Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Pazar, Aralık 14, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Edebiyat & Sanat Anı / Günce

Dikenli Tarladan Gül Bahçesine (II)

Hüseyin ERKAN Yazar Hüseyin ERKAN
22 Ağustos 2021
Anı / Günce, Doğa-Çevre, Hüseyin ERKAN
0
410
Paylaşma
5.1k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Geçen hafta, ilk bölümünü okuduğunuz bire bir yaşanmış anımsal öykümüzün, ikinci bölümünü anlatacağım bugün sizlere. Ancak şu an, otuz yıldır içinde yaşadığımız “Küçük Çiftlik”i nasıl kurduğumuzun ayrıntılarına geçmeden, biraz daha derinlere dalalım önce:

1980’li yılların başlarında, İstanbul’un Silivri ilçesine 2 Km uzaklıkta Semizkumlar semtindeki İstanbulkent sitesinde bir yazlığımız olmuştu; ilk kez. Kızımız Dilem Gözde 3-4 yaşlarındaydı henüz. Denizi ve kumda oynamayı çok seviyordu.

Yaklaşık bir kilometre yakınımızda Büyük Erseven Levent Tatil Köyü, her bakımdan bizim siteden çok daha güzeldi. Akşamüstleri, güneşin batmasına yakın saatlerde sık sık yürüyerek o siteye gidiyorduk. Girişi de çok güzeldi, daireleri de… Hele hele denize nâzır villaları!..

Villalara gücümüz yetmezdi de, “Ah şu dairelerden birini alabilsek” diye yanıp tutuşuyorduk.

Birkaç yıl önce, ikimiz de öğretmenlikten istifa edip kızımızın adını verdiğimiz Dilem Yayınevi’ni kurmuştuk. Eşimin hazırladığı çeşit çeşit Provasız Giyim Kalıpları leblebi çekirdek gibi satılıyordu.

Yeni işimizde başarılı olmak için çok çalışıyorduk ama çok kazanmıyorduk. Her gün 70 – 80 sipariş mektubu alıyorduk; özellikle Kız Meslek Liseleri, Pratik Kız Sanat Okulları ve Halk Eğitim Merkezi Dikiş Kursu öğretmenlerinden. Alıp uyguladıkları giyim kalıplarına övgüler yağdırdıktan sonra, “Gelinlik Kalıpları, Pantolon Kalıpları, Manto Kalıpları da hazırlamanızı isteriz.” gibi arzularını da bildiriyorlardı.

Bu isteklere yetişebilmek için, gece yarılarına kadar çalışıyordu; eşim Güler Erkan. Ben de ne kazanırsam, ama üç ama beş, getirip karıma teslim ediyordum. Yurdumuzun dört köşesinden gelen mektuplardaki övgüler ve sipariş miktarının her gün 300’ü, 500’ü bulması kadar, benim bu davranışım da onu kamçılıyordu iyice.

Günlerden bir gün, “Hüseyin, ben hesabımı yaptım.” diye başladı söze ve şöyle devam etti:

“İstanbulkent’teki yazlığımızı şu fiyata satabiliriz. Birikmiş şu kadar paramız var. Bu durumda biraz da çek ve senet vererek Ersevenler’den bir daire alabiliriz.”

Güveniyordum eşime. Bakırköy’deki evimize de O’nun ısrarı, kararlılığı, taksitten ve borçtan korkmayan tutumuyla sahip olmuştuk; İstanbulkent’teki yazlığımıza da… Hesabını kitabını anlatınca gördüm ki, iki kere iki dört eder gibi… Her şey, her olasılık düşünülmüş.

“Tamam tatlım!” dedim, “Hay hay!..”

Gidip görüştük; Büyük Erseven Tatil Köyü’nü yapan Urfalı İşadamı Ahmet Erseven’le. Market sırasındaki meydana bakan köşe daireyi almak istediğimizi söyledik. Fiyatını biliyorduk. Ödeme planımızı anlattık. Anlayışla karşıladı.

“İstanbulkent’teki yazlığımızı bu hafta satıyoruz. Satar satmaz, size uğrarız.” dedik.

Satacağımız yazlığı almak isteyenle birlikte Silivri Tapu Dairesi’nde buluştuk. İşlemler hazırlandı. Sıra imza atmaya geldi; görevli memur, satılan yazlığın adresini elindeki kara kaplı büyük defterden parsel numaralarıyla falan okuduktan sonra; “Üzerinde Feyzullah Aslıtürk adına konmuş şu kadar haciz var.” deyince, alıcı arkadaş:

“Ne?.. Haciz mi var? Hacizli mal almam ben.” deyip vazgeçmesin mi?

“Borcumuz vardı ama ödedik. Ödediğimiz senetler elimizde. Hiç borcumuz yok.” dediysek de nuh dedi, peygamber demedi yurttaşımız. Haklıydı tabiî.

Üzüldük ama “Sağlık olsun; bunda da vardır bir hayır” dedik. Dedik de Urfalı İşadamı Ahmet Erseven’e ne diyecektik şimdi? Gerçeği söylemek ve özür dilemekten başka çare yoktu. Utana sıkıla gittim ofisine. Kapıdan girer girmez, beni görünce hemen ayağa kalkıp:

“Erkan Bey, Erkan Bey! Size karşı çok mahcubum; ne olur kusuruma bakmayın.” deyince şaşırdım. Benim O’na söyleyeceklerimin aynısını o bana söylüyordu. Rüya mı görüyordum yoksa ben?

Buyur edip çay söyledikten sonra başladı anlatmaya: Köşedeki dairenin satıldığını duyan marketin sahibi gelmiş; “O daireyi bana söz vermiştin, başkasına nasıl satarsın? Erkek adam, sözünden döner mi?” diye vermiş veriştirmiş.

“Ne olur Erkan Bey, kusuruma bakmayın. O arkadaşa karşı beni mahcup etmeyin. İster şimdi, ister başka bir zaman beğendiğiniz bir daireyi size daha uygun fiyata vereyim.” deyip ne söyleyeceğimi merak ederek sustu.

Ne denebilirdi; böyle bir durumda? Cebimde param hazır olsaydı da yanıtım değişmezdi.

İşe bakın ki siz, yaklaşık iki yıl sonra, villalardan birini almak için gittik; Şanlıurfalı Erseven beye. “Size sözüm var. Nasıl isterseniz öyle yapın; ödeme planınızı.” deyip gerçekten de her türlü kolaylığı gösterdi.

İşte biz böyle sahip olduk; 1980’li yılların Silivri’sindeki en güzel sahil sitesindeki en güzel villalardan birine.

İyi ki, İstanbulkent’teki dairemizin üzerinden kaldırılması unutulan bir haciz varmış da satamamışız. İyi ki, Erseven Sahil Sitesi’ndeki market sahibi, bizim almak istediğimiz dairenin satışına engel olmuş! İyi ki o yıl, başka bir daireyi alacak kadar paramız yokmuş. Yoksa nasıl sahip olabilirdik; beş odalı, dört balkonlu, geniş salonunun ortasında süs havuzu bile olan, küçük de olsa üç yanını çeviren, içinde meyve ağaçları ve kuyusu da bulunan dubleks bir villaya?

O güne dek, alıp sattığımız hiçbir şeye bu kadar çok sevinmemişti eşim.

Dördüncü yazın ortalarıydı sanırım; eşim Güler, “Hüseyin, ben bu siteden sıkıldım; horoz sesiyle uyanıp çıplak ayakla çimleri sulamak istiyorum.”  dediğinde.

“Otur oturduğun yerde! Bulmuş da bunuyorsun!” diyecek yürek nerde bende?!

Eşi Hütame yengemin gözlerinin içine bakarak, “İnsanın karısı, canının yarısı…” diyen dayım Kerim Koca’nın, “Karımı kıracağıma kafamı kırarım” diyen Zöhre teyzemin eşi eniştem Ârif Çavuş ile “Medine! Rakı hariç, sen ne istedin de ben hayır dedim?” diyen Medine teyzemin eşi eniştem Ali Durmaz’ın yeğenleri değil miydim ben?

Haklarını yemeyeyim; Kemal Koca dayım da çok kibardı; eşi Azime yengeme karşı, İzzet dayım da titrerdi üstüne Ayşe yengemim. Şirin teyzemin eşi Mehmet Duran enişte sert gibi görünürdü ama altın gibi bir yüreği vardı; O’nun da. Ben niçin geri kalacakmışım ki onlardan?

On, on beş gün boyunca sabahtan akşama kadar arayıp taradıktan sonra, eşimin konumunu çok beğendiği altı dönüm bir diken tarlası aldık. İyi de yanında yöresinde ne bir ev vardı, ne de bir çiftlik… “Sen bu haline bakma. Beş on yıl sonra, gücümüz yetmez bizim buraya.” diyordu eşim.

Özellikle bu tür konularda, ileri görüşlü olduğunu çoktan kanıtlamıştı O, çoktan!..  Ben sözde Aksekili’ydim ama O gerçek bir Akseki gelini… Hem tutumlu, hem nereye yatırım yapacağını çok iyi bilen…

Ne yani, eşim isteyip öneriyor diye, gerçeği kabul etmeyecek miydim ben? 20 yıl süren öğretmenlik yaşamım boyunca ortaokul, lise ve öğretmen okullarında, Hasanoğlan’dan öğrencilerim öğretmen yazar Nermin Kelek ve öğretmen yazar Fazilet Özkan Por’un söyleyip yazdıkları gibi, kız öğrencilerime “pozitif ayrımcılık” yapmamış mıydım?

Evlendim diye, o sözlerimi unutuverecek, sözü başka özü başka bir insan olabilir miydim? Yıllar, herkeste olduğu gibi bende de birçok değişiklikler yaptı ama bu tür duygu ve düşüncelerde dün neysem yine o değil miydim?

Kendimden söz etmek zorunda kaldığım için çok çok özür dilerim de birçoklarının bildiği ya da düşündüğü gibi “iyi bir kılıbık” olduğumu başka nasıl anlatabilirdim?

Bu kez olmadı ama kusura bakmayın!

Gelecek hafta, otuz yıldır yaşadığımız bu bahçede, eşimin bir kez olsun, “Hüseyin, sıkıldım ben buradan!” demediği “Küçük Çiftlik”imizi anlatacağım size…

Paylaş
Önceki Yazı

Dijital Kölelik V2, Trans Hümanizmin Distopyası

Sonraki Yazı

Onlar mı Biz mi…Doğru Söylüyoruz

Hüseyin ERKAN

Hüseyin ERKAN

İlişkili Yazılar

Kızak Kürek
Doğa-Çevre

Kızak Kürek

09 Aralık 2025
5k
Biz Ne Güne Duruyoruz Burada
Edebiyat

Angarya Değil Bu İş

07 Aralık 2025
5k
Çiftçinin Çocuğu
Doğa-Çevre

Çiftçinin Çocuğu

02 Aralık 2025
5k
Biz Ne Güne Duruyoruz Burada
Eğitim

Sevdiğim Öğretmenelerimin Pek Çoğu Köy Enstitülü Hep

30 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı

Onlar mı Biz mi...Doğru Söylüyoruz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Çözümsüzlük (l)

Çözümsüzlük (l)

14 Aralık 2025
Gönüllü Sağlıkçı

Gönüllü Sağlıkçı

14 Aralık 2025
Hediye Kitap (l)

Hediye Kitap (lll)

14 Aralık 2025
Aralıkta

Güllü

14 Aralık 2025

Halkın İradesi

13 Aralık 2025
Gençlik Nereye?

Gençlik Nereye?

13 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarımız, Sedayi ALTUN’dan,

“Bir Eğitim Yolcusu” adlı güzel bir eser. Yazarımızın eseri, yine bir yazarımız ve Karadeniz Şairler ve Yazarlar Derneği yönetim kurulu üyemizin sahibi olduğu Ateş Yayınlarından çıkmıştır. Kendilerini kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap