Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Emine PİŞİREN

Devaju -I

Emine PİŞİREN Yazar Emine PİŞİREN
16 Nisan 2020
Emine PİŞİREN
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Yıllar önceydi.
Karnım burnumdaydı. Çalıştığım işyerinden doğum iznine ayrılmıştım. Evde tek başınaydım.
Kanepeye uzanmış kitap okuyordum. Bir anda bacaklarımın arasından ılık ılık bir sıvı akmaya başladı. Eteğimi kaldırıp baktığımda sevinmiştim.
Korktuğum şeyi görmemiş, kan da gelmemişti. Sadece doğumhanede ebenin veya doktorun müdehale ile akıtacağı ilk amniyo sıvısıydı.
Yavaşça yerimden doğruldum. Yan komşuma gidip, telefon açmayı düşündüm:

“Bak ne zaman olursa olsun bana telefon aç canım. Derhal taksiye atlar gelirim.” Diye beni uyaran eşimin sesi kulaklarımda akisler çiziyordu.

Yan komşumun kapısını tıklattım. Kapıyı açan olmamıştı. Üst kata yavaş yavaş, tırabzana tutunarak çıktım. Onun kapısını istemeye istemeye zorunlu çaldım. Çünkü tam tanımıyordum. Ya telefon açmama izin vermezse ne yapacaktım?
Kapı açıldığında, uykulu gözlerle sarışın bir kadınla karşı karşıyaydım.
“Ne var?” Dedi.
Kabaydı, argoydu sesi.
“Şeyy… eşime telefon açabilir misiniz acaba? Şeyim geldi de…”
Dememle,
“Başlarım ben senin eşine de sülalene de…”
Demez mi?!
Bir de kapıyı “çatt” diyerek yüzüme kapatmaz mı?
Öylece kala kalmıştım.!.
Kadın akşamdan kalmaydı, bu öyle belliydi ki…
Anosonun o ekşimsi, sindirilmiş nefesi hala yüzüme yapışmış kalmıştı…
İnleye inleye kendi katıma tam inecekken karşı dairenin kapısı açılmıştı!
“Hanımefendi bir şey mi vardı? Size nasıl yardımcı olabilirim?”
Diyen sese başımı çevirdiğimde 20 yaşlarında genç bir delikanlı gördüm.
Ona “Acaba eşimi arayabilir misiniz? Doğumum başlamak üzere de…” diye rica ettiğimde.
Genç çocuk heyecanla telefonu yazdı. Heyecanlanmıştı. Ayakkabılarını bile giyenemiş, ev terlikleriyle bakkala koşturmuştu.

“Siz evinize gidin ben hemen geliyorum!” Demişti…

Sonradan öğrendim ki, o genç Eskişehir’den okumak için İstanbul’a gelmiş, bir hukuk öğrencisiymiş. Evinde de telefon yokmuş.

O gün eşim 20 dakikada yetişmişti. Doğumun ilk işaretleri gelmişti. Hastaneye zamanında yetişmiştik.
Hemen beni 9 ay kontrol eden doktoruma haber verildi. Kısa muayene sonrasında;

“İsterseniz sezeryanla doğumunuzu gerçekleştirelim,” önerilerini kulak ardı etmiştim.

Kendime o kadar güveniyordum ki, ilk çocuğumu tüm hücrelerimde hissetmek, onun içimden dünyaya gelişini duyumsamak, ona acılarımın arasında gülümsemek, “hoş geldin meleğim” demek, istiyordum.
Ve doktoruma gülüşler uzatarak;

“Hayır, normal doğum yapmak istiyorum doktor bey!” Dediğimde o hala ısrar etmekteydi:

“Sizin de bildiğiniz gibi bebek kilolu. Riske girmeyelim bence…”

“Riske gireceğim doktor bey!”

Dedikten sonra onun kuşkulu bakışlarının arasında bana uzattığı ” Her şeyden ben sorumluyum” kağıdını imzalamıştım.
Yanılmışım..!
Hemen yanıbaşımda bir gebe çığlık çığlığa bağırıyordu. Tüm çabalara karşın o kadın masada kalmıştı.
Bebeğini doğuramamıştı! Karnındaki bebeği canlı kurtarmak, amacıyla tüm doktorlar aceleyle ameliyathaneye koşturmuşlardı.
Bütün bunlara tanık olunca ağrılarım geri gitmişti.
Nöbetçi ebe ne kadar karnıma bastırmış olsa da yok, yoktu ağrı…
İğneler yapıldı.
Kata alındım.
Koluma serumlar takıldı.
Ama karnımdaki o ilk acılı, kıvranışlı ağrılarım yoktu. Azıcık geliyor sonra da kısa sürüp yok oluyordu.
Psikolojik tepki vermişti benim meleğim. Belli ki, o ölen kadının çığlıklarından ürkmüş, dünyaya gelişini ertelemişti.

Sözü uzatmayayım, doğumun tüm işaretleri gelmiş, amniyo suyum boşalmıştı.
Ve zor doğum sonrası Zeynep Kâmil Hastanesi’nden taburcu olmuştum.

Lohusalık günlerimde kimse yanımda yoktu.
Eşim çalışıyordu. Devletin ona yasal olarak verdiği 3 gün izin süresi dolmuştu.
Tek başına o hasarlı günlerimde başa çıkacağımı düşünüyordum.
Eşimin,
“İstersen senelik iznimi alayım canım?” Sözlerini reddetmiş;
” Merak etme bebek de iyi, bende iyiyim. Başa çıkarım.

Ve işe giderken eşimi uyarmadan yapamadım:
“Senelik iznini sakın alma bak! Yaza kızımızla birlikte üçümüz Antalya’ya gideceğiz. Sakın ha!”

Yanılmıştım!

Aynı gün ateşim yükselmişti. Beynim nasıl zonkluyordu, nasıl!
Kulağımdaki ağrı dayanılacak gibi değildi. Ateş ölçeri başucumdaki etejerden aldım. Dilimin altına koyup, 3 dk sonra baktığımda civa 40 dereceyi aşmak üzereydi.
Panikledim!
Meleğime baktığımda beşiğinde yüzükoyun mışıl mışıl uyumaktaydı.
Bense ayağa kalkacak gibi değildim.
Zorladım kendimi.
Tutuna tutuna kalktığımda, bir de ne göreyim!
Bacaklarımın arasından kan sızmaktaydı. Bir anda yer küçük kan göletine dönmüştü.
Soğukkanlı olmalıydım. Duvarlara tutuna tutuna banyoya ulaştım.
Duşun altına girip soğuk suyu açtım.
Tabi o yıllar elektrikli şohben alamamıştık. Yeni aldığımız ev eşyamızın taksitleri bitince almayı düşünmüştük. Bir yandan kira öde, bir yandan hayat şartları eşimle beni zorluyordu…

Bu nedenle evimizde telefon dahi bağlatamamıştık.
Soğuk suyu açmak, o anda tek çözüm olarak görmüştüm.
Banyoda bakır şohbenimiz vardı, ama…
Ne bakır şofbeni yakacak gücüm vardı, ne mini ocakta su ısıtacak halim vardı.
Buz gibi suyun altında titreyerek duşumu aldım. Dikişlerim beşli ki açılmıştı. Açılan yerlerinden kan akmaktaydı. Banyo küveti kanlar içinde kalmıştı.
Duşun tesiriyle biraz gözlerimi açar gibi olmuştum ki, bebeğimin ağlayışı kulaklarıma gelir gibi oldu.
Banyo dolabından havlu çekip sarındım. Kanayan dikişlerimin olduğu yere beyaz havluyla tampon yapıp yatak odama koşturdum.
Allahım, kulak ağrım, başımmm!
Ne çok ağrıyordu. Ama bunların hiçbiri bebeğimden daha önemli değildi.
O acıkmıştı. Önce onu doyurmalıydım.
Sütten şişmiş göğüslerim sızlıyordu. Bebeğimi kucağıma aldığımda yere düşmemek için kendimi olağan üstü zorluyordum. Yatağa tutunup bebeğime göğsümü uzattığımda nasıl da kapmıştı.
En son anımsadığım kare buydu. Bebeğimle birlikte sırt üstü yatağa devrilmiştim. Odam bir anda siyaha bürünmüştü..!

Emine Pişiren/ Kocaeli

Paylaş
Etiketler: çığlık çığlığagebehukuk öğrencisitamponZeynep Kâmil Hastanesi
Önceki Yazı

Düzensizlik Düzeni

Sonraki Yazı

Çölde Oluşturulan Vahalar

Emine PİŞİREN

Emine PİŞİREN

İlişkili Yazılar

Ve Bilirsin
Edebiyat

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
5k
Sen veya Sizlere
Edebiyat

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025
5k
Bu Topraklar Bizim, Başka Vatan Yok!
Doğa-Çevre

Bu Topraklar Bizim, Başka Vatan Yok!

29 Kasım 2025
5k
Edebiyat Kartalı
Edebiyat

Edebiyat Kartalı

18 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı

Çölde Oluşturulan Vahalar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap