elbette yatılı okulda okuyup hep kendimi sağlıksız ve vasat hissetmelerim de o zamana rastlıyor… Maalesef hiç sevmedim o kasabayı da Karadeniz’in en güzel en köklü şehirlerinden olan merkezini de…
Sonra üniversitesi yıllarında tanıştığım Karadeniz’in en büyük şehir merkezi… Güzel şeyler hatırlamam lazım oradan da. Ama neden bilmem, orada yaşar mısın deseler, tercih etmeyeceğimi söylerim…
Öğretmenlik yıllarımın başında Karadeniz’in iki farklı ucundaki iki farklı şehir… Her ikisinin de zor koşullarındaki köylerde yaşamama rağmen güzel hisler biriktirmişim…
Sonra ver elini Güney’in en karışık, en çok konuşulan, en çok kafa yorulan şehri… Ömrümün en büyük dilimini geçirdiğim şehir…
Ancak güzellemem bunların hiçbirine değil…
Sadece iki yılımı geçirdiğim, o iki yıla ait unutulmaz anılar sığdırdığım, en köklü dostlukları oluşturduğum özel şehir. Ömrümün en zor, bir o kadar da farklı deneyimler yaşatan en güzide mekanı…
Neydi o kadar özel kılan?
Hiçbir şehirde hissetmediğim kuru, temiz havası mı?
Hayatımda hiç yemediğim doğallıktaki besinleri mi? Tadını unutamadığım camsısı mı?İçtiğim Şoro’su mu? Yediğim en güzel ev yapımı yaş pastaları mı? Kilometrelerce uzayan cetvelle çizilmiş gibi olan yolları mı? Her parselde gördüğümüz yüksek ağaçlarla kaplı parkları mi? Ana caddelerin tüm kavşaklarındaki alt geçitlerinde yaşanan renkli dünyaları mı? Satıcılık yapan genç yaşlı tüm insanların ellerinden düşmeyen kitaplarıyla çizdikleri güven tablosu mu? Her evinden fışkıran müzik, sanat tutkusu mu? Azametli binalarının yanında sadeliğin mütevazılığın
temsilcisi, vitrinlerini insanın gözüne sokmayan mağazaları mı? Bir kadın olarak asla rahatsız edilmeyeceğinizi bilmenin rahatlığıyla oluşan bağ mı?
Bence liste uzar gider…
Tam bir cevap bulamam. Ama bir yerlerde hissederim. Bana kendimi özel hissettiren, tedavi eden, belki de bugünkü bana en büyük katkıyı yapan özel mekan…
İyiki hayatıma girmiş…
Nasıl değişirse değişsin; baş tacım kıymetlim…






















Diline sağlık sevgili öğretmenim. O şehir var ya, benim de baş tacım. Türkiye’de gördüğüm ve yaşadığım hiçbir şehirde o hazzı tatmadım. Selamlar.