Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Eğitim & Kültür Kültür Din ve Ahlak

Eskiden Günümüze Tarikat ve Şeyhlik

M. Burhan HEDBİ Yazar M. Burhan HEDBİ
08 Eylül 2023
Din ve Ahlak, M. Burhan HEDBİ
0
408
Paylaşma
5.1k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bu günlerde ehli sünnet, tarikat ve tasavvuf ehliyle ilgi çokça tenkit, eleştiri ve sorgulama yapılmaktadır. Bunun ekser sebebi de günümüz tebaasının yaşantılarından ve bu yolun prensiplerine kendilerinin dahi samimice uyup uymamasından kaynaklandığı görülmektedir.

Eski müntesipleri hatırlatması hasebiyle, şöyle bir diyalogun Nallıhan Kadısı Yunus İle Taptuk Emre arasında geçtiği söylenir. Bu Yunus, Sonradan Meşhur Yunus Emre olacak olan kadı Yunus’tur.

Nallıhan kadısı Yunus dergaha gelir…
– Taptuk Emre, Hoş geldiniz kadı efendi deyip karşılar Kadıyı.
– Kadı Yunus, Hoş bulduk Şeyhim, der…
– Taptuk Emre, Ne Şeyhi, kadı efendi. Biz aciz, ihtiyar bir duvar ustasıyız, der.
– Kadı Yunus, Tevazu gösterir, şeyh değilim dersiniz ama bilirim artık gerçeği der…
– Taptuk Emre, Tevazu gösteririm demek kibrinden rabbime sığınırım. Kim karşına geçip ben şeyhim, diye durursa; bil ki o, Hakk’ın sözüyle senin arana girmiş bir baykuştur. O uğursuz sesiyle, Hakk’ın sesinin işitilmesine engel olmaya çalışır. Nerede ve ne zaman görürsen o an uzaklaş o uğursuzdan.

Daha pek çok tasavvuf büyüklerinin hayatına bakılabilir. Daha şahane taplolarla karşılaşırsınız. 

Evet, böylesi bir anlayışla selefi salihin ve sadatı kiramın yolunu idame gayretinde olan azlar, söylenecek olanlardan müstesnadır. Ki bu söylenenler herkes için bir özeleştiri ve ders de sayılabilir.

Eskiden tasavvuf ehli övülmekten kaçarken şimdikiler övmeyenlerden kaçıyor.
Şimdi Taptuk Emre ayarında olmadan Yunus’un teslimiyetini muhibbandan bekleyen tipler türedi ahir zamanda…
Eskiden tasavvuf ehli en büyük kerameti İslam ahlakına ve İslam hukukuna uymak sayarken şimdikiler zahiri kisvelerde aramaktadır… Ve işte iplerin koptuğu, eleştiri seslerinin yükseldiği yer de burası oldu.

Zira eskiden seyrûsüluk vardı, ondan sonra keşif vardı. Ve bunlar da “verdim-aldım” tabir yerindeyse “al gülüm ver gülüm” ile olmuyordu.

Bundan dolayı da ahbap çavuş ilişkisine dönen bilinmezlikler oluştu son dönemlerde. Başka yerde (yani mürşidi kamilin tasarrufunda) “tasavvuf adapları, seyrûsüluk ve keşif sınavından geçemeyecekleri için mi bu yol(lar)a başvuruluyor artık” sesleri içten içe muhibbandan bile yükselmeye başladı.

Örneğin istikamete uyum ve uygunluk, takva ve sünnete ittiba’ aranmadan verilen hilafet emaneti. Babadan oğula geçişler, vs… Acaba mesele postu kaptırmama meselesi mi olmuş sersenişlerine kapı açıyor? Allah muhafaza!

Eskiden Tasavvufta halifelik kriterleri neydi, şimdi nelerdir ve kim(ler) belirliyor?
Neden şimdikilerde bir oldubittiye, katakulliye getiriliyor tasavvuf halifeliği? Tabiri mazur görün “oldu da bitti maşallah!” ile olacak şey mi bu manevi makam?
Zamanla bu manevi adap ve usuller eksile eksile “körlerle sağırlar birbirini ağırlar” durumuna getirdi işi. Hatta bazen bir komisyon “vasiyet” adıyla birbirlerinin ittifak ettikleri kişileri, mürşidin vefatından sonra “atama” ile belirleyebiliyor. Amiyane tabirle “Ben seni sen de beni” onayla gibi yaklaşımların da bazı yerde vuku bulduğu dillendirilmektedir.

İşte, sanki bu yüzden de bazıları alim ve ulema kısmından uzaklaşır oldu. Zira eskiden tasavvuf büyükleri kendilerini uyarmak için yanlarına alimleri toplardı, şimdikiler cahilleri topluyorlar.
Neden?
Cahil olsunlar, taki hata yaptıklarında onları uyarmasın, bir çok kitapta bildirilmiş olan tasavvuf adab(lar)ı yerine onlara uysun, ses çıkarmasın diye…
Çünkü gerçek ilim erbabı onları uyaracak ve gerçeğe davet edecek. Bu da maddi çıkarlarına ters.

Bu yolun adapları bellidir.
Sahipsiz değildir bu yol.
Silsile-i zehebiye usulleri kitaplarda mevcuttur. Kimse kendi tasarrufuna alamaz, kendince davranamaz! Yapsa da bu yol, silsile-i zehebiye yolu olmaktan çıkar-çıkmış demektir.

Güvenilir ve ehil olan bir zata sordum bu konuyu: Tasavvuf adabı, kural ve kaidesi eskiden de böyle miydi?
Yok, dedi.

Peki, böyle değil iken şimdi neden böyle oldu diye tekrar sordum o zata.
O da cevaben: Ya dava Allah olmaktan çıkmış ki bundan Allah’a sığınırım. Kaldı ki hiç kimseyi de bununla itham da etmem. Herkes kendi kendine kendini gözden geçirsin. Bu onların sorunu!

Veya keramet ile istidracı, istikamet ile çıkarı birbirine karıştıracak kadar ehil olmayanların eline geçtiğinden böyle olmuştur deyip şöyle devam etti: malum tasavvufun adap ve kaidelerine uymayınca keşif olmuyor. Keşif olmayınca da ilkin kendi nakıs ferasetlerini keşif zannettiler. Onlardan sonrakiler de rüyayı keşif zannettiler. Şimdikiler de “zaten böyledir” dediler… Kimisi de dedelerinin yerini kılık kıyafet ile veya tef vurarak, şiş kullanarak aldı ve böyle devam ederek bu hale gelindi…

Bilindik (ben sana şahitlik ettim, sen de bana etmelisin vs.) bazı nedenlerden ötürü bu kötü gidişe dur diyecek biri de yok gibi. Allah sonumuzu hayır etsin. Şayet bunlar kendilerinden sonrakilere iyi bir yol ve örneklik bırakmadıklarının farkına varmasalar, korkarım ki kimse de onları düzeltebilemeye güç getirmemez. İnşaallah uyanır ve uyarırlar, yoksa ihdas ettikleri bu yol devam ettikçe mesuliyetten kurtulamayacaklardır. Umarım dostdoğru olanlar da; yaş kuruyla birlikte yanmadan bu tehlikenin farkına varır ve olmayanları uygun bir uslupla uyarır… Zira yaşın kuruyla birlikte yanması an meselesidir.

Kıyamet mahkemesini unutmamak gerek zira orada yalan ile iş yürümez ve sakladığınız gerçekler ortaya dökülür birer birer. Zira bu yol ki Silsile-i zehebiye yoludur, hiç kimsenin babasının malı olmadığı gibi kimsenin tekelinde de değildir.

Allah’tan eskilerden bazılarını görme şansını elde ettik ve bazılarının da hayatlarını okuduk. Yoksa Allah korusun, biz de eski zevatı da bunlar gibi bilme yanılsamasına düşerdik…

Kendinize gelin hiç kimsenin şahsi ihtiraslarla bu yolu kirletme ve halk nezdinde itibarını zedeleme hakkı yoktur.

Son olarak size tavsiyem: Eskileri şimdikilerle karıştırmayın, bunlar üzerinden değerlendirmeyin. Şimdi şeyh geçinenleri eskilerin mihengine vurun. Sıratı müstakim prensip ve adapları olan kıstası geçeni sevin, geçmeyenin peşinden gitmeyin ve Allah için uyarın. Şayet siz de samimiyseniz tabi, vesselam!
M. Burhan Hedbi

Paylaş
Etiketler: şeyhliktaptuk emretarikatunus
Önceki Yazı

Okul, İş…

Sonraki Yazı

Fıtratınla Kavga Etme…

M. Burhan HEDBİ

M. Burhan HEDBİ

İlişkili Yazılar

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor
Din ve Ahlak

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
5k
İbadetler Günahları Siler mi?..
Din ve Ahlak

İbadetler Günahları Siler mi?..

28 Kasım 2025
5k
Arayan Mevlasını Arayan da Belasını Bulur…
Din ve Ahlak

Arayan Mevlasını Arayan da Belasını Bulur…

21 Kasım 2025
5k
Okudun mu?
Din ve Ahlak

Okudun mu?

14 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı
Fıtratınla Kavga Etme…

Fıtratınla Kavga Etme...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap