Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hasan TÜLÜCEOĞLU

Geri Kalmışlığımız Ve Devlet İradesi

Hasan TÜLÜCEOĞLU Yazar Hasan TÜLÜCEOĞLU
12 Mayıs 2014
Hasan TÜLÜCEOĞLU
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş
DEVLET İRADESİNİN BİLİM VE TEKNOLOJİYE ETKİSİ 
Ziya Paşa, “Diyar-ı küfrü gezdim beldeler kâşaneler gördüm; Dolaştım mülk-i islamı bütün viraneler gördüm” derken aslında kendi ülkesindeki harika dini mimariyi görmezden geliyordu. Her biri bilim ve sanat göstergesi olan Anadolu ve İstanbul’daki camiler bugün hala ayakta olarak, onları ortaya koyan özgün bilim ve teknolojiyi işaret ediyor. Elbette ki bunlar özgün bir bilim ve kendine has teknoloji eseriydi. Bilgisiz ve tekniksiz her biri birbirinden muhteşem bu eserlerin ortaya çıkması imkansızdır.

Mimaride zengin bir bilgi ve bilimsel çalışmaya ulaşan ecdadımız diğer alanlarda cahil ve çaresiz miydi? Mimaride zirve yapan Osmanlı hatta Selçuklu bilginlerinin mimari dışında amiyane ifadeyle kafaları çalışmıyor muydu? Değilse diğer alanlarda neden benzer çalışmalar yapılmamıştı? Bilimsel ve tekniksel alt yapısı olan mimari çalışmalar neden belli bir aşamadan sonra kesilip inkıtaa uğratıldı? Ve asıl soru Batıya karşı geri mi kaldık yoksa geri mi bırakıldık?

Aslında meselenin büyük ayağı tekfur kızlarına meyilden başlayıp muhteşem Batı hayranlığını sonuç veren bir yaklaşıma sahip devlet iradesinin kullanılmasında yatmaktadır. İslam devlet idarecileri, yönetim zeminlerini kaybetmemek için toplumu bazen halka hissettirecek ölçüde kontrol ve geniş bir ihata altında tutmuşlardır. Bu baskının fazla hissedilmediği dönemlerde bilimsel çalışmalar serpilip gelişmiştir. Bu dönemler de maalesef kısa olmuştur.

Antik Yunan eserlerinin Arapçaya çevrilmesiyle yeni bir ivme kazanan İslam dünyası, bu bilimsel çalışmaları sürdürüp kendine has teknoloji ortaya koyacak aşamaya gelmiştir. O günkü bilimin görsel yansıması olan rasathaneler ağırlıklı sürdürülen çalışmalar sonucu bazı teknolojik alet ve ürünler ortaya konmuştur. Bir çok teknolojik ürün ise İslam bilginlerince kitaplarda tarif edilip kayıt altına alındığı bu aşamada edinilen bilgiler nedense pratiğe dökülüp ortaya çıkartılmamıştır.

Harun Reşit zamanında İslam bilginlerinin ‘çalar saat’ yaptıkları ve Batılı bir devlet büyüğüne bunun hediye edildiğinden bahsedilir. Bu bilgi gerçekte doğru ise namaz ibadeti gereği zamanı ölçen böyle bir alete ihtiyaç duyan Müslümanlara bunun pratik sunumu neden yapılmamıştır da bu sebepten günümüzde en basit teknoloji ürünü konumuna gelen saatleri milyonlar ödeyerek Avrupa’dan ithal ediyoruz.

Avrupa’nın hayal bile edemediği uçmayı, asırlar öncesinden düşünerek bilimsel çalışmaları sonrası ilk uçuş denemesi yapan İsmail Cevheri’nin devamında Galata kulesinden Üsküdar’a kadar ilk defa başarılı bir uçuş yapan Hazerfan Ahmet Çelebi, sürgün yerine desteklenmiş olsaydı bugün uçak teknolojisinin kalbi muhtemelen biz olacaktık.

İlk dünya haritasını gerçeğe çok yakın çizen Piri Reis, evhamlı devlet iradesinin kadrine uğramak yerine teşvik ve destek görmüş olsaydı ‘denizcilik ve ulaşım’ sektörü bugün kimin kontrolünde olurdu aceba?
İlk biyolojik çalışmaları yapan Akşemsettin, fetih sonrası bir köşeye uzlete çekilmeye zorlanmasaydı kim bilir bio-kimya da ne aşamada olacaktık?

‘Ama Osmanlı Padişahları, alim ve bilginleri korumuş ve himayeleri altına almışlardır’ itirazını duyuyoruz. Aslında bu, koruma ve himaye değil kontrol altında tutmadır. İslam devlet yöneticileri her zaman alim ve bilginlerden çekinmişlerdir. İşlerine geldiği noktada onları kullanmış ve kullanmak istemişlerdir. İmam-ı Azam Ebu Hanife, Ahmet bin Hanbel ve İmam Şafii gibi alimler, devlet iradesinin yönetim zeminlerini sağlamlaştırmak için onlardan istediklerini yapmadıklarından işkence ve zulme maruz kalmışlardır.

İslam devlet yöneticileri, hükmetme güçlerini kaybetmeyi hiçbir zaman riske atmamışlardır. Evhamlanmaya vesile olacak icat ortaya koyan Hazerfan derdest edilip susturulmuş; çok geniş bilgiye sahip Piri Reis Akdenizin kuytu köşelerinde derin bir gücün zoruyla ortadan kaldırılmıştır.

Meşruiyet zeminlerini kaybetme endişeli yönetim, başlangıçta rasathanelere müsaade ederken başka çalışma ve buluşlara müsaade etmemiştir. En fazla yol verilen yönetim zeminlerini desteklediği için mimari, özellikle ‘dini mimari’ olmuştur. Bunun için o dönemlerin eserleri olarak hep tarihi camileri, köprüleri ve kervansarayları ayakta görürüz. Mimarinin alasını yapan zeka, gayret ve çalışmalar elbette ki diğer çalışmalarında en güzelini yapacaktı.

Geri kalmışlığımızı, birazda, İslam toplumlarında devlet idaresinin, toplumu en ücra köşesine kadar sarıp sarmalayıp dehşetini hissettirdiği ‘yönetim iradesinde’ görmek gerek.

Lale devriyle başladığımız Batılılaşma ve ilerleme çalışmalarının yüzyıllar geçmesine rağmen hala yerinde saymasını, salt dinde ve toplumda aramak yerine biraz da ‘devlet iradesinde’ aramak lazım değil mi?

Paylaş
Etiketler: Antik Yunanavrupaİslam devlet yöneticileri
Önceki Yazı

YÖK Etik Değerler Taslağına Derkenar

Sonraki Yazı

Barikat

Hasan TÜLÜCEOĞLU

Hasan TÜLÜCEOĞLU

İlişkili Yazılar

Göbeklitepe’de Hz. İbrahim Silüeti
Eğitim & Kültür

Göbeklitepe’de Hz. İbrahim Silüeti

09 Haziran 2025
5k
Medyada Dindar Görünümler
Film & Sinema Eleştirisi

Medyada Dindar Görünümler

30 Ocak 2025
5k
Hükme Akıl Erdirmek
Edebiyat

Hükme Akıl Erdirmek

07 Ocak 2024
5k
Alternatif Bilim Farklı Teknoloji
Bilim & Teknoloji

Alternatif Bilim Farklı Teknoloji

06 Şubat 2023
5k
Sonraki Yazı

Barikat

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap