Direksiyon, taşıta istenilen yönü vermeye ve taşıdı belirli bir doğrultuda götürmeye yarayan düzenekti. Bu düzenek sayesinde taşıt, yolları aşardı.
Peşine takılanları istediği yere götürürken de belirli güzergâhı takip ederdi. Açık bir gökyüzü ufukta az rastlanan bir atmosfere ve büyük erdemlere gidiyordu. Gerçeği ortaya koymak, belleğinin gücünü gösteriyordu.
Direksiyon, işinde ciddi, doğru ve gerçeği uygulardı. Oldu bitti davranışları benimsemezdi. Değersiz hareketlerden hoşlanmaz ve peşine taktıklarının sorumluluğunu üslenir. En küçük bir ihmale gelmezdi.
Trenin direksiyonunu düşünsenize, insan kalabalığını istenilen yere sağ salim, götürür. Niyeti bilinir ve hiçbir sakıncalı hareket yapmaz. Gizli saklı da çalışmaz. Açık ve şeffaftır, yerinde öter, başkasını işine karıştırmazdı.
Kişilere yarar sağlamak adına, yönünü tayin etmezdi. Direksiyonun yönünün çizgisi her zaman benlidir. Bu çizginin dışına çıkmaz, fakat büyük hava muhalefeti durumlarında problem yaşanırdı. Bu tür problemleri, aşmak için kurtarıcı ekipler devreye girerdi.
Direksiyon her zaman işine odaklanırdı. Onun için menfaatine dayalı hareket etmezdi. Buradan direksiyon; “ya hep ya hiç” prensibine göre davrandığı ortaya çıkardı. En kısa yolda olsa riskli köprüden asla geçmez. Yollar karışıkta olsa, yarasa gibi gideceği yolu bulurdu. Çünkü açık ve net davranırdı.
Yeni bir günde de direksiyonun yönü belirlenir ve kayda geçerdi. Belirlenen yöne göre vasıta yola devam ederdi. Bu durumda direksiyonun işi şansa bırakılmazdı. Ön yargılar yön belirlemeye etkili olamazdı. Direksiyon kötülük olsun diye karşısındakini zor duruma düşürmezdi.
Direksiyon için hareket saati karar verilen ve kayıt altına alınan zamandı. Bundan sonra yönünü hedefe çevirir ve yoluna devam ederdi. Kayık gibi rüzgâra göre yelken açmazdı.
Direksiyon bozuk yollardan, geçme riskini göze almaz. Yolar düzenlendikten sonra hareketi gerçekleştirir. Bu konuda yükü önemli değildir.
Daha güçlü bir hayat, güzel günlerin yaşanacağı bir hayata direksiyonla.
Direksiyonun kazandığı zaferin alternatifi yoktu.
Hasan TANRIVERDİ























