Bugün niyetim 3 Aralık Dünya Engelliler günü sebebiyle engellilere yönelik bir makale yazmaktı. Ama akşam televizyonda haberleri izlerken gördüğüm haber bana bu yazıyı yazmaya sevk etti. Haberde geçen yıl Irakta Amerika .başkanına ayakkabı fırlatan gazetecinin, Fransa da yine bir Iraklı tarafından ayakkabılı fırlatma olayını veriyordu. Hatta ben bu gazetecinin bu asil davranışını İzmir de Yunanlılara ilk kurşunu sıkan gazeteci Hasan Tahsin e benzetmiştim. Yunan işgaline ilk kurşunu sıkan Hasan Tahsin oracıkta şehid olmuştu.
Iraklı gazeteci Amerikan başkanına ayakkabı fırlattığı için bir başka Iraklının ayakkabılı saldırısına uğruyor. Aman Allahım bu ne büyük bir acıdır. ABD Irak ın neredeyse ırzına geçti. Binlerce insanı katletti. İşgalci bir devlete ayakkabı fırlatma cesaretini gösterip dünyaya bravo dedirten bir cesur yüreğe, bir ABD yaltağı Iraklı, o asil gazeteciyi protesto ediyor. Allahım bu ne nam-ı körlük, bu ne hainlik, bu ne şerefsizlik, bu ne soysuzluk, bu ne kafirlik ?
Aklıma kurtuluş savaşımızda yaşanan hazin olaylar geldi. Yunanlılarla ortak hareket eden yerli işbirlikçi soysuzlar askerlerimizin yerlerini yunanlılara ulaştırmışlar, kadınlarımızı kızlarımızı yunan askerlerinin koyunlarına sokmaya uğraşmışlar, bir çok cephaneliğin yerlerini yunanlılara söylemişlerdir. Bu nam-ı kör köpekler yunanlıların İzmir de denize dökülüşünden sonra darağaçlarında ihanetlerinin bedellerini ödemişlerdir.
Bugün 3 aralık dünya engelliler günüdür ve bu iki konu zihnimde birleşmiş ve şöyle bir cümle oluşmuştur. Savaş mağduru engelliler bugün çok daha yastadır, kalpleri çok daha acılıdır. Vatanları için bedenlerini, ellerini,kollarını,ayaklarını,gözlerini,kulaklarını feda ederek engelli olanlar hain teröristlerin davul zurnalarla karşılanışlarını nasıl seyrettiler acaba ?
Ülkesini işgal edenle bir olup o asil gazeteciye ayakkabı fırlatan hain Iraklı ile gazilerinin gözüne soka soka habur karşılamaları yapanların yada 80 yıl önce yunanlılara yaltaklık yapanların aralarında nefark var ki ? Iraklı engelli gaziler, ABD işgalinde ABD
askerlerinin ırzına geçtiği kadınlar ABD başkanına ayakkabı fırlatan o şerefli gazeteciye Fransa da basın toplantısında ayakkabı fırlatan hain Iraklının haberini televizyonda seyrederlerken neler düşündüler acaba ?
Gazi engellilerin ENGELLİLER GÜNÜNÜ can-ı gönülden kutlarım. Acılarınızı hissediyorum bunu bilin lütfen.
02 Aralık 2009 Çarşamba
UĞUR ÖZALTIN
Kaynak :
BUSH’A AYAKKABI FIRLATAN GAZETECİYE AYAKKABI FIRLATILDI…
Bu kez Zeydi’ye fırlattılar
Irak’ta Bush’a ayakkabı fırlatan gazeteci Muntazar El Zeydi’ye katıldığı toplantıda bir Iraklı tarafından ayakkabı fırlatıldı
ABD Başkanı George W. Bush’a ayakkabı fırlattığı için 8 ay tutuklu kalan Iraklı gazeteci El Zeydi’ye Paris’te ayakkabı atıldı. Basın toplantısı sırasında kendisini ‘sürgündeki Iraklı gazeteci’ olarak tanıtan bir kişi, kısa süre konuştu ve El Zeydi’yi ‘diktatörlüğün yandaşı’ olmakla suçladı. Iraklı, ‘Senin yüzünden Irak bu hale geldi’ dedi. Daha sonra bu kişi ‘Al, bu ayakkabı da senin için’ diye bağırarak ayakkabılarından birini Zeydi’ye fırlattı. Ayakkabının isabet etmediği El Zeydi salondan çıkarılırdıktan sonra yaptığı açıklamada, ‘Ben ayakkabıyı bir Iraklıya değil, işgale fırlatmıştım’ dedi. BASIN
Keşke adam gibi birşey yazmış olsan da yorumlasak…
editörlere:
böylesi hakaret içeren bir yorumu onaylamanız ne kadar doğru ki?
belli ki vatandaş yazıyı okumamış bile,
muhtemelen de daha önceden yarım kalan bir tartışmanın hakaretini buraya taşımış.
ayıp böyle şeyler.
NAM-I KÖR Tarifini buraya da koyayım en iyisi
NAM-I KÖR
Nam-ı Kör ve Nan Kör aslında aynı kapıya çıkıyor.
Ama ben NAM derken ADI KÖR yani İHANET EDEN manasında söylüyorum.KÖR ŞEYTAN denir ya. İblisin kibirlenerek kazandığı sıfattır.
NAN KÖR de ise NUN Harfi önemli bir işarettir
“Nun ile kaleme ve yazmakta oldukları şeylere andolsun” diye başlayan Kalem Süresi’nde zikredilen, hokka – kalem ikilisi içine derin anlamlar sığdırılan önemli metaforlardandır.Hem ayrıca tasavvuf ehli, kalemi insanla, Nun harfini ise mürekkebin konduğu hokkayla eş kabul etmiştir.
Mim Arapça Muhammed lafzının ilk harfi olan Mim’i o da sevgili peygaberimizin aleyhisselatu vesselam’ı ifade eder.
Mim Efendimiz aleyhissetu vesselamın rumuzudur bir bakıma Mim sevgili, en sevgili
Kainatın yaratılma sebebi, müjdecimiz, kurtarıcımız, efendimiz
sonsuz salat ve selam Sana, aline ve ashabına.Nun ise benim arapça da ismimin baş harfidir.
Ben ise Efendimiz aleyhisselatu vesselamın kapısında köle, ayağının tozu
Ümmet olabilsem ne mutlu
Mim’e aşık bir nun’um.
1) Nûn’un şekli böyle olduğu için, sık sık kaş veyâ hilâl’ı çağrıştırıyor.
2) Nûn’un Kün ( “Ol!”) emrinde mevcût olduğu için, nefsi çağrıştırır.
3) Nûn, bazen (Hz.) Yunus’u çagrıştırmaktadır çünkü Kuran’da Zü’n-Nûn adıyla geçiyor Yunus.
nuna harf olarak bak..üst benlik değilmi…varlığı içinde
ama o nokta nun un altına inince be olur…yani ben be nin altındaki noktayık diyen canlı kur an olduğunu söyleyen hz ali k.v…benliksiz …sıfır olabilmek..nun denizinde kalem olabilmektir nokta….