Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Burhan ÖZFATURA (Dr.)

Devletin Gönlü

Hasan TÜLÜCEOĞLU Yazar Hasan TÜLÜCEOĞLU
14 Eylül 2014
Burhan ÖZFATURA (Dr.)
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Gönül denildiğinde, Neşet Ertaş’ın kendine özgün “ah neyleyim gönül senin elinden” türküsünü, bu türkü sözkonusu olunca da televizyonların henüz köylere girmediği radyolu günlerde bakkal İsmail amcanın büyük ahşap kutuyu andırır radyosundan özellikle sıcak nemli Çukurova temmuz günlerinin Neşet Ertaş’ın tüm köyde yankılanan gönül türkülü  nispeten serin sabahlarını hatırlıyorum.

Sonrasında elbette sevgi ilişkilerini hatırlatır gönül. “Vermişler ama kızın gönlü başkasındaymış”, “gönüllü kaçmış”, “gönlü yokmuş” gibi dedikoduları devamında hatıra getiriyor.

Devletin gönlüne gelince kızın, erkeğin gönlü olduğu gibi elbette mecaz anlamda devletin de gönlü vardır. Bu ifadeden kastedilen devlet iradesinin bu seçeneğini belli bir yönde kullanması açısındandır.

Başlangıçtan itibaren Osmanlı çöküş dönemine kadar devletin gönlü, Batıya ulaşmak, ona sahip olmak iken zayıflama sonrası bir ara arafta kalmakla birlikte sonuçta yine Batı olmuş ama bu defa sahip olmak değil öykünürcesine onun gibi olmak şekline girmiştir.

Tuttuğunu un ufak edip karşı koyulmaz gönül koymuş bir delikanlı gibi Batıya yönelirken yüzyıllar sonra o yiğit delikanlı güç ve kuvvetten düştüğünü aksine gönül koyduğunun erişemeyeceği denli güçlü duruma geldiğini sonunda anlayıp görecek ama bunu uzun süre kabullenemeyecekti.

Lale devri, gönül koyulan sevgiliye sahip olma, onun gönlünü kazanma anlamında Batıya öykünme, ilk batılılaşma  hareketiydi. Arada Batıyla mesafelerin henüz fazla olmadığı bu masum batılılaşma hareketi, Türk filmlerindeki kötü karakteri andırır Patrona isyanıyla durdurulmasaydı bugünkü konumumuzun Batıya karşı en az Japonya seviyesinde olacağını öngörüyorum.

Gönlünü güzel, üstün ve güçlü batılı sevgiliye kaptırmış Osmanlı yağız delikanlısı, elbet tek başına buyruk değildi. Onun bu makul, güzel ve bir anlamda zorunlu yaklaşımına kendinden bir duygu, bir güçsüz gönül hayır diyecekti. Ve bu Patrona namında ve görüntüsünde cisme bürünecek ve devamında yıkım ve akamete dönüşecekti.

Lale devriyle iyi bir batılılaşma başlangıcı devamında toplumu güçlü ve canlı yapan din damarının fay hattı benzeri kırılmasıyla Batıyla mesafenin bir elli yıl daha açılmasına sebep olacaktı. Ancak devletin aklı, gönlüyle birlikte kurtuluş için Batı gibi olmaktan başka çareler olmadığını anlamış ve buna artık gönül koymuştu.

III. Selim, bu uğurda kendini feda eden gözü ve gönlü Batıda ilk yağız delikanlıydı. Batıyı tanımak için ciddi ön çalışmalar yapılmış ve üst düzeyde resmi araştırmacılar gönderilmiştir.Bu çalışmalar sonucu ciddi araştırma ve bulgulara ulaşılmıştı. Devlet, daha köklü geniş ve makul Batı açılımı planlamıştı. Bunun ilk uygulaması ve aynı zamanda görseli ‘nizam-ıcedit’ti. Bu yeni ordu sisteminde muvaffakta olunmuştu. Bu orduyla başlayan batılılaşmanın, Batı açılımının devamı, ikinci üçüncü adımları, maalesef bu defada bir başka kötü karakter  Kabakçı Mustafa görseliyle yine toplumun dini fay hatlarının bazılarının kıpırtılmasıyla Batıya gönlünü kaptırmış yağız delikanlı mesabesindeki III. Selim’in hayatına mal olarak akamete uğrayacaktı.

Hariçten bir yağız delikanlı konumunda II. Mahmut’un imdadına Alemdar Mustafa paşa yetişmekle birlikte o derinden oynayan fay sarsıntıları Alemdar’ı da II. Mahmut’un çaresizliğinde yiyecekti.

II.Mahmut’la  gönül koyduğundan vazgeçmeyen devlet, artık belli bir tecrübe de kazanmıştı. II. Mahmut’un tecrübeli, akil ve makul çalışmaları ‘nizam-ıcedid’in başka bir versiyonu‘sekban-ı cedid’i kuracak ve devamında ‘vakay-ı hayriye’ diye isimlendirilecek yeniçeriliğin kaldırılmasını sonuç verecekti.

Devlet eliyle ilk resmi batılılaşma uygulamaları, bundan dolayı halk arasında ‘gavur padişah’ diye anılacak II. Mahmut zamanında gerçekleşecekti.

Abdülmecit döneminde artık devletin gönlü açık ve aşikar ortaya çıkmış;Tanzimat fermanıyla bu, Mustafa Reşit paşanın dilinden açıkça ifade edilmişti. Devamında Islahat fermanı kabul edilecekti.

Gerçekte iri ve güçlü olan Abdülaziz, devletin özlemini çok çekip teranesini çok söylediği batılı güzeli bizzat gidip gözleriyle görmek istedi. İlk ve son defa bir padişah devlet üst düzey kadrosuyla tüm Avrupa’yı ziyaret edecekti.

Devlet artık yeni bir fırsat yakalamış; batılılaşmada, onlar gibi olmada büyük adımlar atmıştı. İşte belli bir birikime ulaşıldığı tam bu püf noktasında Patrona ve Kabakçı’dan farklı bir kırılma yaşanacak ve halkla devleti birbirinden uzaklaştıran,başarmak  üzere olduğumuz batılılaşmadan ilerleme ve güçlenmeden geri koyan, bu vahim kırılma alışkanlık halinde adeta günümüze kadar devam edecekti.

Bugünkülerin anası bir darbeyle, gönlünü temsil görselinde kraliçe Victoria’ya düşüren sultan Abdülaziz tahtan indirilecek, bu yetmeyecek, korkulan bu iri ve güçlü delikanlı intihar süsü verilecek bir suikasta kurban gidecekti.

Bizim için bu kırılma çok önemli, herkesin istediği batılılaşmaya talip istekli ve bizzat Batıyı gidip gören bu Padişah böyleyken niçin tahttan indirilecekti?  Bu kırılma bizim bel kemiğimizin, devlet hayatımızın sırrıdır. Çözüldüğünde veya çözdüğümüzde dünya bize çokta küçük gelecektir.

II.Abdülhamit, bu yaklaşımı biraz katı yönetimiyle otuzüçyıl kontrolünde tutmaya çalışırken Cumhuriyet’in temellerini atacak asıl batılılaşma ve modernleşme çalışmalarını başarılı bir şekilde uygulayıp yürütecekti. Abdülazizdöneminde kırılmayı sağlayanlar,Patrona ve Kabakçı kırılmalarını ebediyen engelleme amaçlı mühendislik uygulamasıyla sultan Abdülhamit’i de tahtan indirecekler veya razı ve ikna edeceklerdi. Her kesimden sağanak sağanak eleştiriler yağdırılan Abdülhamit, aslında devletin gönlünü doğru görmüşve  planlı bir şekilde yerine getirmişti.

Devamında devletin gönlü alternatifsiz elbette Cumhuriyet’e gidecekti.

Yaşadığımız günlerde devletin gönlü yine bir yol ayrımında.

Paylaş
Etiketler: Lale DevriNeşet Ertaş’ınsevgi ilişkilerini
Önceki Yazı

Kanser Taramaları Boşuna mı Yapılıyor?

Sonraki Yazı

Kadın Sağlıkçıya Kreş Müjdesi

Hasan TÜLÜCEOĞLU

Hasan TÜLÜCEOĞLU

İlişkili Yazılar

Burhan ÖZFATURA (Dr.)

Cehalet ve Gericilikle Savaş, Halkla Savaş Değildir

01 Haziran 2023
5k
Bilgilendirmeler ve Hedefteki Türkiye (3)
Burhan ÖZFATURA (Dr.)

Bilgilendirmeler ve Hedefteki Türkiye (3)

01 Mayıs 2021
5.1k
Burhan ÖZFATURA (Dr.)

Bilgilendirmeler (II)

23 Nisan 2021
5k
Bilgilendirmeler…
Burhan ÖZFATURA (Dr.)

Bilgilendirmeler…

17 Nisan 2021
5k
Sonraki Yazı

Kadın Sağlıkçıya Kreş Müjdesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap