Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Cemil PASLI

Derinliğimiz/Kalitemiz İçimize Yürüdüğümüz Kadardır.

Cemil PASLI Yazar Cemil PASLI
03 Ekim 2020
Cemil PASLI
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

“İnci arıyorsan denizin dibinde ara, kıyıya vuran sadece köpüktür” der Mevlana.

Zahir-batın ikileminde, zahir sadece batnın kabuğunu ifade eder.

Kabuk-öz kıyasında, kabuk sadece öz koruyan, muhafaza edendir.

Mazruf-zarf tasvirinde aslolan mazruf, zarf sadece kılıftır.

Ve… Ruh-beden karşılaştırmasında maksat ve asıl ruhtur.

Nicelik(sayı)-nitelik(kalite) anlatımında mevzunun özü kalitedir.

Misaller çoğaltılabilir…

Gözümüzü nereye çevirsek kâinat, özün kabuğa üstünlüğünü haykırır.

Soğanın cücüğü en derinliğindedir.

Eşyada her yerde en değerliler derinlerdedir.

Elması yüzeyde bulamazsınız…

İnsanın kalitesi de, derinliğine yürüyebildiği, o cesaret gösterebildiği kadardır.

Bir bal arısı gibi çiçeklerden, eşya, kitap ve insanlardan aldığı nektarlardan topladığı malzemeyle kendi kovanına çekilip, içinin derinliğine yürümelidir insan.

“İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsen bu nice okumaktır” der Koca Yusuf.

Jose Mauro De Vasconcelos Şeker Portakalı’da insanı olgunlaştıran acının derinliğine nasıl nüfuz ettiğini şu cümlelerle anlatıyordu:

“Hepimiz büyüktük. Küçük küçük parçalarla, aynı üzüntüden payını alan büyük ve hüzünlü kişiler. İnsan yüreğinin, bütün sevdiklerini içine alabilmesi için çok büyük olması gerektiğini bilmelisin. Acı çekmek ne demekmiş asıl şimdi anlıyordum. Acı çekmek bayılana dek dayak yemek değildi. Ayaktaki cam kesiğine eczanede dikiş attırmak değildi. Asıl acı, kalbi baştan aşağı sancılara boğan, insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi. Kolları, başı hep dermansız bırakan, yastıkta öbür tarafa dönme isteğini bile söndüren bir şey.”

Muhammed bin Abdullah’ın âlemlere rahmet elçisi olmasının yolunu Hira mağarasında yıllarca daldığı kendi derinliklerinde bulmuştu.

İhsan Fazlıoğlu’da “Niyet sahibi dertli bir kişinin adım atması mekânı yola dönüştürür; kişiyi de basit bir yürüyenden, yolcuya. Düşüncenin nihâî amacı, tekili bütün; sonluyu sonsuz; mukayyeti mutlak; kısaca çok-olanı, Bir-olan içinde ve içinden idrak etmektir. Kendilik bilinciyle kuşanmamış kişinin ne itikadından ne de siyasetinden hayr gelir. Düşünmek; Kendinden vazgeçmemek. Kendini terk etmemek. Yani; İnsan olmakta diretmek. Kendi-olmayan, ne aradığını ne bulduğunu bilir; ne arandığını ne bulunduğunu fark eder; hep başkaları tarafından aranmayı/bulunmayı bekler. İnsan kalmakta direnmektir. Bir insanın kendine ilişkin kanaati değişmeden, olgu ve olaylara ilişkin bakış-açısı değişmez; çünkü insan yenilenmeden hayat yenilenmez. Elinden, dilinden bir şey gelmediğinde, hüzünlen; çünkü hüzün, yüreğin kavrulmasıdır; kavrulan yüreği Allah sever; bu nedenle hüzün, duadır. Acı, hüzün ergenlik sebebidir; acı çeken, hüzünlenen ergenleşir; çünkü acılar zekâyı biler; hüzün duyguları derinleştirir. Hirâ’sını yaşamamış kişinin ne Mekke’sinden ne de Medine’sinden ümit besle. İnsan ölüme doğrudur; ölüme bilinç eşlik ediyorsa, ona yaşam denilir ki, yaşam bilinçli ölüm demektir; bunun farkına varmak da huzurdur…” cümleleriyle insanın iç dünyasında yapacağı yolculuğun tarifini yapmıştır.

Said Nursi’de “eski said’i yeni said” yapan yolculuğu kendi iç dünyasına yoğunlaşması ve geçirdiği ameliyat- cerrahiye ile açıklar:

“Bundan otuz sene evvel, Eski Said’in gafil kafasına müthiş tokatlar indi, ‘el-mevtü hakkun’ kaziyesini düşündü. Kendini bataklık çamurunda gördü. Meded istedi, bir yol aradı. Gördü ki, yollar muhtelif; tereddütte kaldı. Gavs-ı Âzam olan Şah-i Geylânî’nin Fütûhü’l Gayb nâmındaki kitabıyla tefe’ül etti. Tefe’ülde şu çıktı: “Ente fi dâri’l-hikmeti fatlub tabîben yudavî kalbek/Sen hikmet evindesin. Kalbini tedavi edecek bir tabip ara.” Aciptir ki, o vakit ben ‘Darü’l-Hikmeti’l-İslâmiyye’ azası idim. Güya ehl-i İslâmın yaralarını tedaviye çalışan bir hekim idim. Hâlbuki en ziyade hasta ben idim. Hasta evvelâ kendine bakmalı, sonra hastalara bakabilir.Ben dedim: ‘Sen tabibim ol!’  Tuttum, kendimi ona muhatap addederek, o kitabı bana hitap ediyor gibi okudum. Fakat kitabı çok şiddetliydi. Gururumu dehşetli kırıyordu. Nefsimde şiddetli ameliyat-ı cerrahiye yaptı. Dayanamadım, yarısına kadar kendimi ona muhatap ederek okudum; bitirmeye tahammülüm kalmadı. O kitabı dolaba koydum. Fakat sonra, ameliyat-ı şifakârâneden gelen acılar gitti, lezzet geldi. Kitabı tamamen okudum ve çok istifade ettim. Sonra İmam-ı Rabbanî’nin Mektubat kitabını gördüm. Hâlis bir tefe’ül ederek açtım. Bana musırrane şunu tavsiye ediyordu: ‘Tevhid-i kıble et.’ Yani, birini üstad tut, arkasından git, başkasıyla meşgul olma. Şu en mühim tavsiyesi, benim istidadıma ve ahvâl-i ruhiyeme muvafık gelmedi. Ne kadar düşündüm: ‘Bunun arkasından mı, yoksa ötekinin mi, yoksa daha ötekinin mi arkasından gideyim?’ Tahayyürde kaldım. Her birinde ayrı ayrı câzibedâr hâsiyetler var. Biriyle iktifa edemiyordum. O tahayyürde iken, Cenâb-ı Hakk’ın rahmetiyle kalbime geldi ki, ‘bu muhtelif turukların başı ve bu cedvellerin menbaı ve şu seyyarelerin güneşi, Kur’ân-ı Hakîmdir. Hakikî tevhid-i kıble bunda olur. Öyle ise, en âlâ mürşid de ve en mukaddes üstad da odur.’ Ona yapıştım… Demek ki, Kur’ân’dan gelen o Sözler ve o Nurlar, yalnız aklî mesâil-i ilmiye değil, belki kalbî, ruhî, hâlî mesâil-i imaniyedir.” (Nursi, Mektubat 385-386)

Kur’an-ı Kerim rehberliğinde hepimizin hedef ve maksadımız iç dünyamızı derinleştirmek olmalıdır.

Aslolan vitrin değil, imalathanedir.

İmal etmediğiniz, emek vermediğiniz, icad yapmadığınız, üretmediğiniz sürece vitrine koyacağınız ürünler hep başkalarının olacaktır.

Bu milletler ve fertler için böyle…

Tercih sizin!

Ya kısa vadede acıtsa da, yorsa da, terletse de kendinize/işinize/ailenize yoğunlaşıp özgün eserler üreterek kendini gerçekleştirecek, dünyada kıyamete kadar sürecek, sevap defterinizi sürekli besleyen bir iz/eser bırakacaksınız.

Ya da; hazır konforu tercih edip, yorulmadan, terlemeden, emek vermeden, icad yapmadan “eşek arısı” gibi başkalarının mallarını çalma ile ömrünüz geçecek, çakma bir kimlik ve kişilikle geriye sürdürdüğünüz hayatın yaşlılığında silik, ahsen-i takvim vücudu israf etmiş, emanete ihanet etmiş bir hain muamelesi görecek ahirette de ebedi helaket ile karşılanacaksınız.

Yol eğitir, hicret olgunlaştır, sabır kemale erdirir.

Her an daha iyiye doğru hicrete aşkla, sabırla, imanla yürümeye ve hayat hikâyemizi yazmaya devam, kalemleri bırak emri gelinceye kadar…

Rabbini hamd ile an, secde edenlerden ol ve ölünceye kadar Rabbine kulluk et. Hicr, 15/98,99.

Paylaş
Önceki Yazı

Yeni Ekonomi Programında İstihdam ve Teşvikler

Sonraki Yazı

Allah Misafirin de Hayırlısını Nasip Etsin!

Cemil PASLI

Cemil PASLI

İlişkili Yazılar

Ubasute
Cemil PASLI

Ubasute

27 Haziran 2023
5k
Her Zaman, Her Şeye Rağmen Kazanmak mı?
Cemil PASLI

Her Zaman, Her Şeye Rağmen Kazanmak mı?

22 Mayıs 2023
5k
Cemil PASLI

Sofradaki Çatal (Vasat-Orta Yol)

08 Mayıs 2023
5k
Cemil PASLI

Hayat; Geriye Doğru …, İleriye Doğru…

18 Nisan 2023
5k
Sonraki Yazı

Allah Misafirin de Hayırlısını Nasip Etsin!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap