Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Burhan ÖZFATURA (Dr.)

Dinimi Yaşayamadım Diyenlere…

Dr. Burhan ÖZFATURA Yazar Dr. Burhan ÖZFATURA
22 Mayıs 2016
Burhan ÖZFATURA (Dr.)
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

AKP’ye yaranmak, geçmiş dönemleri tenkit etmek isteyenlerin, en çok sarıldığı bir gerekçe; “geçmiş dönemlerde dinimi yaşayamadım” sözüdür.

1- Prensip olarak, bu durumu inkar etmek, mümkün değildir. Zira; laikliği çok katı bir şekilde yorumlayanların, Atatürkçülük ile birlikte laiklik kavramını istismar edenlerin yaptıkları, hala hafızalardadır. Başörtülü kızlarımızın, imam hatiplerin, Kur’an kurslarının hedef alındığı dönemleri, hep birlikte yaşadık. İnsanların, eğitim dahil, her türlü hakkına nasıl tecavüz edildiğini unutmadık. (Gerçi; şimdi de aynı tecavüzler, kula kul olmayanlara yapılmaktadır.)

Ancak; o dönemlerde mağdur edilenleri devamlı olarak savunmuş ve baskılara karşı çıkmış (konu ile ilgili yazılarım ve konferanslarım arşivlerdedir) ve Dinini hiçbir zaman çıkarlara alet etmeyen biri olarak, mevcut tabloyu sorgulamaya da hakkım olduğuna inanıyorum.

Dinini yaşayamadığını iddia edenler, acaba bu dönemde mi dindar oldular? Yani yaşları 14’ün altında mı?

a) Demek ki, baskı dönemlerinde de, insan inançlarına sahip çıkabiliyormuş. Kendi adıma; belirli yaşa geldikten itibaren, namazımı da kıldım, orucumu da tuttum, inançlarımı da yaşadım. Hiçbir zaman inançlarıma laf söyletmedim, kimseye taviz vermedim.

Kaldı ki; başkalarının hayatına karışmadığım, kimseye baskı yapmadığım, sadece doğru bildiklerimi anlattığım için; kimse de bana inançlarım dolayısıyla saygısızlık yapmadı;

b) 1955-60 döneminde, ortaokul ve liseyi, Balıkesir’de parasız yatılı olarak okudum. Hiçbir hocamız ve ağabeyimiz, inancımıza karışmadı. Aksine; Ramazanlarda, okulda teravih kıldırdılar. Geceleri sahur yemeği çıkardılar.

c) 1960-64 döneminde (27 Mayıs darbesinden sonraki zamanda), Siyasal Bilgiler’de (Mülkiye’de) okudum. Yurt kısmında mescidimiz vardı. Geceleri de, sahur yemeği çıkartılırdı.

d) Maliye Bakanlığı, Hesap Uzman Muavini imtihanını kazandım. Ne muavinlik, ne de uzmanlık döneminde, kimseden tek bir söz işitmedim. Aksine, destek gördüm.

e) 1975-84 döneminde, üniversitede hocalık yaptım. (12 Eylül öncesinin, sıkıntılı günleri dahil). Herkes, benim inançlarımı biliyordu. Ama, hiçbir öğrencimden saygısızlık görmedim. Derslerim boykot edilmedi. Aksine, başkan adayı olunca (o gün, sol görüşlü diye damgalanan) tüm öğrencilerim, seçim kampanyamda çalıştılar. İzmir halkı da, benim “hacı” olduğumu bilerek ve “takunyalı” suçlamalarına kulak asmayarak, iki defa seçti. (Ama, hiçbir zaman, dinimi siyasete alet etmedim. Kimsenin hakkına zarar vermedim. Ayrımcılık yapmadım. Dürüstlük ve liyakat dışında bir özellik aramadım. Kimsenin özel hayatına ve inancına karışmadım.)

f) Görev gereği; çok sayıda yemeğe ve kokteyle katıldım. Kimse “niçin içki içmiyorsun” demedi. Aksine, benim rahatsız olmamam için, dikkatli davrandılar. Komutanların hiçbiri, bu konulara değinmedi. Tümü, bize karşı sevgili ve saygılı davrandı. Beraberce, çok iftarlar yaptık. Başkanlık bitince de, arayıp sordular.

g) Demek ki; Dini istismar edersen, başkalarına karışırsan tepki doğar. Sen saygılı olursan, karşı taraf da, daha saygılı olur. Mesela; yaşanan baskılarda, Merhum Erbakan’ın tahrik ve tehdit edici söz ve tavırlarının etkisi olmamış mıdır? MSP’den itibaren, dinin siyasete alet edilmesinin, hiç mi etkisi yoktur?

2- Geçmiş dönemleri tenkit edenler;

AKP döneminde kula kul olmayan, Saraya biat etmeyen, samimi dindarlara yapılan, inanılmaz zulümleri, baskıları, iftiraları, hakaretleri, mal ve can güvenliği tecavüzlerini; nasıl oluyor da, içlerine sindirebiliyor ve destek verebiliyorlar?

a) Bu kadar zulüm; 27 Mayıs, 12 Eylül ve 28 Şubat dönemlerinde bile olmadı. (Kaldı ki; AKP, bu zulümleri ve dini değerleri istismar ederek, iktidar oldu. Ve en büyük zulmü, samimi inanç sahiplerine yapmaktadır.)

b) İnançlı geçinenler, bu dönemde yaşanan rezillikleri, nasıl olup da görmemektedirler;

  • Hiçbir dönemde, bu kadar, sahte şeyh ve tarikat türememiştir. Cemaatler ve vakıflar, bu kadar dejenere olmamış, böylesine maddiyata tapar hale gelmemiş, iktidarlara bu kadar kulluk etmemiş, Dünya imkanlarını Dinine tercih etmemiştir. Halka talkım verip de, böylesine Dünya zevklerine esir düşen tipler görülmemiştir. Böylesine şaibeler yaşanmamıştır.
  • Hiçbir dönemde, din istismarcıları bu kadar seks-manyak olmamışlardır. Neymiş? “Öz kızına ilgi duyarmış.” Neymiş? “Annesinin diz kapağının üstünü görürse, şehvete kapılırmış.” “Dokuz yaşında kızdan, bir masum sübyandan, zevk alırmış.” “Çocuk tecavüzleri normalmiş.”

Velhasıl, her tarafı, sapıklık kapladı. Şii ve Vehhabi yorumları ön plana geçti. Fuhuşun adı “muta nikahı” oldu. Çocuk tecavüzleri, (hem de, dini etiketli kurumlarda) aldı, yürüdü. Çocuk pornosunda, Dünya üçüncüsü olduk. Ensest ilişkiler, sapıklık, tacizler, tecavüzler, zirve yaptı.

Hele, bazı sapıklar, Cenneti bile (tövbe ederek yazıyorum) seks harası zannediyor. Kaç huri alacakmış, günde kaç defa ilişkide bulunabilecekmiş? Manyak herif, sen bu kafa ile Cehennemin en derin çukuruna atılacaksın.

  • Hiçbir dönemde; Kin, nefret, acımasızlık, rüşvet, yağmacılık, yolsuzluk, lüks, israf, görgüsüzlük, torpil, kayırma, dışlama, hukuksuzluk, şirk, kula kulluk, uyuşturucu, kumar, münafıklık, yalan, iftira, hakaret, zina, gurur, kibir, vefasızlık, nankörlük, kul hakkına tecavüz, fikir/ifade/inanç/teşebbüs hürriyetlerini yasaklamak; bu düzeye gelmemiştir.
  • Ve Diyanet İşleri suskun. Saraya yaranmak peşinde. Cenab-ı Hakk’ın değil iktidarın emrinde. Sapık fetvalara bile sessiz kalıyor.

3- Ey dindar geçinenler; “İslamiyet güzel ahlaktır”, “Müslüman herkesin elinden ve dilinden emin olduğu kişidir.” Siz ve iktidarınız, bu tariflerin neresinde yer almaktasınız? Anladık; Halk okumuyor. Cahil bırakılıyor. Dinin esaslarını bilmiyor. Çıkarlarını ön planda tutuyor. Namaz, Oruç, Hac, Umre göstermelik olmuş;

  • Ve sizler, hala “Dindar Anayasa” palavralarına sarılıyor, Din istismarını sürdürüyorsunuz. Ülkenin hali; terör, çöküntü hiç umurunuzda değil. Şehitlerimiz de, sizin için ayrı bir istismar aracı. (Bu arada, bu kadar çok terörist/canlı bomba vs. kimin döneminde yetişti?). Her söyleminiz ve icraatınız, Dinimize ters düşmektedir.
  • Millet, AKP iktidarından önce, daha mutlu ve inançlı idi. Ve bu kadar yıl, bir Ateist yönetim (Mevlam korusun) gelse, Dinimize ve Ülkemize bu kadar zarar veremezdi.

Artık, biraz olsun, Cenab-ı Hakk’tan (cc) korkun. Düşün, Yüca Dinimizin ve halkımızın yakasından…

Paylaş
Etiketler: akpatatürkçülükateistbaşkanlıkbelediyedinDiyanet İşlerigündemiktidarinançislamıyetistismar siyasetİzmirKur’anlaiklikMaliye Bakanlığımüslümanlıkpolitikarüşvetsarayyönetim
Önceki Yazı

Güvencesiz işçiye Özel Koruma

Sonraki Yazı

Berat Kandiliniz Mübarek Olsun

Dr. Burhan ÖZFATURA

Dr. Burhan ÖZFATURA

İlişkili Yazılar

Burhan ÖZFATURA (Dr.)

Cehalet ve Gericilikle Savaş, Halkla Savaş Değildir

01 Haziran 2023
5k
Bilgilendirmeler ve Hedefteki Türkiye (3)
Burhan ÖZFATURA (Dr.)

Bilgilendirmeler ve Hedefteki Türkiye (3)

01 Mayıs 2021
5.1k
Burhan ÖZFATURA (Dr.)

Bilgilendirmeler (II)

23 Nisan 2021
5k
Bilgilendirmeler…
Burhan ÖZFATURA (Dr.)

Bilgilendirmeler…

17 Nisan 2021
5k
Sonraki Yazı

Berat Kandiliniz Mübarek Olsun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap