Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Nazimi AÇIKGÖZ (Prof.Dr.)

Girirşimciler Biyoekonomik Bir Hedef: Gen

Prof.Dr. Nazimi AÇIKGÖZ Yazar Prof.Dr. Nazimi AÇIKGÖZ
24 Şubat 2013
Nazimi AÇIKGÖZ (Prof.Dr.)
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Biyoekonomi ile bitki – hayvan ve diğer canlıların araştırma, geliştirme, üretim ve kullanımı için artı değerler üretilerek ekonomik kazanç sağlanması hedeflenmektedir. Bu bağlamda tarımsal üretim özellikle, nüfus artışı, gıda krizi, küresel ısınma gibi nedenlerle biyokonominin uygulandığı ve yoğun 403788-3-4-4b3d1yatırımların yapılmasına olanak sağlayan sektörlerin başında gelmektedir. Aslında Türkiye’de tarımsal yatırım alanları alabildiğine cazip bir izlenim bırakmaktadır. Onlarca milyar US$ ithalatın gerçekleştiği tarım sektöründe birçok kalemin yeni girişimlerle ülkemizde üretilebileceğini Açıkgöz (2012)[1] ele alırken, verdiği bir örnek oldukça çarpıcıydı: “2010 yılında Türkiye’nin yalnız bir ülkeden ithal ettiği ceviz ve bademe ödenen meblağ: 270 milyon US$”.

 

Bu tür yatırımlar hemen hemen herkesin yapabileceği yatırımlardır. Fakat gıda üretiminde bir alan vardır ki ancak sofistik kişilerce gerçekleştirilebilir: GEN'e yatırım. Ülkemiz bu konuda çok şanssızdır. 1980’lerde tohumculuğun özelleşmesine kadar yeni çeşitler üniversiteler ve kamu araştırma kuruluşlarınca geliştiriliyordu. Yeni tohumculuk firmaları ise tohumculuğunu yapacakları çeşitleri ya kamudan sağlıyor veya sınırlı olanaklarla (uzman yok, yurtdışından bitki ıslahçısı transferi dahi yapıyor!, materyal için royalite ödeniyor!, tecrübe sınırlı!) Yeni oluşan tohum firmalarının yarıyol materyali bulma konusunda çektikleri sıkıntıyı ancak yaşayan bilir[2].

 

Bir İsrail genomik firmasının (http://www.evogene.com/Products/List) ticari partneri olan uluslar arası tohum firmaları için hangi genleri geliştirdiğine bir göz atalım:

1.  Bayer’e buğday verimini artırıcı, sıcağa-soğuğa toleranslı ve azotdan daha fazla yararlanabilen buğday yaryol materyali;

2.  Limagrain’e verimini artırıcı, sıcağa-soğuğa toleranslı mısır yarıyol materyali;

3.  Monsanto’ya verimini artırıcı, sıcağa-soğuğa toleranslı mısır, soya, pamuk, kolza yarıyol materyali;

4.  DuPont’a sıcağa-soğuğa toleranslı mısır, soya; PAS hastalığına dayanıklı soya yarıyol materyali;

Ve liste devam eder. İşte Türkiye’mizde bu tip yarıyol geliştirici müteşebbislerin, firmaların yokluğu özel sektör tohumculuk firmalarını zor durumda bırakmaktadır. O nedenle bu konuda büyük potansiyeli olan Üniversitelerimizi de devreye sokacak sistemlere gereksinimler var. Proje bazlı desteklerin olumlu sonuçları, bazı ferdi başarılar izlendiğinde, ülkemizde de, yarınlarda kendimize yetecek GEN, YARIYOL materyalini geliştirecek firmaların oluşması için hiçbir engelin olmadığını gösteriyor. Olayın ticari boyutu alabildiğine büyük olabilmektedir. Örneğin Pakistan’ın bir gen satın alarak, ücretsiz olarak tüm ulusal tohumcu kuruluşlarının kullanımına sunulması (Cry3 geni); Brezilya’nın bir uluslar arası firmaya yalnız ülkesinde kullanılmak üzere bir çeşit sipariş etmesi….

 

İşte yazı başlığımızda konu edilen yatırım aracı GEN, böylesine cazip, bir o kadar da mili görev kapsamında bir kavramdır. Aslında bu konu unun, şekerin hazır olduğu bir ortamda neden helva yapmıyoruz sorusuyla çok benzeşiyor:

Ø  Müşteri hazır, yüzlerce araştırma yetkisine sahip tohumculuk firması genitör bekliyor;

Ø  Uzmanlar hazır, çoğu yurtdışında eğitim görmüş yüzlerce araştırıcı kamu araştırma kuruluşlarında ve üniversitelerde yönlendirme bekliyor;

Ø  Hedef hazır, tarımı yapılan çok sayıda bitki, yazlık-kışlık, tarla-sera, topraksız tarım, organik tarım, normal-sıcağa-kurağa dayanıklı gibi onlarca seçenekleriyle binlerce geliştirilecek genotip;

Ø  Mevzuat hazır, UPOV üyeliği dâhil uluslar arası tüm gerekli anlaşmaları imzalamış Türkiye, materyal transfer anlaşmasından Islahçı Hakları[3] (royalite) yasasına tüm düzenlemeleri gerçekleştirmiştir; 

Ø  Devlet desteği mevcut, (TUBİTAK-TEYDEB, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı AR-GE destek tebliği[4]) Ve risk yatırımları çerçevesinde değerlendirilerek devlet desteği şansı;

Ø  Materyal hazır, ülkemiz zengin biyoçeşitlilikle, çok sayıda kültür bitkisinin gen kaynağıdır.

 

Özellikle “çeşit” ömrünün kısalığı nedeniyle, yeni çeşitlere yani "gen"e yatırımın, çok karlı olacağı bir gerçektir. 2020'lerde "gen piyasaları" hatta borsalarının oluşacağı beklenmektedir. Böylesine cazip bir yatırım alanı yatırımcıları bekleyedursun,  konunun ülkemiz için ne denli stratejik önemde olduğu yadsınamaz. O nedenle konunun KAMU veya KAMU+ÖZEL sektör ortaklığı ile de ele alınabileceği göz ardı edilmemelidir.

Prof. Dr. Nazimi Açıkgöz (https://nacikgoz.wordpress.com)

Etiketler: yeni genotipler, royalite, çeşit, ıslahçı hakkı, tarımsal yatırım, tohumculuk
 


[1] Açıkgöz N. 2012. Cazip Bir Yatirim Araci: Tarım.  (http://blog.milliyet.com.tr/gidakrizivebilim)

 

[2] Bu satırların yazarı Ege Bölgesinde ikinci ürün çeltik çeşidi ıslah ederken (TOAG92) gereksinim duyduğu erkenci genitörü (gen alınan genotip)  beş yıl aradı ve Kemalpaşa – Hopa’da buldu! 

 

[3] Açıkgöz 2012. Uluslar Arası Uygulama Sorunları İle "Islahçı Hakları" (Royalite), Güncel Hukuk (Aylık Hukuk Dergisi) Sayı: 2012/12-108, sayfa 35-37

 

[4] Sektörünün ihtiyaç duyduğu öncelikli konularda bilgi ve teknolojilerin geliştirilmesi, sektörün Ar-Ge kapasitelerinin geliştirilmesi amacıyla, uygun görülen araştırma geliştirme projelerini doğrudan desteklemeye yönelik 2011/4 sayılı tebliği.

 

Biyoekonomi ile bitki – hayvan ve diğer canlıların araştırma, geliştirme, üretim ve kullanımı için artı değerler üretilerek ekonomik kazanç sağlanması hedeflenmektedir. Bu bağlamda tarımsal üretim özellikle, nüfus artışı, gıda krizi, küresel ısınma gibi nedenlerle biyokonominin uygulandığı ve yoğun 403788-3-4-4b3d1yatırımların yapılmasına olanak sağlayan sektörlerin başında gelmektedir. Aslında Türkiye’de tarımsal yatırım alanları alabildiğine cazip bir izlenim bırakmaktadır. Onlarca milyar US$ ithalatın gerçekleştiği tarım sektöründe birçok kalemin yeni girişimlerle ülkemizde üretilebileceğini Açıkgöz (2012)[1] ele alırken, verdiği bir örnek oldukça çarpıcıydı: “2010 yılında Türkiye’nin yalnız bir ülkeden ithal ettiği ceviz ve bademe ödenen meblağ: 270 milyon US$”.

 

Bu tür yatırımlar hemen hemen herkesin yapabileceği yatırımlardır. Fakat gıda üretiminde bir alan vardır ki ancak sofistik kişilerce gerçekleştirilebilir: GEN'e yatırım. Ülkemiz bu konuda çok şanssızdır. 1980’lerde tohumculuğun özelleşmesine kadar yeni çeşitler üniversiteler ve kamu araştırma kuruluşlarınca geliştiriliyordu. Yeni tohumculuk firmaları ise tohumculuğunu yapacakları çeşitleri ya kamudan sağlıyor veya sınırlı olanaklarla (uzman yok, yurtdışından bitki ıslahçısı transferi dahi yapıyor!, materyal için royalite ödeniyor!, tecrübe sınırlı!) Yeni oluşan tohum firmalarının yarıyol materyali bulma konusunda çektikleri sıkıntıyı ancak yaşayan bilir[2].

 

Bir İsrail genomik firmasının (http://www.evogene.com/Products/List) ticari partneri olan uluslar arası tohum firmaları için hangi genleri geliştirdiğine bir göz atalım:

1.  Bayer’e buğday verimini artırıcı, sıcağa-soğuğa toleranslı ve azotdan daha fazla yararlanabilen buğday yaryol materyali;

2.  Limagrain’e verimini artırıcı, sıcağa-soğuğa toleranslı mısır yarıyol materyali;

3.  Monsanto’ya verimini artırıcı, sıcağa-soğuğa toleranslı mısır, soya, pamuk, kolza yarıyol materyali;

4.  DuPont’a sıcağa-soğuğa toleranslı mısır, soya; PAS hastalığına dayanıklı soya yarıyol materyali;

Ve liste devam eder. İşte Türkiye’mizde bu tip yarıyol geliştirici müteşebbislerin, firmaların yokluğu özel sektör tohumculuk firmalarını zor durumda bırakmaktadır. O nedenle bu konuda büyük potansiyeli olan Üniversitelerimizi de devreye sokacak sistemlere gereksinimler var. Proje bazlı desteklerin olumlu sonuçları, bazı ferdi başarılar izlendiğinde, ülkemizde de, yarınlarda kendimize yetecek GEN, YARIYOL materyalini geliştirecek firmaların oluşması için hiçbir engelin olmadığını gösteriyor. Olayın ticari boyutu alabildiğine büyük olabilmektedir. Örneğin Pakistan’ın bir gen satın alarak, ücretsiz olarak tüm ulusal tohumcu kuruluşlarının kullanımına sunulması (Cry3 geni); Brezilya’nın bir uluslar arası firmaya yalnız ülkesinde kullanılmak üzere bir çeşit sipariş etmesi….

 

İşte yazı başlığımızda konu edilen yatırım aracı GEN, böylesine cazip, bir o kadar da mili görev kapsamında bir kavramdır. Aslında bu konu unun, şekerin hazır olduğu bir ortamda neden helva yapmıyoruz sorusuyla çok benzeşiyor:

Ø  Müşteri hazır, yüzlerce araştırma yetkisine sahip tohumculuk firması genitör bekliyor;

Ø  Uzmanlar hazır, çoğu yurtdışında eğitim görmüş yüzlerce araştırıcı kamu araştırma kuruluşlarında ve üniversitelerde yönlendirme bekliyor;

Ø  Hedef hazır, tarımı yapılan çok sayıda bitki, yazlık-kışlık, tarla-sera, topraksız tarım, organik tarım, normal-sıcağa-kurağa dayanıklı gibi onlarca seçenekleriyle binlerce geliştirilecek genotip;

Ø  Mevzuat hazır, UPOV üyeliği dâhil uluslar arası tüm gerekli anlaşmaları imzalamış Türkiye, materyal transfer anlaşmasından Islahçı Hakları[3] (royalite) yasasına tüm düzenlemeleri gerçekleştirmiştir; 

Ø  Devlet desteği mevcut, (TUBİTAK-TEYDEB, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı AR-GE destek tebliği[4]) Ve risk yatırımları çerçevesinde değerlendirilerek devlet desteği şansı;

Ø  Materyal hazır, ülkemiz zengin biyoçeşitlilikle, çok sayıda kültür bitkisinin gen kaynağıdır.

 

Özellikle “çeşit” ömrünün kısalığı nedeniyle, yeni çeşitlere yani "gen"e yatırımın, çok karlı olacağı bir gerçektir. 2020'lerde "gen piyasaları" hatta borsalarının oluşacağı beklenmektedir. Böylesine cazip bir yatırım alanı yatırımcıları bekleyedursun,  konunun ülkemiz için ne denli stratejik önemde olduğu yadsınamaz. O nedenle konunun KAMU veya KAMU+ÖZEL sektör ortaklığı ile de ele alınabileceği göz ardı edilmemelidir.

Prof. Dr. Nazimi Açıkgöz (https://nacikgoz.wordpress.com)

Etiketler: yeni genotipler, royalite, çeşit, ıslahçı hakkı, tarımsal yatırım, tohumculuk
 


[1] Açıkgöz N. 2012. Cazip Bir Yatirim Araci: Tarım.  (http://blog.milliyet.com.tr/gidakrizivebilim)

 

[2] Bu satırların yazarı Ege Bölgesinde ikinci ürün çeltik çeşidi ıslah ederken (TOAG92) gereksinim duyduğu erkenci genitörü (gen alınan genotip)  beş yıl aradı ve Kemalpaşa – Hopa’da buldu! 

 

[3] Açıkgöz 2012. Uluslar Arası Uygulama Sorunları İle "Islahçı Hakları" (Royalite), Güncel Hukuk (Aylık Hukuk Dergisi) Sayı: 2012/12-108, sayfa 35-37

 

[4] Sektörünün ihtiyaç duyduğu öncelikli konularda bilgi ve teknolojilerin geliştirilmesi, sektörün Ar-Ge kapasitelerinin geliştirilmesi amacıyla, uygun görülen araştırma geliştirme projelerini doğrudan desteklemeye yönelik 2011/4 sayılı tebliği.

 

Biyoekonomi ile bitki – hayvan ve diğer canlıların araştırma, geliştirme, üretim ve kullanımı için artı değerler üretilerek ekonomik kazanç sağlanması hedeflenmektedir. Bu bağlamda tarımsal üretim özellikle, nüfus artışı, gıda krizi, küresel ısınma gibi nedenlerle biyokonominin uygulandığı ve yoğun 403788-3-4-4b3d1yatırımların yapılmasına olanak sağlayan sektörlerin başında gelmektedir. Aslında Türkiye’de tarımsal yatırım alanları alabildiğine cazip bir izlenim bırakmaktadır. Onlarca milyar US$ ithalatın gerçekleştiği tarım sektöründe birçok kalemin yeni girişimlerle ülkemizde üretilebileceğini Açıkgöz (2012)[1] ele alırken, verdiği bir örnek oldukça çarpıcıydı: “2010 yılında Türkiye’nin yalnız bir ülkeden ithal ettiği ceviz ve bademe ödenen meblağ: 270 milyon US$”.

 

Bu tür yatırımlar hemen hemen herkesin yapabileceği yatırımlardır. Fakat gıda üretiminde bir alan vardır ki ancak sofistik kişilerce gerçekleştirilebilir: GEN'e yatırım. Ülkemiz bu konuda çok şanssızdır. 1980’lerde tohumculuğun özelleşmesine kadar yeni çeşitler üniversiteler ve kamu araştırma kuruluşlarınca geliştiriliyordu. Yeni tohumculuk firmaları ise tohumculuğunu yapacakları çeşitleri ya kamudan sağlıyor veya sınırlı olanaklarla (uzman yok, yurtdışından bitki ıslahçısı transferi dahi yapıyor!, materyal için royalite ödeniyor!, tecrübe sınırlı!) Yeni oluşan tohum firmalarının yarıyol materyali bulma konusunda çektikleri sıkıntıyı ancak yaşayan bilir[2].

 

Bir İsrail genomik firmasının (http://www.evogene.com/Products/List) ticari partneri olan uluslar arası tohum firmaları için hangi genleri geliştirdiğine bir göz atalım:

1.  Bayer’e buğday verimini artırıcı, sıcağa-soğuğa toleranslı ve azotdan daha fazla yararlanabilen buğday yaryol materyali;

2.  Limagrain’e verimini artırıcı, sıcağa-soğuğa toleranslı mısır yarıyol materyali;

3.  Monsanto’ya verimini artırıcı, sıcağa-soğuğa toleranslı mısır, soya, pamuk, kolza yarıyol materyali;

4.  DuPont’a sıcağa-soğuğa toleranslı mısır, soya; PAS hastalığına dayanıklı soya yarıyol materyali;

Ve liste devam eder. İşte Türkiye’mizde bu tip yarıyol geliştirici müteşebbislerin, firmaların yokluğu özel sektör tohumculuk firmalarını zor durumda bırakmaktadır. O nedenle bu konuda büyük potansiyeli olan Üniversitelerimizi de devreye sokacak sistemlere gereksinimler var. Proje bazlı desteklerin olumlu sonuçları, bazı ferdi başarılar izlendiğinde, ülkemizde de, yarınlarda kendimize yetecek GEN, YARIYOL materyalini geliştirecek firmaların oluşması için hiçbir engelin olmadığını gösteriyor. Olayın ticari boyutu alabildiğine büyük olabilmektedir. Örneğin Pakistan’ın bir gen satın alarak, ücretsiz olarak tüm ulusal tohumcu kuruluşlarının kullanımına sunulması (Cry3 geni); Brezilya’nın bir uluslar arası firmaya yalnız ülkesinde kullanılmak üzere bir çeşit sipariş etmesi….

 

İşte yazı başlığımızda konu edilen yatırım aracı GEN, böylesine cazip, bir o kadar da mili görev kapsamında bir kavramdır. Aslında bu konu unun, şekerin hazır olduğu bir ortamda neden helva yapmıyoruz sorusuyla çok benzeşiyor:

Ø  Müşteri hazır, yüzlerce araştırma yetkisine sahip tohumculuk firması genitör bekliyor;

Ø  Uzmanlar hazır, çoğu yurtdışında eğitim görmüş yüzlerce araştırıcı kamu araştırma kuruluşlarında ve üniversitelerde yönlendirme bekliyor;

Ø  Hedef hazır, tarımı yapılan çok sayıda bitki, yazlık-kışlık, tarla-sera, topraksız tarım, organik tarım, normal-sıcağa-kurağa dayanıklı gibi onlarca seçenekleriyle binlerce geliştirilecek genotip;

Ø  Mevzuat hazır, UPOV üyeliği dâhil uluslar arası tüm gerekli anlaşmaları imzalamış Türkiye, materyal transfer anlaşmasından Islahçı Hakları[3] (royalite) yasasına tüm düzenlemeleri gerçekleştirmiştir; 

Ø  Devlet desteği mevcut, (TUBİTAK-TEYDEB, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı AR-GE destek tebliği[4]) Ve risk yatırımları çerçevesinde değerlendirilerek devlet desteği şansı;

Ø  Materyal hazır, ülkemiz zengin biyoçeşitlilikle, çok sayıda kültür bitkisinin gen kaynağıdır.

 

Özellikle “çeşit” ömrünün kısalığı nedeniyle, yeni çeşitlere yani "gen"e yatırımın, çok karlı olacağı bir gerçektir. 2020'lerde "gen piyasaları" hatta borsalarının oluşacağı beklenmektedir. Böylesine cazip bir yatırım alanı yatırımcıları bekleyedursun,  konunun ülkemiz için ne denli stratejik önemde olduğu yadsınamaz. O nedenle konunun KAMU veya KAMU+ÖZEL sektör ortaklığı ile de ele alınabileceği göz ardı edilmemelidir.

Prof. Dr. Nazimi Açıkgöz (https://nacikgoz.wordpress.com)

Etiketler: yeni genotipler, royalite, çeşit, ıslahçı hakkı, tarımsal yatırım, tohumculuk
 


[1] Açıkgöz N. 2012. Cazip Bir Yatirim Araci: Tarım.  (http://blog.milliyet.com.tr/gidakrizivebilim)

 

[2] Bu satırların yazarı Ege Bölgesinde ikinci ürün çeltik çeşidi ıslah ederken (TOAG92) gereksinim duyduğu erkenci genitörü (gen alınan genotip)  beş yıl aradı ve Kemalpaşa – Hopa’da buldu! 

 

[3] Açıkgöz 2012. Uluslar Arası Uygulama Sorunları İle "Islahçı Hakları" (Royalite), Güncel Hukuk (Aylık Hukuk Dergisi) Sayı: 2012/12-108, sayfa 35-37

 

[4] Sektörünün ihtiyaç duyduğu öncelikli konularda bilgi ve teknolojilerin geliştirilmesi, sektörün Ar-Ge kapasitelerinin geliştirilmesi amacıyla, uygun görülen araştırma geliştirme projelerini doğrudan desteklemeye yönelik 2011/4 sayılı tebliği.

 

Biyoekonomi ile bitki – hayvan ve diğer canlıların araştırma, geliştirme, üretim ve kullanımı için artı değerler üretilerek ekonomik kazanç sağlanması hedeflenmektedir. Bu bağlamda tarımsal üretim özellikle, nüfus artışı, gıda krizi, küresel ısınma gibi nedenlerle biyokonominin uygulandığı ve yoğun 403788-3-4-4b3d1yatırımların yapılmasına olanak sağlayan sektörlerin başında gelmektedir. Aslında Türkiye’de tarımsal yatırım alanları alabildiğine cazip bir izlenim bırakmaktadır. Onlarca milyar US$ ithalatın gerçekleştiği tarım sektöründe birçok kalemin yeni girişimlerle ülkemizde üretilebileceğini Açıkgöz (2012)[1] ele alırken, verdiği bir örnek oldukça çarpıcıydı: “2010 yılında Türkiye’nin yalnız bir ülkeden ithal ettiği ceviz ve bademe ödenen meblağ: 270 milyon US$”.

 

Bu tür yatırımlar hemen hemen herkesin yapabileceği yatırımlardır. Fakat gıda üretiminde bir alan vardır ki ancak sofistik kişilerce gerçekleştirilebilir: GEN'e yatırım. Ülkemiz bu konuda çok şanssızdır. 1980’lerde tohumculuğun özelleşmesine kadar yeni çeşitler üniversiteler ve kamu araştırma kuruluşlarınca geliştiriliyordu. Yeni tohumculuk firmaları ise tohumculuğunu yapacakları çeşitleri ya kamudan sağlıyor veya sınırlı olanaklarla (uzman yok, yurtdışından bitki ıslahçısı transferi dahi yapıyor!, materyal için royalite ödeniyor!, tecrübe sınırlı!) Yeni oluşan tohum firmalarının yarıyol materyali bulma konusunda çektikleri sıkıntıyı ancak yaşayan bilir[2].

 

Bir İsrail genomik firmasının (http://www.evogene.com/Products/List) ticari partneri olan uluslar arası tohum firmaları için hangi genleri geliştirdiğine bir göz atalım:

1.  Bayer’e buğday verimini artırıcı, sıcağa-soğuğa toleranslı ve azotdan daha fazla yararlanabilen buğday yaryol materyali;

2.  Limagrain’e verimini artırıcı, sıcağa-soğuğa toleranslı mısır yarıyol materyali;

3.  Monsanto’ya verimini artırıcı, sıcağa-soğuğa toleranslı mısır, soya, pamuk, kolza yarıyol materyali;

4.  DuPont’a sıcağa-soğuğa toleranslı mısır, soya; PAS hastalığına dayanıklı soya yarıyol materyali;

Ve liste devam eder. İşte Türkiye’mizde bu tip yarıyol geliştirici müteşebbislerin, firmaların yokluğu özel sektör tohumculuk firmalarını zor durumda bırakmaktadır. O nedenle bu konuda büyük potansiyeli olan Üniversitelerimizi de devreye sokacak sistemlere gereksinimler var. Proje bazlı desteklerin olumlu sonuçları, bazı ferdi başarılar izlendiğinde, ülkemizde de, yarınlarda kendimize yetecek GEN, YARIYOL materyalini geliştirecek firmaların oluşması için hiçbir engelin olmadığını gösteriyor. Olayın ticari boyutu alabildiğine büyük olabilmektedir. Örneğin Pakistan’ın bir gen satın alarak, ücretsiz olarak tüm ulusal tohumcu kuruluşlarının kullanımına sunulması (Cry3 geni); Brezilya’nın bir uluslar arası firmaya yalnız ülkesinde kullanılmak üzere bir çeşit sipariş etmesi….

 

İşte yazı başlığımızda konu edilen yatırım aracı GEN, böylesine cazip, bir o kadar da mili görev kapsamında bir kavramdır. Aslında bu konu unun, şekerin hazır olduğu bir ortamda neden helva yapmıyoruz sorusuyla çok benzeşiyor:

Ø  Müşteri hazır, yüzlerce araştırma yetkisine sahip tohumculuk firması genitör bekliyor;

Ø  Uzmanlar hazır, çoğu yurtdışında eğitim görmüş yüzlerce araştırıcı kamu araştırma kuruluşlarında ve üniversitelerde yönlendirme bekliyor;

Ø  Hedef hazır, tarımı yapılan çok sayıda bitki, yazlık-kışlık, tarla-sera, topraksız tarım, organik tarım, normal-sıcağa-kurağa dayanıklı gibi onlarca seçenekleriyle binlerce geliştirilecek genotip;

Ø  Mevzuat hazır, UPOV üyeliği dâhil uluslar arası tüm gerekli anlaşmaları imzalamış Türkiye, materyal transfer anlaşmasından Islahçı Hakları[3] (royalite) yasasına tüm düzenlemeleri gerçekleştirmiştir; 

Ø  Devlet desteği mevcut, (TUBİTAK-TEYDEB, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı AR-GE destek tebliği[4]) Ve risk yatırımları çerçevesinde değerlendirilerek devlet desteği şansı;

Ø  Materyal hazır, ülkemiz zengin biyoçeşitlilikle, çok sayıda kültür bitkisinin gen kaynağıdır.

 

Özellikle “çeşit” ömrünün kısalığı nedeniyle, yeni çeşitlere yani "gen"e yatırımın, çok karlı olacağı bir gerçektir. 2020'lerde "gen piyasaları" hatta borsalarının oluşacağı beklenmektedir. Böylesine cazip bir yatırım alanı yatırımcıları bekleyedursun,  konunun ülkemiz için ne denli stratejik önemde olduğu yadsınamaz. O nedenle konunun KAMU veya KAMU+ÖZEL sektör ortaklığı ile de ele alınabileceği göz ardı edilmemelidir.

Prof. Dr. Nazimi Açıkgöz (https://nacikgoz.wordpress.com)

Etiketler: yeni genotipler, royalite, çeşit, ıslahçı hakkı, tarımsal yatırım, tohumculuk
 


[1] Açıkgöz N. 2012. Cazip Bir Yatirim Araci: Tarım.  (http://blog.milliyet.com.tr/gidakrizivebilim)

 

[2] Bu satırların yazarı Ege Bölgesinde ikinci ürün çeltik çeşidi ıslah ederken (TOAG92) gereksinim duyduğu erkenci genitörü (gen alınan genotip)  beş yıl aradı ve Kemalpaşa – Hopa’da buldu! 

 

[3] Açıkgöz 2012. Uluslar Arası Uygulama Sorunları İle "Islahçı Hakları" (Royalite), Güncel Hukuk (Aylık Hukuk Dergisi) Sayı: 2012/12-108, sayfa 35-37

 

[4] Sektörünün ihtiyaç duyduğu öncelikli konularda bilgi ve teknolojilerin geliştirilmesi, sektörün Ar-Ge kapasitelerinin geliştirilmesi amacıyla, uygun görülen araştırma geliştirme projelerini doğrudan desteklemeye yönelik 2011/4 sayılı tebliği.

 

Paylaş
Etiketler: Biyoekonomikgene yatırımgirişimcigirişimcilikgrn
Önceki Yazı

Çalışan Anneler Sevinecek

Sonraki Yazı

Tevhidin Zorunlu Kıldığı Hicret

Prof.Dr. Nazimi AÇIKGÖZ

Prof.Dr. Nazimi AÇIKGÖZ

1964 yılında Ankara Üniversitesi'nden mezun olan Nazimi Açıkgöz, 1972 yılında Münih Teknik Üniversitesi'nde doktora derecesini aldı. 1972-1973 yılları arasında TÜBİTAK'ta çalıştıktan sonra Ege Üniversitesi'ne katıldı ve 2009 yılında emekli oluncaya kadar orada çalıştı. Çeltik ıslah çalışmaları CENTO, NATO, IAEA ve TÜBİTAK tarafından desteklendi ve sonunda bir çeltik çeşidi “TOAG92” tescil edildi. Tarımda bilgisayar kullanımı üzerine çalışmaları tohum veritabanı yönetim sistemi ile biyoistatistik üzerine yoğunlaşmış ve TARIST (Agrostatistics) paketi geliştirilmiştir. Bu uygulama hala bu alandaki tek Türk yazılımıdır. 1996-2016 yılları arasında, aylık elektronik haber dergisi “agbiyotek” in de (http://agbiyotek.com/) yöneticiliğini yapmıştır. 1998-2004 yılları arasında yöneticiliğini yaptığı Ege Üniversitesi'nde “Tohum Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi”nin kurucularından biridir. Düzenlediği bilimsel etkinliklerden bazıları:  CENTO'nun desteğiyle Güncel Pirinç Yetiştirme Tekniği ve Yeni Çeşitlerin Yetiştirilmesi (1978 - İZMİR)  Tarımda Bilgisayar Uygulamaları Sempozyumu 1994-İZMİR,  ITAFE'03 - Uluslararası Tarım, Gıda ve Çevre Bilişim Teknolojileri Kongresi 7-10 Ekim 2003, İzmir  Enerji Bitkileri ve Yeşil Yakıtlar sempozyumu 14-15 / 12/06 İzmir (www.enerjibitkileri06.ege.edu.tr) 2005-2007 yılları arasında FAO, GEF, UNDP, UNEP, UNESCO, Dünya Bankası ve DSÖ tarafından yürütülen "Uluslararası Tarımda Bilim ve Teknolojik Gelişmeler" projesinde yazar olarak yer aldı. (http://www.agassessment.org/) Serbest yazar olarak tohum ve tohum teknolojisi, tohum stratejisi, agrobiyoteknoloji, iklim değişikliği ve tarım ile ilgili pek çok portalda yayın yapıyor:  http://blog.milliyet.com.tr/gidakrizivebilim  https://nazimiacikgoz.wordpress.com  https://geneticliteracyproject.org/  https://nacikgoz.blogactiv.eu/ Ayrıca IPCC İklim Değişikliği ve Arazi Özel Raporunda (2019) İnceleme Editörü olarak görev almıştır (https://www.ipcc.ch/srccl/). Halen haftalık bir e-dergi yayınlamaktadır: "Haftalık Bitki Islahı" (https://paper.li/e-1578347400#/)

İlişkili Yazılar

Transgenik Buğday da Çiftçinin Hizmetine Sunuluyor
Bilim & Teknoloji

Transgenik Buğday da Çiftçinin Hizmetine Sunuluyor

25 Haziran 2021
5k
Ekonomi & Finans

AB Tarımının Geleceği İçin Nasıl Hazırlanıyor

27 Mayıs 2021
5.3k
Tıbbi ve ve Tarımsal Biyoteknoloji Yönergelerinde AB’nin Çifte Standartı
Ekonomi & Finans

Tıbbi ve ve Tarımsal Biyoteknoloji Yönergelerinde AB’nin Çifte Standartı

22 Nisan 2021
5k
Gelecekte Gıda Tüketimleri Ne Yönde Değişecek
Ekonomi & Finans

Gelecekte Gıda Tüketimleri Ne Yönde Değişecek

13 Nisan 2021
5k
Sonraki Yazı

Tevhidin Zorunlu Kıldığı Hicret

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap