Demokrasilerde yetki ve sorumluluklar kişilere değil, kurumlara verilmiştir. Kurumlar ise, yasalarla kendilerine verilen bu yetki ve sorumluluklarını, yine yasalar çerçevesinde görevlendirilmiş kişiler eliyle kullanır.
Yasal yetkilerle bir süreliğine donatılmış bu kişiler ise o kurumların maaşlı hizmetkârlarıdır, sahipleri değildirler!.
Yetkilisi olduğu kadar sorumlusu da olduğu makam adına iş görürken, ülke ve kurum çıkarını önde tutmak yerine kişisel çıkar ve ikbalini öne alan kişi görev ve yetki bakımından meşruiyetini kaybetmiş demektir.
Ayrıca, hiçbir yasa, hiçbir kurumun tepesindeki kişiye bir başka kurumun yetkilerini kullanma hakkı tanımamıştır.
Demokrasilerde “güçler ayrılığı” diye tanımlanan “vazgeçilmezlik budur. ”“Mahkeme kadıya mülk değildir” sözü ile anlatılmak istenen de yine tam da budur işte.
Devlet kurumlar sistemidir. Kurumlar arasındaki eşgüdüm ise demokrasinin olmazsa olmazıdır. Makamı ne olursa olsun, hiçbir kişiye veya zümreye devletin kurumları arasındaki eşgüdümü bozma veya keyfince tanzim etme hak ve yetkisi de tanınmamıştır.
Yasaların kendisine tanımadığı hakları ve yetkileri kullanmaya kalkışmayı yasalar ağır suç kapsamında saymıştır.
Yasaların tanınmaması veya keyfi düzenlemeler ve gayri yasal yollarla göstermelik yasal zeminler hazırlanması ile ortaya çıkan yönetim sistemlerinin adı “pekçok şeydir” ama demokrasi değildir.
Her ne kadar, son yıllarda hukukun nasıl güven kaybettiğine, daha doğrusu güven kaybettirildiğine şahit olsak da, bu dayatmalara toplumun mutlak olarak alıştırılması mümkün değildir. Günün birinde hukukun mutlaka işlerlik kazanacağına ve toplumun vazgeçilmez güven ve istikrar kaynağı olacağına inancımız tamdır. Dileğimiz o günün “bugün” olmasıdır.
Yasaları TBMM yapar. Milletin vekilleri eliyle verilen teklifler gerekli yasal aşamaları tamamlamadan uygulamaya alınamaz. Yani yasalar “ferman” değildir, iki dudak arasından çıktığında işlerlik kazansın.
*
İki parti genel başkanı oturup aldıkları erken seçim kararını topluma dayattılar. Elbette seçimler demokrasilerin ilk olmazsa olmazıdır ama tek olmazsa olmazı değildir. Gerekli ve sağlıklı ortam oluşmadan alınan karar mutlak yetki aşımıdır ve iyi niyet eseri değildir. Çünkü seçim kararı almak Yüce meclisin işidir. Yüce Meclis iki dudak arasından çıkacak kararın onay mercii olarak görülürse, bu “seçilmişlere(!) hakarettir.
Alınan seçim kararı hatalıdır, sakattır, şaibelidir, tutarsızdır, antidemokratiktir, sağlıksızdır:
1- Sistemi değiştiren Anayasa oylamasının ardından yapılması gereken uyum yasaları 2 aylık süreye sıkıştırılamaz. Sıkıştırılırsa demokratik açıdan doğuracağı sakıncalar yıllar yılı problem olmayı sürdürür.
2- Ohal’in tam uzatıldığı gün alınan, ülkenin en önemli seçim kararının demokrasi ile bağdaşır yönü yoktur.
3- Alınan baskın karar bir muhalif partiyi seçime sokmamayı amaçlıyorsa demokrasinin buradan alacağı yarayı hiçbir mazeret açıklayamaz, bu yarayı hiçbir karar telafi edemez. Zira beklenmedik anda yapılan siyasi içerik amaçlı değişim darbedir.
4- Adaylık başvurusu için yeni anayasada yer bulan 100.000 imzanın bile nasıl toplanacağı, hangi makama nasıl sunulacağı bile belli değilken yapılacak seçim neyin seçimidir, kimin için yapılacak seçimdir!… Kişisel ikbal odaklı seçimin neresi nasıl savunulur?
5- Kalan 2 aylık sürede hangi parti hangi gerek aday belirleme, gerek aday seçme, gerekse adaylara kendisini tanıtma adına benzeri demokratik hakların hangisini tanıyıp seçmenin karşısına çıkacaktır?
6- Henüz teklif TBMM bile gelmeden, yani yasal süresini tamamlayıp kanun hükmü niteliğini taşımadan, iki kişilik keyfi karara “yasallık” kazanmış muamelesi yapmaları ve oldu bitti kararlar almaları da o kurumları yasalar önünde suçlu kılmıştır. (Örnek:YÖK ve YSK)
SONUÇ:1- “İki kişilik” bu karar 80 milyona dayatılan “antidemokratik” bir kazıktır.
2- Sonuç bildirgesi de seçim kararı ile birlikte ta baştan kaleme alınmıştır: “Dün yapılan seçimin, kazananı iki kişilik iktidar ve ortağı, kaybedeni ise 80 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti’dir.”
19 Nisan 2018
Mehmet Halil Arık
Emekli eğitimci – DENİZLİ
mehmethalilarik@gmail.com




















