Adını güllerle yazdım gönlüme
Gülden güzel, gül kokulu Türkiye’m
Yüzü güleç, gönlüm coşkun daima
Saçlarına gül takılı Türkiye’m
Adını gülle yazdım Türkiye’m
Yazıma Türkiye sevdalısını en güzel anlatan bir şiirle girmek istedim. Dünyanın en tatlı en güzel dili Türkçe olmasına karşın, bazı güzellikleri anlatmakta Türkçe bile yetersiz kalıyor. Ülkemiz o denli güzel, o denli verimli ve bir o kadar da sevimli…
Bunu derken aklıma yıllar önce yaşadığım bir olay geldi. Devrin tarım bakanıyla bir tartışmamız olmuştu: bakan bey” Her şeyi sorabilir, her şeyi-rahatlıkla-konuşabilirsiniz” demişti. O yıllarda hürriyetin sınırları daha mı genişti. Bilmiyorum. Açtım ağzımı yumdum gözümü…
Bu güzel ülkeyi iyi yönetemiyorsunuz herhalde. Dünyanın en güzel, en verimli ülkesi. Böyle bir ülkede enflasyon nasıl oluyor da bu kadar yüksek oluyor? Dört mevsim, dördü de hasat mevsimi. Harmanın biri kalkmadan diğeri kurulur. Güneyde halk denize girerken biz burada kayak yapıyoruz. Fındık harmanları kalkmadan Konya ovasından bereket fışkırır. Antalya’da narenciye toplanmadan Bursa şeftalisi bal olur. ”Ben buradayım” der. Egenin zeytinlikleri, üzüm bağları, Adana’nın pamuk tarlaları, nice çalışanları. Sonra Ağrının kavalı, insanı mest eden mutluluk türküleri…
Bereket fışkıran o güzelim topraklar. Böyle bir ülkede enflasyon varsa, şapkamızı önünüze koyup biraz düşünmeliyiz. Biz nerede yanış yaptık.
Bu tatlı sohbetten sonra savcılıkta birer çay içtik? Allah emanetini alıncaya kadar bu güzellikleri anlatmaya devam edeceğim. Zira dedemin kanı Çanakkale’de, yeğenimin kanı Mardin’de aktı. Bu ülke bizim. Bu ülke anamın ak sütü gibi bizim…
Murat Cihan





















