Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Nezahat GÖÇMEN

Gökten Bir Melek İnse Diye Dua Ediyorum

Nezahat GÖÇMEN Yazar Nezahat GÖÇMEN
14 Eylül 2015
Nezahat GÖÇMEN
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Ne zaman bir bayram kokusu duysam, rengi kırmızı  iki katlı, bahçeli evimizde geçen bayramlar burnumun direğini sızlatır. Çocukluğumda iple çektiğim bayramlar ve anılarım depreşir. İçimdeki dalgalar titrer. Yağmurda ıslanan bir serçe gibi.  Biraz ürkek, biraz çekingen  anılarla baş başa…

Annem, bizi severken “Kurban olurum size.” cümlesini kullanırdı. Anlamazdım derinliğini, çok küçüktüm.   Büyüyünce anladım ki Kurban Allah’a yakınlaşmak.

Şu anda annem –  babam ve diğer canımın parçaları cennetteler, onlarla geçirdiğim bayramlara gitmek istedim.

Bayramdan bir – iki gün önce eve getirilmiş olan kurbanlık hayvanlarla aramızda kurulan duygusal bağı düşünüyorum. Kurbanlık hayvanı  severdik. Boynuna renkli eşarp, kurdele ne varsa güzel görünen, yakışanı bağlardık kardeşlerimle. Ona gözümüz gibi bakardık.  Arka bahçemizde geceyi geçireceği mekâna çeke çeke götürürdük sevgiyle şefkatle.  Meee meeeeee.. sesi gelince koşardık. Suyu mu tükendi acaba? diye.   Ot yemesi, kuyruk sallaması ayrı bir zarafetti. Sonra kapısını kapatır evimize dönerdik.  Yatağımıza girdiğimizde uykuya dalmadan önce pür dikkat gülümseyen, meraklı gözlerle annemi dinlerdik.

Annem, kurbanın niçin kesildiğini şöyle anlatırdı.” Biz cennete giderken, o koyun bizi sırat köprüsünden geçirecek.” diye başlardı. Sırat Köprüsünün ne  köprüsü olduğunu sormadan cennet bahçesinde olduğumuzu anlayınca  anlatmaya devam ederdi.” Hazreti İbrahim’in çocuğu olmuyormuş, Allah’ım, bir çocuğum olsun her istediğini yapacağım,  sana kurban edeceğim.”  diye çok dua etmiş. Duaları kabul olmuş, oğlu İsmail doğmuş. Hazreti İbrahim çok sevinmiş.  Oğlunu çok seviyor ve Allaha şükrediyormuş. Verdiği sözü yerine getirmek için oğlunu kurban ederken, Cebrail melek oğlunu değil, koyunu kesmesini istemiş.  Böylece kurban bayramı başlamış.” derdi. İçim sızlayarak, İsmail ve İbrahim’in teslimiyeti ile uykuya dalardım.  O sahneyi gösteren tablolar satılırdı pazar yerlerinde kurban bayramı yaklaşırken. Kuralsız, önyargısız bir teslimiyet.  Yaratana karşı evlat ve evlat sevgisiyle teslim olma.

 Kaynaklara Göre Neden kurban kesilir?

Efsaneye göre Hz. İbrahim’in eşi Sare’ yle evliliğinden çocuğu olmuyormuş…

Sare’de bu işe çok üzüldüğü için, o günün şartlarına göre eşinin çocuk sahibi olmasını istediğinden kocasının başka bir kadınla evlenmesini münasip görmüş… Hacer isimli bir hanımla Hz. İbrahim’in ikinci evliliğini yapmasına kendi isteğiyle razı olmuş…

Hz. İbrahim’in Hacer’den İsmail adında bir oğlu olur…

Sevinirler elbette ama eşi Sare yine de çok kıskanır ve her fırsatta huysuzluk çıkarır…

İbrahim sürekli bir oğlu olması için Allah’a yalvarır ve bu duasının kabul olduğunda da oğlu İsmail’i kurban edeceğini söyler…

 Aylar yıllar derken, Hz.İbrahim 100 yaşından sonra ilk eşi Sare’yi hamile bırakır ve İshak adını verdikleri bir oğulları dünyaya gelir…

Allah bir gece rüyasında İbrahim’i sınar ve adağını hatırlatır…

(Kendi inanışları içinde; Allah’ın Yahudilere göre İshak’ı, Müslümanlara göre de İsmail’i kurban istediği söyleniyor.)

İbrahim Peygamber tam çocuğunu kurban edeceği sırada, Allah Teala hazretleri İbrahim Aleyhisselam’a şöyle seslenmiş: “Ey İbrahim! Gerçekten rüyana sadakat gösterdin. Ve dediğimizi yaptın. Şüphe yok ki biz, güzel işler yapanları işte böyle mükafatlandırırız.”

Muhakkak ki, bu Allah tarafından açık bir imtihandı.

Hz. İbrahim, oğlunu şakağı üzerine yatırıp kurban edeceği an, Allah imtihanı kazandıklarını bildirerek kurbanlık koç göndermiştir.

Böylece imanın gerçek yüzü, Allah’ın emrine bağlı olmanın güzelliği olarak, bu büyük olayın anısı, kurban kesme geleneği ile günümüze kadar gelmektedir…

Burada esas olan Allah’ın emrini yerine getirmektir…

Kurban bayramı; İslam dininde Hicretin ikinci yılından sonra yani İsa’dan sonra 623 yılında kutlanmaya başlanmış…

Böylece Allah’ın emrine bağlı olmanın güzelliğini hatırlamak için, bu büyük olayın anısına, kurban kesme geleneği günümüze kadar gelmiştir…

O yıllarda Medine’sinde kurban kesilmeye başladığını düşünürsek her yer kum, çöl. Nüfus az olduğu için kaç hayvan kesildi dersiniz?  Bir de günümüzde betonlaşmış şehirlerdeki şartları düşünelim.  Nüfus aynı oranda artmakta. İşte Kurban Bayramının vahşet görüntüleriyle hatırlandığını ve bu bayrama olan inancımızın günümüzde sorgulandığını görüyoruz.

Her daim anneler çocuklarını kurban olacak kadar severler. Haberlere ilişiyor gözlerim. İnsanlar birbirini öldürüyor.  Ellerini kollarını arkadan bağlıyor. Acımasızca yağan kurşunları izliyorum. Her kare her görüntüde. Gökten bir melek inse diye dua ediyorum.

 Çocukluğumdaki Kırmızı  Boyalı, Bahçeli Evimizdeki Bayramlar

Babacığımın sabah namazına gidişi ile uyanırdık. Annemde yine bir bayram telaşı. Sokaklar alaca karanlıkta ayak sesleri ile dolup taşardı. Kurbanlık bekleyişte.  Son bir kez daha kontrol ederdik. Son yemeğini verirdik. Çocukluk işte.

Bayramlıklarımızı giyerdik, bayramlaşma ve kurban kesimi. Bahçeye açılan çukur etrafında toplanırdık. Koyunun yanında elinde iri bir kasap bıçağıyla bir adam dua ederek hayvanı hareketsiz hale getirirdi. Gözümüzün önünde kesilen ve açılan çukura fışkıran kanları izlerdik.  O gün gözümün önünde doğranan hayvanın kanından bir damla çocuğun alnına sürüldüğü hafızamdan bir türlü silinmiyor.  Derinin tulum halinde hasarlanmadan çıkarılmasına özen gösterilirdi.  Neden sorusunun yanıtına annem çok sevdiğimiz tulum peyniri için olduğunu söylerdi. Türk Hava Kurumunun araçları derileri toplar, bütün mahalleye bir kavurma kokusu yayılırdı. Öğleye doğru büyüklerimizin ellerinde parça etler, mahallede var olan yoksulların kapısında. Her şey kurallara uygun, geleneklere uygun biçimde yapılırdı.  Zaman zaman din ile bağdaştıramıyorum.  Bayram tarafı bize  kalsın ama, hafızamdan silinmesini istediğim bir kesittir o bayramlar.  O dönem arkadaşlarıma bakıyorum da hepimizin psikolojisi de normal.  Ayrıca o zamanlar okulumuzda rehberlik birimi yoktu.   Psikanalizci, ruh doktorları da yoktu ya da ben hatırlamıyorum.   Şu anda açıklayamadığım uzman konusu olsa gerek.  Hatırladığım tek şey, şimdiki kadar çocuklar kurban edilmiyordu. Yani çocuk ölümleri, kan, vahşet yoktu. Trafik canavarı, terör yoktu.   Bayramlara gölge düşmezdi.  Gökyüzünü kaplayan rengârenk uçurtmalar, atlıkarıncaların olduğu lunaparklar vardı çocuk dünyamızda, bayramlarımızda

Bahçemize bitişik olan evde bizden daha kalabalık büyük dayımlar ikamet ederdi.  Kurban her büyüğe düşer derlerdi.   Kurbanda zenginliğin ölçüsünü algılayacak yaşta değildim. Sadece bildiğim annemin anlattığı İbrahim peygamber hikâyesiydi. Bayramın ikinci ve üçüncü gün yine kurban keserlerdi. İkinci ve üçüncü gün kurbanlık hayvanlarda mevsim sonu yapılan indirime benzer indirimler yapılırmış. Kurban satıcılarının tekrar kurbanlık hayvanlarla köylerine dönmeleri maddi manevi yük olduğu için.

Besin zincirinde hepimiz birbirimizin kurbanı değil miyiz? Vejetaryenler tarafından bakıyorum. Besin zincirinin en alt bölümünü oluşturan ot canlı değil midir? Her daim reddedeceğimiz gerçekler var bu dünyada.  Araştırdım, bazı dinlerde kurban kesme eylemi var.

Pagan inancında, Antik Mısır’ da, Yunan Mitolojisinde de kurban var. Bu düşüncenin en temelinde, Kurban ile adeta insanlar kendileri kurban olmak istemezmiş.  Günümüzde marketler 9 taksite varan kurban kesimi yapmaktadır, kredi kartı ile. Hayvanı kesip, buzluğa depolamak. Peki, bunun açıklaması? Yorum sizin.

Kurban kesimi ve dağıtımında, birilerinin karnının doyacağını bilmek mutluluk verici. Etin kilogramını hesabına bakarak. “Zaten et yiyoruz.“ derken

Fakire gönderdiğimiz bir tabak et, bir parça kemik, senede bekler bir hal alırken, yoksulluğun et bölümünü kapatılıyor. Ya kirası, ya kışlık kömürü, ya çocuklarına sıcak çorba, ya sosyal yaşantısı?

Şimdi yetişkinim araştıran, sorgulayan, düşünen bir insanım.  Şimdi kurbanlık hayvan kesimi yapmıyorum, ihtiyacı olan insanlara maddi katkıda bulunuyorum. İsterse etini alır, isterse başka bir ihtiyacını karşılar.  Küçücük de olsa ona kurban oluyorum.

Karşı komşumun her bayram bana getirdiği bir parça kurban etini de komşuluk adına alıyorum, teşekkür ediyorum. Proteine ihtiyacımız var.

Dini bayramlarımız, kimsesizleri ve hastaları ziyaret ederek onları sevindirip, çok yoğun insani duygular yaşamamıza vesile oluyor. Bazen huzurevi ziyaretinde yaşlılarımızın anılarını dinliyorum.  Bayram  günümde onlarla paylaştığım saatleri önemsiyorum.

Toplumsal bir hareketin siyasal inanç ve amaçlarının açık ifadesi kısacası bayram manifestosundan yüz yıllarca sürecek tartışmaların dışında İnsan hak ve inançlarına uygun nice bayramlara…

İyi bayramlar

Kaynak: /257307-/ http://www.mumsema.org sorulari misafir- kurban-neden-kesilir-hz-ibrahim.html

https://tr.wikipedia.org/wiki/Paganizm

Paylaş
Etiketler: Huzurevikimsesizlerkurban bayramıterörtrafik
Önceki Yazı

Acı Biber Yiyen Uzun ve Sağlıklı Yaşıyor

Sonraki Yazı

Hepsinin Hedefi: Türkiye

Nezahat GÖÇMEN

Nezahat GÖÇMEN

İlişkili Yazılar

Siyah Önlükten Yükselen Hüzün
Anma

Siyah Önlükten Yükselen Hüzün

10 Kasım 2025
5k
Çörek Otu
Doğa-Çevre

Çörek Otu

22 Ocak 2024
5k
Artık Yıl
Genel Eğitim

Artık Yıl

08 Ocak 2024
5k
Siz Hiç Sumak Ağacı Gördünüz mü?
Doğa-Çevre

Siz Hiç Sumak Ağacı Gördünüz mü?

22 Aralık 2023
5.2k
Sonraki Yazı

Vatan Sevgisi İmandandır

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap