“Düşünüyorum öyleyse varım” diyebilenlerden mi, yoksa “Düşünüyorum öyleyse vurun” , “Şunu da yazsam, başıma çorap mı örerler?” veya “Bana ne, olup bitenlerden, ben hiçbir şeyle ilgilenmem” diyenlerden misiniz?
Düşünmek güzel ya! Sevdiğini, memleketini, insanların yaşam mücadelesini, ne bileyim, güzel şeyleri düşünmek ve düşündüğünü aktarabilmek ve en önemlisi de düşündüklerinin anlaşılır olabilmesi gerçekten hoş bir duygu olsa gerek.
Düşünmek güzel ya!
Şöyle tarihin derin sayfalarına bir göz atın. Kim bilir kimler, düşünmekten delirtilip veya derin düşüncelerinden dolayı boyunları kesilip, zindanlarda çürütülerek beyinleri yok edilmedi mi? Ve daha birçok düşünürse, sırf muhalif damgası vurularak, dikenli teller ardında sevda türküleri söylettirilip, yaban ellerde, memleket hasreti çektirilmedi mi?
Siz ne derseniz deyin, düşünmek yine de güzel be kardeşim!
Bugünün teknolojisi, ilerinin ise ilkel çağını yaşıyorsak, düşünenler sayesinde olduğunu sakın unutmayın. Hem de korkmadan, inadına ve bildiklerini paylaşarak düşünmek, insanlığı aydınlığa ve geleceğe taşır. Bakınız 10 Aralık 1948’de kabul edilen ve bizimde 6 Nisan 1949’da kabul ettiğimiz “ insan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 19. maddesine;
“Herkesin düşünce ve anlatım özgürlüğü vardır. Bu hak düşüncelerden dolayı rahatsız edilmemek, ülke sınırları söz konusu olmaksızın bilgi ve düşünceleri her yoldan araştırmak, elde etmek ve yayma hakkını gerekli kılar”
Düşünce güzel be dostum!
Er..nekon’dan ( sansürledim, suç olur mu diye de düşünüyorum!) göz altına alınan epilepsi ve siroz hastası Ayşe Asuman Özdemir’in eşi, düşüncelerini nasıl beyan etmiş;
“Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değil miyiz? Bir sağlık sorununa bu kadar duyarsız kalınabilinir mi? Her halde beraberce cenazesini kaldıracağız. O noktaya geldik. Teminat ya da kefaletle serbest bırakılsın. Acilen hastaneye yatırmamız lazım! Ayakta duracak hali yok. Eşim, sapına kadar Atatürkçü. Asuman bir yıldır hâkim karşısına çıkmayı bekliyor. Erge..kon örgütüyle ilişkisi yok. İnternette yayımlanan bir sitede gericilere ve bölücülere karşı yazdığı yazılar nedeniyle olduğunu düşünüyorum” ( 13.07.2008 tarihli Milliyet Gazetesi’nin internet sayfasından)
Siz ne düşünüyorsunuz?
Düşünün, düşünün, hatta düşünürken biraz da kaşının! Düşünmek iyidir. Sağlığa da iyi gelir, ruhunuzu açar. Depresyonunuz varsa yok eder. Yalnız, düşünürken aklınız şeytanlığa gitmesin. Size verilen haklar çerçevesinde düşünün. Düşündüklerinizi de medeniyet ve kanunlarda belirtilen hususlar doğrultusunda başkalarına aktarın. Elinize insanlığın yok edici silahlarını alarak değil. Dilininiz ve kaleminizin gücü ölçüsünde düşündüklerinizi aktarın.
Yaşasın demokrasi!
Yine bakınız İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 10 ncu maddesine;
“Herkes hak ve yükümlülüklerini belirtirken ve suç yüklenirken, tam bir şekilde davasının bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından hakça ve açık olarak görülmesini istemeye hakkı vardır. Yine 11. maddesinde ise; “ Kendisine bir suç yüklenen herkes, savunma için gerekli olan tüm güvencelerinin tanındığı açık bir yargılama sonunda yasaya göre suçlu olduğu sayılmadıkça “ Suçsuz” sayılır.
Benim düşündüğümü merak ettiniz değil mi?
Düşündüğünü söylemek ve yazmaktan korkuyorsan veya sana muhalif olanlardan gelebilecek zararlardan yutkunup, içine kapanıyorsan, sende karanlığa doğru yol alıyorsun demektir”
Düşünüyorum,
Düşünüyorum,
Düşünüyorum…
“Öyleyse varım”
Hepinize insanlık için, güzel düşünceler dilerim.
