Sit alanına yapılan müdahale, köylüleri ayaklandırmıştı. Müdahale olmasa da kurtuluş günü için alanda toplanacaklardı. Alana taş ocağı yapacak olanlar, öyle bir gün seçmişti ki, köylülerle doğal olarak, karşı karşıya kalmışlardı.
Köylü sit alanını işkâl etmek isteyenlere, düşman gözüyle bakıyordu. Kapısını çeken alana koşuyordu.
Sit alanına gitmek için terliğinin tekini arayan Koruk Efe, kimsenin dediğine aldırmadan aramaya devam ediyordu. Efeye seslendiler. Efe sensiz olmaz, sesin yeter, onlara. Bağırır çağırırsın, onları ürkütürsün, derler. Koruk Efe sessiz ve sakindi. Kendini idare edemezdi. Ona bir lira verildiğinde, söyleneni ancak tekrar ederdi.
Koruk Efe, terlik aramayı bıraktı. Ayakta terlik arama, dilde ses ve bağırıp çağıracak adam ara. Sesim sayesinde onları Git alanına sokmayacağım. Efe git değil, sit alanı.
Koruk Efe, git diyorum. Geldikleri yere git alanı kursunlar, buralar benden sorulur.
Efenin saçları birbirine yapışıktı. Yüzü güneş yanığı idi. Gözleri derinden parlıyordu. Soğuk ve sıcak algısı yoktu. Üşüme ve ısınma bilmezdi. Evin balkonunda yatardı. Çarşıya birisi götürürse çok sevinirdi. Bildiği dükkân, dondurmacıydı. Dondurma ve gazozu severdi. Nerde akşam orada sabah kalırdı.
Köylüler, önde Koruk Efe olmak üzere, git alanına çıktılar. Koruk Efeyi öğretiyorlar ve o da bağırmaya başlıyordu. Git alanını terk edin. Git alanını terk edin. Burası babanızın malı değildir. Hangi dağdan gelmişseniz oraya yürüyün. Hangi dağdan gelmişseniz yürüyün.
Dağa gidin, ayılar bekliyor. Dağa gidin ayılar bekliyor. Dağda bekleniyorsunuz.
Git alanı Koruğun sesiyle inliyordu. Arada küfretse de kimse anlamıyordu.
Duyum sesimi, buraya kimse gelemez. Çam ağacını dibinde yatacağım, diyordu. Efe, nereden buluyorsun bu sözleri. Efe aklım düşünüyor ve ağzım söylüyor, dedi.
Efe helal olsun, onları geri püskürttün. Bugünlük yeter, dönelim. Ekmek kızarmış ve tereyağlı, sofraya bekliyorlar. Efe çıplak ayaklarıyla, hızlı yürümeye çalışıyordu.
Bağırdım gelemezler, sesimden korktular. Git alanı, babamızın malı. İneklerimizin otlağı, kimse yaklaşamaz. Git alanı oyun alanı orada oynayacağız. İneklerle beraber olacağız.
Efeye para verdiler. Yalnız bir lira alırmış. Ona göre en büyük para bir liraymış. Bir lirayla dükkâna gidip şeker ve lokum alacakmış.
Efe, git alanında gösterdiği yararlılıktan, bir lira lokum parası aldı.
Hasan TANRIVERDİ