Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Sıddık S. ALTUNBAŞ

Dindarlaşıyor Muyuz?

Sıddık ALTUNBAŞ Yazar Sıddık ALTUNBAŞ
12 Temmuz 2015
Sıddık S. ALTUNBAŞ
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Dindarlık bir dönem itilip kakılmış olsa da bu toprakların asli değeri olma vasfını hiçbir zaman kaybetmedi. Belli alanlara hapsedilmek istendi, bastırılmak istendi, kamusal alanın mahiyetini tanzim edenler tarafından “bana görünme de kime görünürsen görün” muamelesine tabi tutuldu ama her halukarda bu dinin mensupları tarafından sahiplenildi ve hayatiyetini devam ettirdi.

Son yıllarda sadece bizde değil dünyada da, sadece İslamiyet değil genel manada hak veya batıl din(ler)e ve onların ortaya koyduğu öğretilere ilginin artmasına paralel olarak ülkemizde de din ve dindarlık daha görünür hale geldi, kamusal alanda kendine daha rahat yer bulmaya başladı.

Gelin şöyle bir teşbihle başlayalım; sözünü ettiğimiz o menhus dönemi kıtlık yılları olarak nitelendirelim. Ekmeğin karneyle alınabildiği, çekirge istilasının hububat tarlalarının anasını ağlattığı, sofrada bir zeytin tanesinin iki yarım ısırıkla iki lokmaya katık edildiği kıtlık ve yokluk dönemi olarak düşünelim. Dini öğrenmenin ve yaşamanın arslanın ağzındaki ekmek mesabesinde olduğu zamanlar..

O günlerden bugüne köprülerin altından çok sular aktı, siyasetten fikir özgürlüğüne, tek sesli medyadan basın özgürlüğüne, kılık kıyafete ve daha bir çok şeye kadar esnemeler, genişlemeler oldu ve tabii bu değişim dinin ve dindarlığın -en azından alamet olarak- daha görülür olması sonucunu da getirdi.

Zaman zaman toplumdaki dindarlık eğilimini yansıtan anket sonuçları yayınlanıyor ve bu sonuçlara istinaden dindarlığın giderek yükselen bir değer olduğu tespiti yapılıyor. Ben bu tespite tümüyle katılamıyorum, iki sebepten; birincisi, mesela otuz-kırk yıl önce topluma bu sorular sorulsaydı içinden geleni hangi cesaretle eğip bükmeden cevaba yansıtırdı, bundan emin değilim. İkincisi, show devrinde yaşadığımız ve kabuğun özün, zarfın mazrufun çok çok önüne geçtiği bir vakıa iken ortada görülen dindarlık alametleri gerçekten de giderek daha dindar olduğumuz sonucunu çıkarmaya yeter mi, bundan da emin değilim..

Bu verilere temkinle yaklaşmamın çok basit gerekçeleri var. Eğer toplum giderek daha dindar oluyor ise, dinin öngördüğü yaşama biçimi ve ahlaki değerleri, hayatını ve davranışlarını düzenlemede en önemli kıstaslar olarak kabul ettiği anlamına gelmez mi?! Hal böyle iken nasıl oluyor da mesela ticari hayatta herkes birbirini kazıklamakla meşgul olabiliyor? Mesela nasıl oluyor da insan ilişkileri bu kadar sorunlu olabiliyor, kuyu kazmayacak adam bulmakta zorlanıyoruz? En önemlisi, mesela başkaları ile olan münasebetlerimizde kendimizi muhasebeye davet edip, “acaba yanlış yaptığım bir şey var mı?”diye bakıp, varsa (ki çok var) yanlışlarımızı düzeltme ihtiyacı duymuyoruz. Herşeyi yerli yerinde ve doğru yaptığımızdan nasıl bu kadar emin olabiliyoruz? Bakın bu önemli bir sorudur!..

Niyâzî-i Mısrî Hz. şifreyi vermiş; “Savm u sâlât u hac ile sanma biter zâhid işin / İnsân-ı kâmil olmaya lâzım olan irfân imiş” buyuruyor. Eğer İslam’ın beş temel şartını görünüşte yerine getirip arkamıza yaslanmakla işimizin biteceğini sanırsak bu manzara değişmez. Anketler ne derse desin dindarlaştığımız tespiti havada kalır. Neticede o veriler kişilerin beyanından yola çıkılarak oluşturuluyor ve biz biliyoruz ki, âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz!..

Peki sorun ne? Sorun çok da, bana kalırsa en büyük sorun yanlış beslenme!. Şöyle ki; gıda sektörünün nefsi baştan çıkaran hazır yiyeceklerine rağbet ettikçe vücudumuzun kimyası bozulup obezleştiğimiz gibi, manevi ahlaki bünyemizi alt üst eden, fesada uğratan şeylerle manevi kimyamız gittikçe bozuluyor. Bence ilk bakmamız gereken unsur, sosyal ilişkiler bağlamında hücre yapısını tahrip eden haramlar ki en yaygın görüleni de kul hakkıdır. Dahası bu zehire alışan ve obezleşen manevi bünyemiz, yedikçe iştahı artıyor. Küçük büyük demeden gözümüzün gördüğü, elimizin erdiği kul hakkını -âmiyâne tabirle- “iç etmekten” kendimizi alamıyoruz. Kişi yanlış beslendiği sürece bir iki kültür-fizik hareketiyle sağlıklı olamayacağı gibi, manevi bünye envai çeşit haramla fesada uğratıldıkça buna namaz neylesin, oruç neylesin! Şimdilik bu kadarla konuya parmak basmış olalım..

Oysa bizim dindarlıktan beklediğimiz bu değildi. “Müslüman odur ki, herkes ondan kendine bir zarar gelmeyeceğinden emindir” diye biliyorduk. Dinin pratiklerini, yani ibadetlerimizi zahiren ne kadar yerine getirirsek getirelim, eğer bu bizi Allah’ın murad ettiği kalitede insan olmaya yöneltmiyorsa vay halimize, vay bizim dindarlığımıza! Galiba olsa olsa özde değil sözde dindarlaşmadan sözedebiliriz gibi geliyor bana..

Paylaş
Etiketler: dindarlaşan toplumdindarlıkibadetmanevi çürüme
Önceki Yazı

Züğürt Ağa

Sonraki Yazı

Yunanistan Halkının Direnişi ve Militarizm

Sıddık ALTUNBAŞ

Sıddık ALTUNBAŞ

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

İlişkili Yazılar

Sıddık S. ALTUNBAŞ

16 Nisan; Değişecekler Ve Değişmeyecekler

15 Nisan 2017
5k
Sıddık S. ALTUNBAŞ

Döküldük Bitti Mi?!

05 Nisan 2017
5k
Sıddık S. ALTUNBAŞ

15 Temmuz Vartası

01 Eylül 2016
5k
Sıddık S. ALTUNBAŞ

Sosyal Medya Nereye Koşuyor?

27 Mart 2016
5k
Sonraki Yazı

Yunanistan Halkının Direnişi ve Militarizm

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap