Bugün internette dolaşırken gördüm. Meğer biliniyormuş ama yeni öğrendim. Ferasetime(!) verin. Erdoğan, 20 Mart 2016 tarihinde, Yıldız Sarayı’nda yaptığı konuşmada; 10 Şubat 1918’de zaturreden ölen II.Abdülhamit’in nasıl idam edildiğini şu ifadelerle anlatmış.(Link: http://www.dunyasozluk.com/erdogan-in-abdulhamit-i…/…/guncel
“Kendisinin hal fermanı ne yazık ki burada imzalanmış ve buradan hal edilmek üzere yola çıkmış. Böyle bir mekanın içindeyiz. 33 yıllık iktidarı döneminde, Osmanlı’nın en zayıf olduğu dönemde hiçbir şey kaybetmeden bu toprakları koruyan bir Sultan’a bu reva görülmüş ve ondan sonra da hal fermanını imzalayarak kendisini ne yazık ki idam etmişler…”
*
Hafıza-ı beşer’in nistan ile malululiyeti ve bunca derin(!) ve de geniş tarih bilgisinin neden olabileceği karışıklık ihtimali nedeniyle bilgiler tahttan indiriliş ile karıştırılmış olabilir düşüncesi ile, videodaki konuşmanın devamı bekle4ndiyse de, beklenen düzeltme de gelmedi.
II Abdülhamit 27 Nisan 1909’da tahttan indirilmiştir. Bu tarihte Yıldız sarayında idam edilmediği gibi, günü gününe, 8 yıl, 4 ay, 27 gün daha yaşamış ve 10 Şubat 1918 tarihinde Beylerbeyi Sarayı’nda soğun algınlığı ile başlayıp hastalığın zaturreye evrilmesi sonucu ölmüştür.
*
Erdoğan’ın bunca tarih bilgisinin kaynağı hep merakıma konu olur dururdu, ta ki, “keşke yunan kazansaydı” deyip tarihsel ferasetini olanca “çukurluğuyla” ortaya koyan Fesli Kadir Mısıroğlu’nu bir vefa borcu olarak hastanede ziyaretine kadar…
Abdülhamit-Mısıroğlu-Erdoğan üçlüsü arasındaki bağlantının beynime oluşan düzleme oturuvermesi ile konunun tüm düğümleri çözümlenmiş oldu!. Böyle bir bilginin ancak böyle bir bağlantıyla oluşabileceği dökülüverdi ortaya!.
*
Not: Herkes her şeyi bilmez. Bilmek zorunda da değildir. En kötü bilgi, doğru bildiği yanlışı satmaktır.(M.H.A)
Mehmet Halil Arık




















