Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Edebiyat & Sanat Edebiyat

Gâvurlar Niçin Torpilli Oluyor?

Hüseyin ERKAN Yazar Hüseyin ERKAN
21 Ocak 2025
Edebiyat, Hüseyin ERKAN, Öykü Tefrikaları
0
Biz Ne Güne Duruyoruz Burada
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

1/2

Memleketimden İnsan Manzaraları 504

GÂVURLAR NİÇİN TORPİLLİ OLUYOR?

Ellerim Almanya’da

Türkiye’de yüreğim

Bahattin GEMİCİ

 

“Öğretmen, öğrencilerinde olumlu izler bırakan kişidir.” diyen eğitimci yazar ve şair Bahattin Gemici, ilkokul öğretmeni Hasanoğlan Köy Enstitüsü mezunu ilkokul öğretmeni Emin Güney’i sevgi ve saygıyla anar hep.

Yurt sevgisiyle Atatürk ve cumhuriyet sevgisini onun sayesinde kazandığını özellikle belirtir. Önceki yaz, uzun yıllardır yaşadığı Almanya’dan memleketi Nallıhan’a geldiğinde yeni yayımlanan “Umutların Peşinde” ve “Çocuğunuzun Başarısı Sizin Elinizde” adlı kitaplarından 50’şer adedini eczacı dostu Bedran Bingöl’e, “Arkadaşlarına hediye et. Para veren olursa, sokaktan geçen yoksul çocukları sevindir.” diye bırakır.

Çocukluğu yoksulluk içinde geçen yazarın sekiz yaşlarındayken kümeslerinde her gün yumurtlayan ak bir tavukları vardır. Evlerinde gaz, tuz, çay, şeker kalmayınca bu tavuğu satmaya karar verirler. Âbisi tavuğu kucaklayıp Nallıhan pazarına götürür. Bir müşteri 7,5 liraya almak ister. Ama o “10 liradan aşağı olmaz” dediği için satmadan geri döner. “Bir de ben deneyeyim” diyen Bahattin, ayakları bağlı tavuğu kucaklayıp tutar pazarın yolunu.

Tavuğu görüp beğenen bir köylü, cüzdanından iki tane 2,5 liralık kâğıt para çıkarıp, “Bu tavuğun parası… Bu 25 kuruş da senin… Güle güle harca!” deyip tavuğu alıp götürür. O yıllarda kâğıt 2,5 lira çok büyük paradır; hele hele 7-8 yaşındaki bir çocuğa göre… Aldatır bu durum Bahattin’i. Üstelik artı olarak da bir 25 kuruş… Öf be!.. Leblebi de alınır; 25 kuruşa, dondurma da…

Gururla dönüp eve anlatır; zaferini coşkuyla. “Aferin, bravo!” demelerini beklerken büyüklerinden, herkes çok kızmasın mı ona! Âbisi tavuğu 7,5 liraya satmadığına bin pişmandır ama iş işten geçmiştir çoktan. Olsun, âbisinin satamadığı tavuğu o satıp eve para getirmiş ya. Daha ne!

O günlerde Nallıhan’a salyangoz alıcısı bir tüccar gelir. Kilosu 25 kuruş… Herkes salyangoz toplamaya koşar. “Niye alıyorlar ki bu eti yenmez, derisi giyilmez hayvancıkları?” diye merak edilir. Fransa’ya gönderiliyormuş; parasıyla tabii. Ne mi yapacakmış onlar? Sofralarının en güzel yemeği imiş! Tanrı nedense, aynen domuz eti gibi, bize haram kıldığı salyangozu onlara helal kılmamış mı? İyi de Tanrı neden torpil yapar ki, cehennemlik olduğunu bildirdiği bu gâvurlara?

Bu fırsattan niçin yararlanmasın, Bahattin’in ailesi? Mahallenin tüm çocukları gibi Gemici ailesinin üç çocuğu da sabahları erkenden kalkıp salyangoz toplamaya koşar. Elleri yapış yapış olur ama ne gam! Tenekeler dolunca götürürler toptancıya. Kilo başı 25 kuruş ödenir. Böylece çocuklar hem ev bütçesine katkıda bulunurlar; hem de dört kilo salyangoz ücreti olan sinema paralarını kazanırlar.

Aynen benim ve Akseki’nin Gödene köyündeki tüm yaşıtlarım gibi yazarımız da dişçi yüzü görmemiş ilkokul yaşamı boyunca. 8-9 yaşlarında dişi ağrıyınca yaz tatilinde, köyde yaşlı bir amca altı dişini  birden çekmiş; paslı bir kerpetenle.

2/2

İlk çantasını ilkokul dörde giderken alır ki, çok iyi!.. Zira benim hiç çantam olmadı öğrenciliğimde. Hiç üzülmedim ama bunun için. Çünkü arkadaşlarımdan kimsenin çantası yoktu.

Ve yine bizim köyümüz gibi, yazarımız ve komşularının evlerinde de su yokmuş. Herkes elinde ibrik

ve güğümlerle mahalle çeşmesinde kuyruğa girerlermiş. Genellikle eve su taşımak Bahattin ve âbilerinin göreviymiş.

Şimdi nasıldır bilmem de o yıllarda Nallıhan Çayının suyu berrak ve temizmiş. Bahattin arkadaşlarıyla birlikte hem çayda yüzer, hem kumsalda güneşlenip oynar, hem de balık avlarmış.

Ya kadınlar?..

Kadınlar çay kenarında kurdukları kazanlarda çamaşır kaynatıp kil serpiştirerek tokaçla dövdükten sonra çıplak ayaklarıyla güzelce çiğnerlermiş.

Niçin mi çamaşır makinesiyle yıkamıyorlarmış?

O yıllarda kim görmüş, kim duymuş ki öyle bir makine olduğunu!

Yakmak için kömür de yoktur, doğal gaz da… Eşekle dağa çıkıp odun kesip gelirlermiş. Orman koruma memurlarına yakalanmamak için gizliden gizliye… Odun ateşi ile ısıtılan şömine fırınında pişen haşhaşlı ve susamlı böreklerin, sac üstünde pişen bazlamaların tadını Almanya’da da bulamamış yazarımız, yazları geldiği memleketinde de…

O yıllarda oyuncak nerde, oyuncak bulsan alacak para nerde!.. Kendi yaptığı çember, uçurtma, tel ya da ahşap arabalarla oynamak dururken oyuncak almak da ne demek! Ara sıra da evlerinin üstündeki tepeye çıkıp taş fırlatmak, büyükçe kayaları söküp yokuş aşağı yuvarlamanın da zevkine doyamazmış.

Çevrelerindeki birçok aile gibi ipek böceği yetiştirirler, bahçelerinden topladıkları dut yapraklarıyla beslerlermiş onları. Yumurtalarından çıkan tırtıllar biraz büyüyünce kozalarını örmeye başlarmış. Tamamlanınca bu iş, kozalar toplanıp tencere ve kazanlarda kaynatırlar. Bir kozadan elde edilen ipeğin uzunluğu 300-1400 metre oluyormuş ki, inanılmaz! Annesi, ninesi bu ipleri doğal yöntemlerle boyayarak türlü türlü renkli oya ve işlemeler yapıp satarlarmış.

Her ev hanımı gibi annesi de yazdan kışa hazırlanırmış. Nasıl mı?

Salça, tarhana, erişte, bulgur, nişasta, pestil ve pekmez yaparak…

Ayrıca elma, armut, ayva ve zerdali de kuruturmuş mutlaka.

Ve tüm bu işlerin yapımında Bahattin de yardımcı olurmuş annesine.

Ne güzel, ne renkli bir çocukluk bu!

Anlatıp yazılacak ne çok, ne ilginç anılarla doldurmuş dağarcığını; değil mi?

Sizin çocukluğunuz da ne güzeldi, kim bilir!

 

Hüseyin ERKAN

0535 371 74 83

info@dilemyayinevi.com.tr

huseyinerkan@dilemyayinevi.com.tr

 

Paylaş
Etiketler: gâvurlarİpek Böceğiyurt sevgisi
Önceki Yazı

Dünlerden Kalan (I)

Sonraki Yazı

Kaderim Doğup Büyüdüğüm Yerde Başladı

Hüseyin ERKAN

Hüseyin ERKAN

İlişkili Yazılar

Ve Bilirsin
Edebiyat

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
5k
Yaşlı Adam Yanıyor
Hasan TANRIVERDİ

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
5k
Sen veya Sizlere
Edebiyat

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025
5k
Boğazımızın Sisi
Hasan TANRIVERDİ

Boğazımızın Sisi

04 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı
Kaderim Doğup Büyüdüğüm Yerde Başladı

Kaderim Doğup Büyüdüğüm Yerde Başladı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap