Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Edebiyat & Sanat

Diken Tarlasından Gül Bahçesi (VII)

Hüseyin ERKAN Yazar Hüseyin ERKAN
30 Eylül 2021
Edebiyat & Sanat, Hüseyin ERKAN, Öykü Tefrikaları
0
406
Paylaşma
5.1k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

DİKEN TARLASINDAN GÜL BAHÇESİNE
Sevince Daha Güzel Oluyor Her Şey

Evet… Diken tarlasına bir bahçıvan evi kondurup içine de bahçıvan bir aile yerleştirdikten sonra, bizim evi yapmaya gelmişti sıra.
Elde avuçta ne varsa tüketmiştik ama sonbahara da girmiştik artık. Okullar açılmıştı. Dolayısıyla yayınevimizin bereketli dönemi de başlıyordu. Yüklüce siparişler alıyorduk okullardan, kurslardan, bayilerden.

Öyleyse, işe girişebilirdik artık korkmadan.

Bahçıvan evini yaparken, ne ben Mehmet Usta’yı üzmüştüm, ne de o beni… Ne gerek vardı, başka bir usta aramaya.

“Gel bakalım Mehmet Usta!” dedik yine.

“Bize de bir ev yap arkadaş.”

 “Hay hay, yapayım da nereye ve nasıl bir ev olsun? Siz onu söyleyin bana.”

Haklıydı ustamız.

Onun görüşünü de alarak yerini saptadık önce. Eşim Güler:

“Köşk değil, villa değil; küçük bir köy evi istiyorum ben.” deyip duruyordu ısrarla.

Hayret, başka bir hanım olsa onun yerinde, ünlü bir mimara güzel bir köşk planı çizdirmez miydi önce?

Güler, çok faaldi o yıllarda. Modellerini ve kalıplarını hazırladığı “Provasız Giyim Kalıpları”yla birlikte “Etek Bluz Elbise” adlı kitabı da çok beğeniliyordu.

Ayrıca TRT-1’de özellikle hanımlar için programlar hazırlayıp sunuyordu.  Yine bir gazetede her gün köşe yazısı yayınlanıyor ve başka bir gazetede de haftada bir ek veriyordu.

Ve yine, yayınevimizde satılan bütün ürünler de onun eseriydi.

Tüm bunlara karşın o, “Ben küçük bir köy evi istiyorum.” diyor da başka bir şey demiyordu.

Biz kızım, eşim ve ben olmak üzere üç kişilik bir aileydik ama deniz kıyısında beş odalı yazlık dubleks bir villadan gelecektik buraya. Küçücük bir ev bize yetse bile dostlarımız, hısım akrabamız yok muydu bizim?

Nasıl ki Florya’daki kışlık evimize, Büyük Erseven Tatil köyündeki yazlığımıza memnuniyetle konuk kabul ediyorsak, burada hayır mı diyecektik?

“Canım benim! Evde dört duvar arasında değil bahçede, havuz kenarında, çimlerin üstünde, ağaçların altında…” diye yanıtlıyordu eşim.

Haklıydı, haklıydı da… Ben de ısrar ederek onun belirlediği sınırları yanlardan, önden ve arkadan biraz biraz genişletip duruyordum.

“Sen bilirsin, ben karışmıyorum artık!” deyip bana bıraktı sonunda her şeyi.

Oh be! Özgürlük gibisi var mı?

Ne istediğini biliyordum eşimin. Onu da dikkate alıp kırmayacak, üzmeyecek bir şekilde istediğimi rahat rahat yapabilir, düşündüğümü özgürce uygulayabilirdim artık.

En az üç odalı olmalıydı evimiz. Ve en önemlisi her odanın banyosu, tuvaleti…

Odalar arkada küçük olabilirdi. Çünkü yatmadan yatmaya kullanılacaktı onlar. Ama geniş mi geniş olmalıydı; havuza ve çimlik alana bakan balkonu. Çünkü sabahtan yatsıya dek en çok kullanılacak yer olacaktı orası.

Ve salon da balkona açılmalıydı; geniş bir kapı ile mutfak da… Her olasılığa karşı da yerden bir metre kadar yüksekte olmalıydı ev.

İşte böyle düşünüp bahçıvan evinden sonra ikinci kez, bir ev planı daha çizdim acemice.

“Tamam hocam, nasıl isterseniz öyle yaparım ben.” dedi; Mehmet Usta.

“Yalnız, pek fazla gecikmeyelim ki, yağmurlar başlamadan temeli atmış olalım. Gerisi kolay…”

“Haklısın usta. Benden yana sorun yok. Sen ne zaman hazırsan, başlayabiliriz.”

“Yarından sonraya ne dersin hocam?”

 “Çok iyi olur, derim; uygundur.”

İşte böyle başlamış olduk; dikenli tarladaki bizim köy evimize.

Hiç değilse Silivri Kaymakamı, Belediye Başkanı, Emniyet Müdürü, Jandarma Karakol Komutanı, Kavaklı Köyü Muhtarı ve İmamını, en önemlisi de Silivri Müftüsü’nü davet edip mangallar yaktırarak yağlı ballı, baklavalı bir ziyafetten sonra müftünün yapacağı dua ile temel attırmayı düşünemedim; nedende o zaman!

Gençlik işte! Henüz kırklı yaşlardaydım o yıllar. Aklımız bir karış havalarda… Oysa tut iki davulcu, iki zurnacı. Yeri göğü inleterek çalsınlar sabahtan akşama kadar. Cumhuriyet, Milliyet, Hürriyet gibi ulusal gazetelerde değilse bile, yerel gazetelerde yürüsün nâmın. Değil mi ya!

Neyse, kaçırdık o fırsatı!

Sessiz sedasız, gürültüsüz patırtısız, patlamadan ne tabanca ne tüfek, çatlamadan hiçbir havai fişek ve de Arapça duasız ve fâtihasız atıldı; köy evimizin temeli.

Öğleyin, lahmacun ve pide yaptırıp getirdim. Yanında da bolca ayran ve kola… Ayrıca isteyene sütlaç, isteyene muhallebi…

Bahçıvan İlyas Efendi ile eşi Sebile Hanım’ı da çağırdım. Hep birlikte yedik; güneşin bağrında. Gölgesinde oturacak tek ağacı yoktu ki arazimizin.

Herkesle birlikte ben de doyurdum karnımı. “Sıcak bir çay olsa iyi giderdi şimdi.” diye düşünüverince kalktım hemen.

Köy arabayla iki, Silivri beş dakika… Silivri’ye gittim. Bir zücaciyeye uğrayıp güzel bir tepsi, on kadar çay bardağı ve çay kaşığı, bir sürahi, su, beş altı su bardağı ile bir çaydanlık ve demlik aldım. Sonra bir marketten birkaç paket çay, birkaç kilo kesme şeker ve bolca bisküvi…

Hemen dönüp geldim. Aldıklarımı İlyas Efendi ve Sebile Hanım’a verip:

“Bak İlyas Efendi! Güneşin bağrında çalışıyor bu arkadaşlar. Sabah işe başladıktan yaklaşık iki saat sonra çay demleyin, yanına da bisküvi koyup götürün. Öğle yemeğinden sonra ve ikindi zamanı da yine çay verin. Tükenirse ben yine alırım; çekinmeyin. Bir de evinizin tuvaletini rahatlıkla kullanabileceklerini söyleyin.” dedim.

“Peki Hüseyin Bey, siz merak etmeyin. Çaysız ve susuz bırakmayız biz onları. Elbette tuvaletimizi de kullanabilirler. Söylerim.”

“Okullar açıldığı için ben her gün gelemem. Hafta sonları ve çok gerekli olduğu günlerde gelirim. Buranın sahibi sensin İlyas Efendi. Çalışanlara dikkat et. Mehmet Usta da her an bulunmayabilir başlarında. Komutan sensin. Anlatabildim mi?”

“Anladım Hüseyin Bey. Gerekeni yaparım ben, siz hiç merak etmeyin.” dedi.

Önemli olan başlamaktır.

Haydi, deyip başladığımıza göre elbette hayırlısı ile bitecekti bu iş de.

Mehmet Usta’ya olduğu kadar, henüz tanıyalı birkaç gün de olsa İlyas Efendi’ye de güvenmiştim. Ayrıca insan olarak da sevmiştim; ikisini de.

Siz de bilirsiniz ki, sevince daha güzel oluyor her şey. (Devam edecek…)

Hüseyin Erkan

huseyinerkan.antalya@gmail.com

Paylaş
Etiketler: Diken TarlasındanEşim Güler:Gül BahçesineProvasız Giyim Kalıpları
Önceki Yazı

Parkın Rengi

Sonraki Yazı

Aşk Mantık İntikam’ın Gidişatı

Hüseyin ERKAN

Hüseyin ERKAN

İlişkili Yazılar

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor
Din ve Ahlak

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
5k
Ve Bilirsin
Edebiyat

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
5k
Yaşlı Adam Yanıyor
Hasan TANRIVERDİ

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
5k
Boğazımızın Sisi
Hasan TANRIVERDİ

Boğazımızın Sisi

04 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı

Aşk Mantık İntikam’ın Gidişatı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap