Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Zehra EMRE

Fotoğraflardaki Yerim

Zehra EMRE Yazar Zehra EMRE
23 Haziran 2019
Zehra EMRE
0
402
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Hayat ağacımın en kalın, en derine kök salmış koluydu babaannem. Çocukluğumun eksik kalmış taraflarını ustaca tamamlayan, küçük dünyamdaki büyük güç… ‘Beyaz ve yumu-şakla başlayıp biten tüm bilmecelerin bendeki cevabı, güldükçe güzelleşen sabun kokulu dün-yam. Ruhumu sarıp sarmalayan güvenli sığınağım… Bunların hepsi ve daha fazlası benim ba-baannemdi.

Geçmişte kalan büyük aile fotoğraflarımızın babaannem tarafında kalandım ben. Diğer taraftakiler ise meşgul annem, çok çalışan babam ve benden iki yaş küçük hasta erkek karde-şimdi.
Fotoğraflardaki yerime bakıp bakıp üzüldüğüm günlerin çaresizliği, geceleri ağlayarak uyandığım kâbuslara dönüşüyordu çoğu kez. Kardeşim doğduğundan beri, kendi evine terk edilmiş, artık zamanlarda görünür olan küçük bir ruhtum ben. Varla yok arasında…. Yalnız babaannemin güzel sözleri, sevgiyle bakan gözleriyle görünür oluyor, toprağına su dökülen çiçek gibi canlanıyordum. O neredeyse ben de oradaydım. Ev gezmelerinde, çarşıda, yemek yaparken, uyurken, (En sevdiğim) örgüleri için renkli yün çilelerinden yumaklar hazırlarken.

Yün çilesini öne uzattığım kollarıma takar, iplerin açık olan ucunu bulup elinde örgü yumağı sarmaya başlardı. O sardıkça, küçük kollarımı kaplayan çilenin düğümleri çözülerek azalır, babaannemin elinde gittikçe büyüyen göz alıcı yuvarlak bir yumağa dönüşürdü. Boşalan kollarım rahatlardı. Bu şekilde yapılmış renk renk yün yumaklarımız vardı. Sarı, mavi, yeşil, kırmızı… Onları yan yana dizer, üst üste koyar, kendi kendime oynayabileceğim değişik oyun-lar bulurdum. Yün bebek yapmayı bile öğrenmiştim. Her sardığımız yumaktan bir bebek yap-mak âdettendi. Babaannem evdeki işlerini bitirdikten sonra radyosunu açar, örgüsünü eline alır, müzik eşliğinde dinlenmeden örerdi. Ara ara ördüğü kazağı yüzündeki memnuniyet ifade-siyle yukarı kaldırıp bakar, tekrar devam ederdi. Çarpışan demir şişlerin çıkardığı mutluluk tıkırtılarının eşliğinde ben de bebeklerimle oyun dünyama dalardım.
Sakin hâlimden ben hariç herkes hoşnuttu. Bu hoşnutluk içinde zaman geçiyor kimse fotoğraflardaki yanlışı göremiyordu. Ta ki babaannem fark edene kadar. Sonrasında, güçlü varlığını ortaya koyup büyülü elleriyle herkesi ait olduğu yere koydu. Kırmadan, kızmadan ve hissettirmeden.

Yanlış hatırlamıyorsam yedi yaşlarındaydım. Aralık ayının son günlerinin gecelerinden biriydi. Babaannemle aynı odada kalıyorduk. Uykum kaçmış, huzursuzca yatakta bir sağa bir sola dönüyordum. Babaannem oturduğu koltukta, gözlüğü burnunun ucuna düşmüş uyuklu-yordu. Her akşam dinlediği radyosu açık kalmıştı. Radyodan yayılan müziğin rahatlatan sesi odada geziniyordu. Sesler yavaş yavaş etrafımı sarıp, yumuşak bir el gibi göz kapaklarımı ka-pattı.

O gece rüyamda annemi gördüm… Salondaki büyük kırmızı halının göbeğindeki mavi çiçek deseni üzerinde oturuyormuşuz. Bebeklerim de canlıymış güya, hep birlikte oyunlar oy-nuyoruz. Neşe içindeyiz. Etekleri dantelli parlak saten elbiseler giymişiz. Annemle benim sa-çımda pırıl pırıl parlayan prenses tacı var, tıpkı peri masallarındaki gibi. Rengarenk yün bebek-lerim etrafımızda daire oluyorlar. Ayağa kalkıyoruz annemle, el ele tutuşup şarkı söyleyerek dans ediyoruz ortada. Elbiselerimiz havalanıyor döndükçe, eteklerinden ışıklar saçılıyor etra-fa. Öyle mutluyum ki anlatamam! Annemin ince beyaz elleri sıcacık, bal rengi gözleri şefkat dolu. Kucağına alıp sarılıyor bana sımsıkı. Öpüyor, yine sarılıyor. Tam olarak hatırlayamadığım güzel şeyler söylüyor kulağıma. Ben hem gülüyorum hem “Annecim, annecim,” diyerek daha sıkı sarılıyorum boynuna. İçim içime sığmıyor sevinçten. Pembe yanaklarına dokunuyorum; öpüyorum, öpüyorum, yine öpüyorum. Mis gibi hanımeli kokusu geliyor burnuma. Derin derin alıyorum kokusunu içime…… Sobada yanan odunların çıkardığı çıtırtı sesleriyle gözlerim ara-landı. Açmak istemiyordum gözlerimi.

Babaannem her zamanki gibi benden önce kalkmış, yatağının yanındaki koltukta, saç-larıyla uğraşıyordu. Kucağına dökülen, gri saçlarını iki taraflı kemik tarağıyla taradı. Arkadan sıkıca toplayıp her zamanki gibi sıkı bir topuz yaptı. Sıcaktan yanakları al al olmuştu.

Uyandığımı fark etti. Yüzüne yayılan tatlı gülümsemesiyle yanıma gelip başucuma oturdu. Ellerimi birleştirip avuçlarının içine aldı. Her gün olduğu gibi, “Günaydın güzel küçük hanım,” diyerek yanağıma hafif bir öpücük kondurdu. Yeşil gözlerinden yayılan bu sevgi en güzel sözlerden daha anlamlıydı. Fakat gittikçe yerini belli eden başka bir sevginin yokluğunu daha derinden hissettiriyordu bana. Mutluluğum hüznümde eriyip yok oluyordu. Yanan gözlerimi kırpıştırıp mahzunca babaannemin gözlerine bakakaldım. İçimden “Keşke annem de beni böyle sevseydi,” dedim.

Ellerimi avuçlarında tutan babaannemin gözlerindeki gülen ışık soluklaştı. Dudakları gülmekle gülmemek arasındaydı. Yutkundu. Gözleri dolar gibi oldu. Hiç bakmadığı gibi baktı gözlerime bu kez. Avucuna sıkıştırdığı elimi bırakıp yanaklarımı okşadı. O bakışlarda anne sevgisine muhtaç yalnız bir çocuğa duyulan acıma duygusu vardı. Her şeyi gördüğü gibi içim-de ki gizli mutsuzluğu da görmüştü.
Yatağımda doğruldum. Yumuşacık boynuna sarılıp omzuna yasladım başımı. Yavaş yavaş akmaya başladı gözyaşlarım, dayanamayıp bırakıverdim içimde biriktirdiklerimi. Dışarı-da sessizce yağmaya başlayan kar taneleriyle eriyip gitti. Ne kadar ağladığımı bilemiyorum. İkimizde rahatlamıştık.

Yeni giren yılla birlikte fotoğraflardaki yerim de değişmişti. Babaannemle başlayan çocukluğum babaannemle bitmişti. O gün büyümüştüm.

Paylaş
Etiketler: bal rengi gözlerietekleri dantellikırmızı halınınmavi çiçek desenimis gibi hanımeli kokusuparlak saten elbiselerprenses tacıradyodan yayılan müziğin sesiyün çilesi
Önceki Yazı

7 Koldan 7 Ayağımıza Saldırıyorlar, Sabır.

Sonraki Yazı

Araklı’daki Felaket Allah’ın İşi mi ?

Zehra EMRE

Zehra EMRE

İlişkili Yazılar

Zehra EMRE

Karlı Söğüt Dalıyım

20 Şubat 2021
5k
Zehra EMRE

Tanrısal Gücümüz “Sanat”

15 Eylül 2020
5.1k
Zehra EMRE

Yıldızlı Gece

09 Haziran 2020
5k
Zehra EMRE

Pasta Değil Sadece Marie Antoinette

06 Mayıs 2020
5.1k
Sonraki Yazı

Araklı'daki Felaket Allah'ın İşi mi ?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap