Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ahmet YENİN

Diyanet,Dini Düşürdüğü Yerden Kaldırmakla Yükümlüdür.!

Ahmet YENİN Yazar Ahmet YENİN
17 Ağustos 2016
Ahmet YENİN
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

T.C.Devletinin kurcusu Dünya Lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu diyanet işleri Başkanlığı, kuruluş amacından sapmadan asli görevini eksiksiz ve aksaksız olarak yerine getirmiş olsaydı, kutsal dinimiz İslam’ı siyasete ve ticarete alet ederek, devletin en önemli kurumlarını istila eden Fetöcüler başta olmak üzere, din kisvesi altında sinsi faaliyetlerini sürdüren cemaatler mantar misali doğarak çoğalmaz ve varlığını bu kadar rahat bir şekilde sürdüremezlerdi..!
Diyanetin son yıllarda alenen siyasete bulaşmasının yanında, devlet bütçesinden aldığı dışında kendi mülklerinden elde ettiği afakî gelirleriyle, kasası ve kesesi gırtlağına kadar dolu olduğu gibi, üstüne üstlük bütün camilerden sadece Cumaları değil,7/24 cemaatten ve yardımsever halktan topladıkları paraları, nereye nasıl yaptıkları kendilerince dahi belli olmayan harcamaların hesabını veremeyecek kadar sorumsuz davrandığı, yetkililer ve hatta kamuoyunca gözlenen ve bilinen günümüz Diyanet işleri başkanlığı, insanlarımızın yardım adı altında ümüğünü sıkmasıyla, dinimizi öğretiyoruz adı altında, dini ve inançlı insanları sömürerek, milletinin, parasıyla devletinin malıyla, mülküyle aldığı topuyla tüfeğiyle insanlarının malına, canına kast eden Fetö terör örgütü başta olmak üzere, diğer sözde cemaatlerin bir birlerinden ne fakı var.
Bilen,anlayan varsa söylesin,bizde bilelim ne diyanet işleri başkanlığının, nede fetö terör örgütü ve diğer din istismarcısı cemaatlerin ve boş yere günahını almayalım..!
Türk Devlet Adamlarından Ziya Gökalp’in önerisi üzerine Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Kurucusu Dünya Lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan kasası,kesesi ful dolu olduğu halde halen, camileri ve çalışanlarını dilencilik yapmaya,zorla para toplamaya sürükleyerek geçim sıkıntısı çeken insanları Allah adıyla iliğine kadar soyup soymak için halkının nefesini kesen bugünkü Diyanet işleri başkanlığının son yıllarda geldiği ve getirildiği noktanın, kişisel kazanç, hırs ve kin yüzünden bugün kendi ülkesinin temeline dinamit koyarak,kendi insanlarının,kendi parası ve kendi silahıyla malına, canına, ırzına, namusuna kast eden Fetö örgütü ve diğer ticari kazanç amaçlı kurulmuş din istismarcılarının kurdukları ve kendilerinden başka kimseye yaşama hakkı tanımayan sözde Allah yolunda gözüken ve fakat kendi çıkarları uğruna yallah diyecek kadar küçülmüş sözde insan topluluklarından oluşan cemaatlerden ne farkı var,Alla aşkına..!!
Düne kadar süper dindar, süper din adamı kara para kazanma hırsı ve kini nedeniyle gözleri kararmış, beyinleri uyuşmuş insan görünümlü ülkeli, Ünyeli ve hatta dünyalı sözde insan görünümlü varlıklar tarafından tövbe hâşâ, peygamber gözüyle görülmeye varacak kadar gözlerde ve gönüllerde büyütülmüşlerden FETÖ terör örgütü kurucusu ve yardakçıları emekli sözde vaiz, yıllar yılı insanları,hatta devletin üst düzey idarecilerini rüyalarla, hikâyelerle, salyalı ağızlar,sahte gözyaşları ile kandırıp duygu yamyamlığı yaptı ve sonunda paralel din, devlet olmaya varıncaya değin Palazlandı..!
Kandıran kadar kandırılanların da dönüp kendilerine bakmaları gerekir diye düşünüyorum diyen Samsun Haber Hattı sitesinin değerli yazar ve yorumcularından sayın Prof. Dr. İsrafil Balcı” En azından yaşanılan kötü tecrübeden sonra, gelecek nesil için bunun çok daha önem arz ettiğini hatırlatmalıyız.
“Maksada giden her yol mubahtır” fetvasıyla hareket eden bu örgüt, belli ki hayli başarılı oldu. Özellikle devletin kilit kadrolarına yerleşmede son derece sinsi ve profesyonelce davrandıkları malum. Ancak bana göre bundan daha önemli bir başarıları daha var.
O da bir neslin hafızasını çalmalarıdır. Dikkat edin topladığı himmet! Paraları ile kurduğu okullarda, devlet okullarında yetişen milletin en zeki çocuklarını alıp, adeta uyuşturdular ve bunlardan canavarlar ürettiler. Böylece bir neslin heba olmasına neden oldular.
Bunların okullarında veya dershanelerinde uzun yıllara dayalı beyin yıkama sonucu, akılları ve duyguları iğdiş edilen öğrenciler adeta robotlaştırıldı. Zaman içinde devlet kadrolarına sızdırılarak ordu, yargı, emniyet, istihbarat ve üniversiteler gibi en kilit kurumlar bile ele geçirildi.
Aklı, duygusu ve benliği yok edilen bu nesil, gün geldi ekmeğini yediği devletine ihanet edecek kadar gözü dönmüş canavar olarak çıkıverdi karşımıza. Tıpkı Cengiz Aytmatov’un mankurt çözümlemesi gibi, mankurtlaşarak milletin alın teri ile alınan güvenlik silahlarını halkın üzerine doğrultacak kadar vahşileşebildiler.
Belki de sokağa çıkan kalabalıklar arasında annesi babası veya yakınları da vardı.
Ancak gözü dönmüş canavarlar için “onlara göre Muhterem Hocaefendinin!!!” talimatı veya emri, her şeyden önemliydi. Zira onun inayeti ve şefaatiyle ucuzdan cennete gitmek vardı işin ucunda.
Hâlbuki bu örgüte mensup insanlar genelde boynu bükük, halim-selim, karıncayı bile incitmeyecek kadar müşfik görüntü sergileyen tiplerdi. Ancak her birisinin kuzu postuna bürünmüş kurt olduklarını ve adeta kan kokusuyla canavarlaşabildiklerini hep beraber gördük.
Yıllarca bu terörist yapının din, Kitap, Allah, peygamber, hak, hukuk gibi kaygılarının olmadığını, bunların tek hedeflerinin ülkeyi Gülen’e teslim etmek olduğunu anlatır dururduk. O günlerde bize bıyık altı gülen veya bizi ötekileştirenler, umarım bugün uyanabilmişlerdir.
Haksız yere ve ahlaki olmayan yollarla devletin kurumuna sızdırılan örgüt militanlar, sayısız insanın hakkına girdi, nice hayatlar söndürüldü veya solduruldu.
Gün geldi üniversite sınavı sorularını, gün geldi kamu personeli vb. sınavlarla ilgili soruları çalıp kendi militanlarını istedikleri yere yerleştirdiler.
Boyun bükmeyenleri veya engel olarak görülenlerini ise kurdukları türlü kumpaslar ve entrikalarla devre dışı bıraktılar.
Ya da hukuk katliamlarıyla adeta hayatlarını zindana döndürdüler.
Sadece Ergenekon ve Balyoz davalarında yenen kul hakkının hesabı bile yapılamaz.
Bugün devlet, yerinde müdahalelerle bu teröristleri temizlemekte kararlı.
Belki kısa vadede çözüm gibi gözükebilir, ancak yarın çocuklarımızın benzer tehdit veya tehlikelerle karşılaşmamalarının hiçbir garantisi yoktur.
Üstelik devletin en yetkili isimleri bile tehlikenin henüz geçmediğini söylüyor, bence ciddiye alınmalı.
Özellikle 17, 25 Aralık tarihinden beri FETÖ örgütü sürekli yenilgiye uğramakta.
Kendisini “Kainat İmamı/Kurtarıcısı, asrın mehdisi” olarak gören/gösteren zatın, bu mağlubiyetler karşısında yapamayacağı yaptıramayacağı çılgınlık olmaz.
Dikkat edilirse hemen her yenilgi sonrası Pensilvanya canavarı, olup biteni ya küçümsemekte ya da halkla alay etmekte.
Bir taraftan da örgüt militanlarına sürekli “gelecekte zafer bizim olacak” mealinde mesajlar vermekte. Belki benzer büyük kalkışmalar olmayabilir, ama birer serseri mayına dönen militanların bireysel anlamda çeşitli eylemler yapabilmeleri muhtemel.
Örneğin hedef seçtikleri kişi veya kurumlara zarar verebilirler. Gelinen noktaya bakılırsa Sayın C. Başkanının belirttiği gibi, kimin bu meşum yapıyla ilgili bilgisi varsa, bunu devletle paylaşmalı. En az oy vermek kadar vatandaşlık görevi olarak görülmeli diye düşünüyorum.
Peki, FETÖ’yü halletmek çözüm mü? Bence değil.!
Özellikle hurafeci, hikâyeci dincilik anlayışı devam ettiği ve buna pirim tanındığı sürece ne yazık ki, bir FETÖ gider, bir başka örgüt yerini doldurur.
Nitekim onların boşalttığı yeri birileri doldurmadı mı? Özellikle bu yıl Ramazan Ayı’nda TRT’ye çıkarılan insanlara bakın, ne demek istediğimi anlarsınız.
Bu nedenle şayet kesin çözüm alınacaksa, öncelikli olarak bataklığın kurutulması gerekir.
Zira hepsinin beslendiği kaynak hurafe, hikâye, rüya veya efsanelere dayandırılmış din algısıdır. Asıl bu kaynağın kurutulması gerekir. Dikkat edin bunlar dinden bahsederler, ancak asla dinin asıl kaynağı olan vahyi konuşturamazlar, çünkü vahiy gizli ve kirli emellerini tokat gibi suratlarına çarpar.
Hâlâ rüya ve mehdi metaforu gibi asılsız saçmalıkları dillendirenler le FETÖ’nün din anlayışı arasındaki fark nedir, Allah aşkına?
Kutsal Dinimiz İslam üzerine siyaseti ve ticareti dine alet eden Fetö Terör örgütü başta olmak üzere cemaatlerce oynanan bütün bu olumsuzluklara kesinlikle dur diyecek tek kurum, asli görevine dönerek gerekeni kesinlikle yapması beklenen Diyanet işleri Başkanlığı diyor, saygılar sunuyorum.
Ahmet Yenin
Diyanet,Dini Düşürdüğü Yerden Kaldırmakla Yükümlüdür.!

Paylaş
Etiketler: diniDiyanetDiyanet İşlerihırsİnançlıkinkişisel kazançKutsal dinTürk Devlet
Önceki Yazı

İşdünyasının Derin Ağları

Sonraki Yazı

Mevcut Suriye Politikasının Değişmesi

Ahmet YENİN

Ahmet YENİN

İlişkili Yazılar

Ahmet YENİN

İnsana Güven Kalmadı

29 Şubat 2020
5k
Ahmet YENİN

Cumhurbaşkanımızın Bir Tek Ordu’da mı Sözü Geçmiyor…

19 Ocak 2018
5k
Ahmet YENİN

Bilmiyorsa Eşeğe Binecek…!

25 Kasım 2016
5k
Ahmet YENİN

Özde Öğretmenlerin, Öğretmenler Günü Kutlu Olsun…

24 Kasım 2016
5k
Sonraki Yazı

Mevcut Suriye Politikasının Değişmesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap