Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar E. Dönüş ÖZATAR

Gül ile Bülbülün Trajik Öyküsü

Emine Dönüş ÖZATAR Yazar Emine Dönüş ÖZATAR
02 Mart 2018
E. Dönüş ÖZATAR
0
677
Paylaşma
8.5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

“Ayıplarım seni ey gönül; hal bilmeze hal sorarsın bülbül dururken kargadan gül sorarsın”. Hz. Mevlana

“Aldırma söylenenlere: Varsın görenler seni bir ot sansın. Sen gül ol da uğruna ötmeyen bülbül utansın.” Hz. Mevlana

“Bu gül bir şeyin anısı olacak ama neydi unuttum. Kim bilir belki de sabah sabah yeniden açan umudun…” Can Yücel

Aşağıda düzenlemelerim sonrası yayımladığım, internet ortamında iki gözüme takılan bir öykü… Okudum, hem de içselleştirerek… Bende kalmasın, düşüncesiyle okurlarımla paylaşmak istedim. İyi okumalar dilerim.

“Yüreği doğa sevgisiyle dolu olan bülbül her gün semada kanat çırpar, ufkun sonsuzluğuna doğru uzanan manzarayı seyrederdi. Gördüklerinden, işittiklerinden, kokladıklarından aldığı ilhamla şarkılar besteler, yüksekçe bir yere konarak içindeki doğa sevgisini şakırdı.

Yine bir gün havada süzülürken gül bahçesine konup bir birinden güzel gülleri seyretmek istedi. Değişik renk ve ebattaki güllerin arasında kırmızı renkli bir gül takıldı. Gözleri kırmızı gülü görür görmez kilitlendi. Ne başka tarafa bakabiliyor ne de uçup gidebiliyordu.

Bülbül kırmızı güle tutulmuştu. Bir türlü anlayamıyordu o gülün diğerlerinden farkını ya da neden hayran olduğunu. Ama o güle tutulmuştu bir kere!

Aslında bülbül sevmek istemezdi gülleri. Solardı çünkü güller, terk ederdi bir süre sonra. Ha! Bir de dikenleri vardı güllerin. Batırırlardı dikenlerini sevenlerine hiç acımadan.

Bu nedenle kapılıp gitmemeliydi o güle, hemen ayrılmalıydı oradan. Bakışlarını kaçırmıştı gülden ama kalbine hükmedemiyordu. İçinde bulunduğu duruma anlam veremiyordu. Onca gülün arasından neden o gülü seçmişti?

Mutlaka bir sebebi olmalıydı. Aşk bu muydu? Gün boyunca gülü düşünmekten kendini alamadı.

Hasreti gece uyutmamıştı bülbülü. Bir daha gülü görememe korkusu büyüdü içinde. Sevmemesi gerektiğini biliyordu o gülü ama yine de görmeliydi, hiç olmazsa bir kez daha. Ertesi gün çiğ taneleri yapraklardan düşmemişken o bahçenin kenarında uzaktan uzağa seyretti gülünü doyasıya. Evet, onun gülüydü o artık. Bir başkasının olmasına tahammülü yoktu.

Artık her gün o bahçeye gidiyor, geceleri ise gülünü hayal ediyordu. Elbette bir gün sevdiğini söyleyecekti gülüne, gülü de onu sevecekti. Birlikte mutlu olacaklardı. Her gece ant içiyordu gülü zarar verebilecek her şeyden koruyacağına. Küçücük vücudunu siper edecekti gülüne.

Bülbül artık kendini güle adamıştı, gülün susuz kalmaması için yağmur bulutu getiren rüzgârlara, gıdasız kalmaması için toprağa şarkılar söylüyordu her gün… Rüzgârla toprak yardım ettiler güle ellerinden geldiğince. Onlar da hayrandı çünkü bülbülün sesine. Bülbülün elinden gelen buydu; güle yardım edebilecek herkese şarkılar söylüyordu gülü için.

Zaman geçtikçe bülbül güle daha fazla bağlanıyor gülünden bir an olsun ayrı kalamıyordu. Hasret acısı, bülbülün küçük yüreğini kavurmaya başlamıştı. Artık uzaktan sevmek bülbülün yüreğini serinletmeye yetmiyordu. Sarılmalıydı gülüne, en güzel şarkılarını şakımalıydı ona.

İçindeki kuşkularda büyümeye başlamıştı bülbülün. Acaba sevgisine karşılık bulabilecek miydi? Ortada bir gerçek vardı: Bülbül güle âşık olsa da bülbülün aşkından gülün haberi yoktu…

Cesaretini toplayan bülbül gülün yanı başına kondu, dikenlere aldırmadan. Artık konuşmalıydı gülüyle, içindeki yangın kendisini kül etmeden yüreğinin sesini güle fısıldamalıydı.

Olanca gücüyle nefes alarak sözlerine başladı o güzel sesiyle. Şakıyarak aşkını itiraf etti en güzel sözlerle! Sesi o kadar güzeldi ki, güllerin en güzeli kayıtsız kalamadı bülbülün aşkına… Bülbülün yanık sesi gülün de onu ölesiye sevmesini sağladı! Artık her gün buluşuyorlardı. Bülbül, zamanının tümünü gülüyle geçirmeye başlamıştı.

Sonunda hayalleri gerçek olmuştu bülbülün.

Ama bu duruma üzülenler de vardı, öfkelenenler de. Bülbül zamanını gül ve dostlarıyla geçirdiği için bülbülün güzel sesine hasret kalanlar üzülüyor, hatta kızıyorlardı bülbüle ihmal edildikleri için.

Gül bahçesinin gülleri “kırmızı gül”ü kıskanmaya başlamıştı. Çünkü kendilerine her gün serenat yapan güzel sesli bülbüller yoktu. Aşk şarkıları yalnızca kırmızı gül için söyleniyordu.

Sonunda bütün dünya bu aşka karşı ittifak etti. Gül ile bülbül hizaya gelmeliydi. Yağmur bulutu taşıyan rüzgârı uyardılar, gülü baba şefkatiyle besleyen toprağı da. Artık herkes gül ile bülbüle sırtını dönecekti.

Bülbül ise olanlardan habersizdi. Gözü gülünden başkasını görmediğinden dost bildiklerinin kendisinden yüz çevirdiğini fark edemiyordu. O kadar kördü ki ne gülünün ihtiyaçları olduğunu ne de güllerin ömrünün kısa olduğunu göremiyordu.

Susuz ve besinsiz kalan gül günler geçtikçe gül solmaya başladı. Fakat bülbül buna bir türlü anlam veremiyordu. Gülü gözlerinin önünde solmasına rağmen bülbülün elinden bir şey gelmiyordu. Unutmuştu güllerin solduğunu. Bu acıya hazırlamamıştı kendisini. Gülleri sevmemesinin nedenini unutmuştu. Aşkın gücü bunu unutmasını sağlamıştı.

Kısa süre sonra gül solup gitti. Güle aşkı ona sevgiliyi sadece güzelliğiyle değil dikenleriyle de sevmesi gerektiğini öğretmişti. Gözü yaşlı bülbül, dikene rağmen sevip kucakladı gülünü. Doyasıya sarıldı gülüne son bir kez, bırakmamacasına sıkı sıkı…

Bülbül gülünü görene kadar dikenleri olduğu için gülleri sevmemiş, sevememişti. Ama şimdi ıstırap içindeki bülbül hiçbir şeyi düşünmeyerek sarılıyordu gülüne. Onu bir daha bırakmamacasına, tek vücut olurcasına… Gülün dikenleri bülbülün minik yüreğine saplanıyor, aşk sarhoşu olan bülbül acıya ve kanının boşalmasına aldırış etmeden daha sıkı sarılıyordu.

Küçücük vücudundan sızan kanların ne önemi vardı ki artık sevdiği yanında yokken. Ölüm korkutmuyordu onu. Canı vücudundan neredeyse tamamen çekilmişti artık. Son bir hamleyle gülünün toprağa serilmiş cansız vücudunun yanına uzandı, yavaş yavaş kapandı gözleri!

Son nefesini veren bülbül en ufak bir pişmanlık dahi duymuyordu. Gül ile bülbül yerde yatan iki cansız küçük

bedenden ibaretti artık. Ama aşkları dilden dile dolaştı, gülün güzelliği, bülbülün sesi efsaneleşti!”

Kaynak: http://www.gulilebulbul.com/gul-ile-bulbulun-hikayesi.html

OTURMUŞ

 

Oturmuş sevdalım gülün dibine

Kaptırmış kendini bülbül sesine

Dalı verip gitmiş aşk deryasına

Oturmuş sevdalım gülün dibine.

 

Kayıp etmiş aşkını yürek yaralı

Gözlerinden akan yaşları kanlı

Konuşmaya hali yok ki zavallı

Oturmuş sevdalım gülün dibine.

 

Başlamışlar tam bülbülle figana

Dayanmak zor böyle ah ile zara

Her işini bırakmış artık zamana

Oturmuş sevdalım gülün dibine.

 

Ali Orhan’ım zordur aşkın yarası

Düşmüş ise bir başa onun belası

Bozulmuş garibanın artık rotası

Oturmuş sevdalım gülün dibine…

21.1.2012

Ali Orhan

Paylaş
Etiketler: Bülbüldoğakırmızı gülöyküsevgi
Önceki Yazı

Haftada 2 Sosis Meme Kanseri Riskini Artırıyor

Sonraki Yazı

Yıldırım: KOBİ Tanımı Değişiyor, Destek Artıyor

Emine Dönüş ÖZATAR

Emine Dönüş ÖZATAR

İlişkili Yazılar

Çekilmez Kış Ortamında Askıda Ekmek…
Anı / Günce

Çekilmez Kış Ortamında Askıda Ekmek…

29 Ocak 2022
5.1k
Umudunuz Dünyadan Büyük Olsun! (II)
E. Dönüş ÖZATAR

Umudunuz Dünyadan Büyük Olsun!

29 Eylül 2021
5.1k
Umudunuz Dünyadan Büyük Olsun (IV)
E. Dönüş ÖZATAR

Umudunuz Dünyadan Büyük Olsun (IV)

24 Eylül 2021
5k
Umudunuz Dünyadan Büyük Olsun! (III)
E. Dönüş ÖZATAR

Umudunuz Dünyadan Büyük Olsun! (III)

15 Eylül 2021
5.1k
Sonraki Yazı

Yıldırım: KOBİ Tanımı Değişiyor, Destek Artıyor

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap