Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Cemil PASLI

Eleştiri kültürümüz üzerine…

Cemil PASLI Yazar Cemil PASLI
16 Eylül 2017
Cemil PASLI
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Hz. Adem babamız ve Havva annemiz ile İblis emre itaatsizlik konusunda aynı pozisyonda idiler.

Kıyamete kadar ayrılan ve birbirinden ayrılan yollara girime gerekçeleri şuydu.

Hz. Adem babamız ve Hz. Havva annemiz Rabbimizin eleştirisini dikkate almış,

öz-eleştiri yapmış, girdikleri yolun yanlış olduğunu anlamış ve dönmüş,

Rablerinin istediği yola revan olmuşlardır.

‘’Böylece ikisinin de yanılmalarını sağladı.

Âdem ile eşi o ağacın meyvesinden tadınca, mahrem yerleri açılıp ortaya çıktı.

Bunun üzerine cennet yapraklarıyla oralarını örtmeye başladılar.

Rableri de onlara şöyle seslendi:

“Ben ikinizi de o ağaçtan yasaklamadım mı?”

Ve size: “Şeytan mutlaka ikinize de açık bir düşmandır” demedim mi?

(Hz. Adem ve Havva her ikisi de:)

“Ey Rabbimiz! Biz kendimize yazık ettik; bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen, hiç şüphesiz kaybedenlerden oluruz!” dediler. ‘’ A’raf, 7/22,23

İblis ise yaptığı yanlış fiil sebebiyle eleştirildiği halde gittiği yolu terk etmemiş ve kendi mantıksal düzleminde gurur ve kibirle savunmaya geçerek eleştiriye eleştiri ile cevap vermiştir.

‘’Allah İblis’e: “Secde etmeni emrettiğimde seni secde etmekten alıkoyan ne oldu?” dedi.

O da: “Ben ondan üstünüm, beni ateşten, onu ise çamurdan yarattın” dedi.’’ A’raf, 7/12

Mekke aristokrasisine davasını anlatmaya konsantre olan Peygamberimizin Abdullah bin Ümmi Mektum’dan yüz çevirmesi eleştirilir Rabbimiz tarafından;

‘’(Peygamber) kendisine kör adam geldi diye yüzünü ekşitti ve çevirdi.

(Resulüm!) Onun halini sana hangi şey bildirdi?

Belki o, (senden öğrenecekleriyle cehalet kirinden) temizlenecekti yahut öğüt alacak da bu öğüt kendisine fayda verecekti.

Kendisini zengin görüp tenezzül etmeyene gelince; sen, ona dönüp sözüne kulak veriyorsun.

Oysa onun arınmaktan geri kalmasının sorumlusu sen değilsin.

Ama sana koşarak gelen kimse var ya, işte o, Allah’a karşı gelmekten

Hayır! (Böyle yapman doğru değil.)

Çünkü o (Kur’an) bir öğüttür. Dileyen ondan öğüt alır.

Sakınarak sana gelmişken, sen ona aldırış etmeden oyalanıyorsun (onunla ilgilenmiyorsun).

Abese, 80/1-11

Ve Peygamberim Abdullah bin Ümmi Mektum’a ‘’Ey Rabbim’in seninle beni düzelttiği adam’’ diye iltifat ederdi.

Yahudilerin sordukları soruların cevapları için ‘’İnşaallah cevaplarım’’ dememesi bakın Rabbimiz tarafından nasıl eleştirilmişti.

Hiçbir şey hakkında sakın: “Yarın şunu yapacağım” deme! (Bunun yerine:) “İnşaallah (ancak Allah dilerse yapacağım de).

Böyle (İnşaallah) demeyi unuttuğunda ise Rabbini an ve: “Umarım ki, Rabbim beni şimdikinden daha doğru davranışa muvaffak kılar” de.

Kehf, 18/22-23

Kur’an-ı Kerim’de anlatılan bütün Peygamberlerin, kavimlerin ve diğer isimlerin hayatlarında yapılan hatalar, hatalara yapılan eleştiriler ve tövbe ile o hatadan dönme ve Yüce Allah’ın istediği dosdoğru yola devam etmenin misalleri anlatılır.

Hatadan dönenler övülür ve akıbetlerinin dünyada saadet ahrette cennet olduğu müjdelenir, hatada ısrar edenlerin dünyada hasaret ahrette cehennem ateşi olduğu ikazı yapılır yüzlerce, binlerce kez.

Bütün bu kıssalar biz akıl sahiplerinin ibret almaları içindir.

Kur’an-ı Kerim, Peygamberler ve kavimlerin kıssalarından ders almakta zorlananlar için sahabe hayatında da çok güzel misaller vardır ‘’eleştiri’’ konusunda.

Hz. Ebubekir (r.a.) halife seçildiği zaman halka hutbe okudu. Allah’a hamdu sena ettikten sonra şöyle dedi:

‘’Ben sizin en hayırlınız olmadığım halde sizin başınıza halife seçildim. Ancak Kur’ân nazil olmuş, Hz. Peygamber dinin hükümlerini açıklamıştır. Bize takvanın en üstün akıl olduğunu, fıskın da akılsızlığın en koyusu olduğunu öğretmiştir. Sizin en kuvvetliniz benim katımda zayıfın hakkı ondan alınıncaya kadar zaiftir. Sizin en zayıfınız, hakkı alınıncaya kadar benim yanımda kuvvetlidir. Ey insanlar! Ben ancak Hz. Peygamber’in yoluna uyarım. Kendiliğimden bir şey icat edici değilim. Eğer iyilik yaparsam bana yardımcı olun. Eğer sırat-ı müstakimden kayarsam beni düzeltiniz. Ben bu sözümü söyler, hem kendim için hem de sizler için Allah’ın affını taleb ederim’’

Hz. Ömer, camide hutbe irad ederken bir ara cemaate sorar:

“Eğer ben eğrilirsem ne yaparsınız?”

Cemaatten bir Müslüman cevap verir:

“Seni kılıçlarımızla doğrultmasını biliriz!”

Bu cevap onu çok ama çok sevindirir. Secdeye kapanır ve “Allah’ım, Sana hamd olsun. Ömer eğrildiği zaman bu cemaat içinde onu düzeltecek kişiler var.” diyerek Allah’a şükreder.

Yine Hz. Ömer hutbe sırasında,

“Ey insanlar, dinleyin ve itaat edin!” der.

Bu söz üzerine bir sahabi hemen yerinden fırlar:

“Ne dinler ne de itaat ederiz!” diye gürler.

Hz. Ömer, ona kendisine böyle cevap verişinin sebebini sorar. O zat halifeye o anda üzerinde bulunan yeni elbiseyi gösterir ve “Yâ Ömer! Giymiş olduğun bu elbisenin hesabını vermedikçe seni dinlemeyecek ve sana itaat etmeyeceğiz!” der.

“Zira” diye devam eder sözlerine, “Beytülmâlden sana da bana da aynı kumaş düşmüştü. Ben kendime ondan bir elbise yaptıramadım. Görüyorum ki, sen kendine bir elbise yaptırmışsın. Bu nasıl oldu?”

Hz. Ömer eliyle oğlu Abdullah’a işaret eder: “Kalk oğlum, bu elbisenin hikâyesini anlat!” der.

Oğlu Abdullah, ayağa kalkar: “Bana da, babama da birer parça kumaş düşmüştü. Ben hakkımı ona verdim. Şu anda üzerinde gördüğünüz elbise ikimizin hakkından meydana gelmiş bir elbisedir.”

Bunun üzerine sahabi, “Konuş ey Allah’ın Peygamberinin Halifesi, şimdi seni hem dinler hem de itaat ederiz.” der.

Hz. Ömerin (r.a) evlilik ve mehir üzerine verdiği hutbe mise şöyleydi:

Allah Tealâ’ya hamd ve sena, Rasulullah s.a.v.’e salât u selamdan sonra…

Dikkat edin! Evlenirken kadınlara vereceğiniz mehirleri yüksek tutmayın. Zira böyle yapmak dünyada bir cömertlik veya Allah Tealâ indinde takvaya uygun davranış olsaydı, Rasul-i Ekrem s.a.v. bu konuda sizden daha ileri geçer ve mehri daha yüksek tutardı. Oysa Rasulullah s.a.v. ne evlendiği kadınların, ne de evlendirdiği kızlarının mehirlerini 12 okkadan (dört yüz dirhem gümüş) fazla tutmu ştur.

Olur ya, bir kimse evlendiği kadının mehrini yüksek tutar da, bu sebeple zora düşer. Sonra da hanımına karşı içinde bir düşmanlık hissi doğar, “senin için en ağır yükün altına girdim” der. (Ödediği yüksek mehir sebebiyle maddi sıkıntıya girer ve bu durum evliliğine olumsuz yansır. Dolayısıyla mehirleri yüksek tutmayın.)

Bu konuşmadan sonra Hz. Ömer r.a.’ın yolunu Kureyş’li bir kadın kesti ve aralarında şu konuşma geçti:

– Ey Müminlerin emiri ! Erkekleri, evlenecekleri kadınlara dört yüz dirhem (gümüş) den fazla mehir vermekten sakındırdığın doğru mu?

– Evet.

– Allah Tealâ’nın Kur’an’da indirdiği ayeti duymadın mı?

– Hangi ayeti?

– Allah Tealâ’nın, “… yüklerle mehir vermiş olsanız dahi, ondan hiçbir şeyi geri almayın” (Nisa, 20) buyurduğunu duymadın mı?

– Allah’ım bağışla!.. Herkes Ömer’den daha fakih!

Bu konuşmadan sonra Hz. Ömer r.a. geri döndü, tekrar minbere çıktı ve şunları söyledi:

Ey insanlar! Kadınlara dört yüz dirhemden fazla mehir vermekten sizi sakındırmıştım. (Şimdi bu görüşümden rücu etmiş bulunuyorum.) Kim malından mehir olarak gönül hoşnutluğuyla daha fazlasını vermek isterse versin.

Nesaî: Nikâh, 66; Ahmed b. Hanbel , 1/40-41; Ali Ahmed el-Hatîb: Ömer b. el-Hattâb, s. 237-238.

Daha çok misaller yazılabilir aslında.

Merhum Akif’in sözlerini hatırlatıyorum;

Geçmişten adam hisse kaparmış… Ne masal şey!

Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?

“Tarih”i  “tekerrür”  diye tarif ediyorlar;

Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?

Okuyucularımız arif olarak görüyor  ‘’arife işaret yeter’’ cümlesiyle yazımı tamamlıyorum.

Paylaş
Önceki Yazı

Emeklilik Bekleyen Kıdem Tazminatı Alır mı?

Sonraki Yazı

Komşuluk

Cemil PASLI

Cemil PASLI

İlişkili Yazılar

Ubasute
Cemil PASLI

Ubasute

27 Haziran 2023
5k
Her Zaman, Her Şeye Rağmen Kazanmak mı?
Cemil PASLI

Her Zaman, Her Şeye Rağmen Kazanmak mı?

22 Mayıs 2023
5k
Cemil PASLI

Sofradaki Çatal (Vasat-Orta Yol)

08 Mayıs 2023
5k
Cemil PASLI

Hayat; Geriye Doğru …, İleriye Doğru…

18 Nisan 2023
5k
Sonraki Yazı

Komşuluk

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap