Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Mustafa Nevruz SINACI

Demokrasiye İlk Adım Ve !..,

Mustafa Nevruz SINACI Yazar Mustafa Nevruz SINACI
16 Ocak 2010
Mustafa Nevruz SINACI
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Başta “açılımlar ve yarattığı tartışmaların” zirve yaptığı bu dönem olmak üzere; Genelde Ocak ayının ilk haftası, Cumhuriyet tarihi ve demokrasi yönünden çok önemli ve bir o kadar da anlamlıdır. Çünkü kuruluştan bu güne, bütün dönemlerin “en büyük ve tek gerçek açılımı” 1946 yılı Ocak ayının ilk haftasında yapılmıştır.

Bu açılımın esas kaynağı ve dayanağı, 1922 yılında: “Bilinmelidir ki, Türkiye Cumhuriyeti, Demokrasi esasına dayalı bir Devlettir” ve “”Demokrasi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin sınırsız bir yetkiye sahip olması demek değildir” diyen Atatürk’tür.

1929’da ise, bu sözlerini: “Demokrasi esas itibarıyla, siyasi niteliktedir. Bir ilim, fikir, fen’dir, Ferdi ve eşitlikçidir. Demokrasinin bu esas ve istinatlarına göre; Bütün vatandaşlara siyasi hürriyet ve çalışma serbestisi sağlamak, bilimsel, sosyal, sanat, ahlâk gibi fikri sahalarda gelişmesiyle ilgilenmek ve milli egemenliğe, usullere uygun olarak katılma hakkını, aynı siyasi haklara sahip olmalarını sağlamaktan ibaret noktalar ve devletin vatandaşa karşı başlıca vazifelerinin sınırını gösteren işaretlerdir” açıklaması ile tamamlar ve bütünler. (1929 – Medeni Bilgiler ve M.K. Atatürk’ün El Yazıları, Prof. A. İnan)

Mustafa Kemâl’in en büyük sevdası, emel ve ideali cumhuriyet’i demokrasiyle buluşturmak, birleştirmek ve bütünleştirmekti. O, bu konuda yüksek bir azim-irade ve kararlılığa sahipti. Ancak, bu emel, ideal ve en değer verdiği proje, vefatından sonra, 07 Ocak 1946’da hayata geçebildi. Atatürk, yaşadığı dönemde demokrasiyi yaşattı, ama ne yazık ki, kurumlaştığını göremedi.

DEMOKRASİNİN AYAK SESLERİ

14 Eylül 1923’de, Mustafa Kemal Paşa (Atatürk) İsmet Paşa, Celal Bayar, Recep Peker, Refik Saydam ve Prof. Fuat Köprülü tarafından kurulan Halk Partisi’nin;, İsmet Paşa etrafında yuvalanan bazı üst yöneticileri, “Cumhuriyeti tahkim (sağlamlaştırma) ve demokrasiyi kurumlaştırma” konusunda, 1923’ den sonra bir isteksizlik, olumsuzluk ve dönem itibarıyla garip, tuhaf bir tutum içine girdiler. Bunun üzerine, Demokrasiyi ihdas ve ihya konusunda kararlı olan Mustafa Kemal, inisiyatif kullanarak; 1924’de, Ali Fuad Cebesoy önderliğinde, en güvendiği kadre; Kâzım Karabekir, Rauf Orbay, Dr. Adnan Adıvar, Rüştü Paşa, İsmail Canbolat, Sabit Bey, Ahmet Muhtar, Halis Turgut, Necati Kurtuluş, Mersin Mebusu Besim Bey, Erzurum Mebusu Faik Günday ve Sabit Bey’lere “Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası”nı kurdurttu. Kuruluş amacı demokrasi olan parti, İsmet İnönü ve yandaşları tarafından pek lüzumsuz görüldüğünden; Mustafa Kemal’e rağmen akla, hayale gelmeyecek menfur oyun-düzen, tuzak, komplo ve kumpaslar sonucu 03.Haziran.1925’de kapattırıldı.

Ancak O, yılmadı. Beş yıl sonra, 12 Ağustos 1930’da; Ali Fethi Okyar ve Samet Ağaoğlu’na “Serbest Cumhuriyet Fırkası” nı kurdurttu. Kız kardeşi Makbule Hanım ve üç yakını ile Halide Edip’i de müteşebbis olarak görevlendirdi. Fakat bu Fırka’da, malum ve menfur fesatçıların iğrenç furya, komplo, kumpanya ve çirkin kumpaslarına fazla dayanamadı. Başkaca bir yol ve çare kalmadığından 12 Ağustos 1930’da kendini feshederek siyasetten çekilmek zorunda bırakıldı. Yani Atatürk, en önemli projesinin gerçekleştiğini yaşarken göremedi. Doğrusu, demokrasi ve halk düşmanları tarafından “görebilmesine” izin ve imkân verilmedi. Ta ki, 7 Ocak 1946’ya kadar!..

Nihayet DP, dünya konjonktüründen de yararlanılarak; 07 Ocak 1946’ da; Atatürk’ün Başvekili Celal Bayar, Aydın Mebusu Adnan Menderes, İçel Mebusu Refik Koraltan ve Kars Mebusu Ordinaryüs Profesör Dr. Fuat Köprülü tarafından kuruldu. Bu, gerçek bir AÇILIM ve Cumhuriyet tarihinin en büyük projesi idi…

Ancak, hayata geçmesi 4 yıl sürdü. Dört çileli, acı, efsanevi ve ıstıraplı yıl..

Devleti işgal ve tasallut altında tutan, bütün kurumlara yerleşen ve çöreklenen Halk Partisi’nin;, İl Başkanı Valiler, ilçe başkanlıklarını resmen yürüten kaymakamlar ile bunların emir ve hizmetindeki kamu gücünün ezici tacizine maruz kaldıktan başka; partizanların hırs, husumet, kin, kıskançlık, ihtiras, fesat ve tefrikaları yüzünden “1946 Demokrasi Açılımı” çok büyük zorluklarla başarıldı… Bu direniş, gerçekte Atatürk ilkeleri ve Türk İnkılâbına karşı bir başkaldırıdır. Dolayısıyla; 14 Mayıs “Demokrasi Bayramı’nın” da nedenidir. Demokrasiyi ret ve ifsat’a yönelik asıl nedene bakalım:

ATATÜRK NE DEMİŞTİ:

Daima hatırlamakta ve hatırlatmakta yarar var. Atalarımızın “medeni, siyaset” dediği “demokrasi” uğruna kurulan “Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası” ile “Serbest Cumhuriyet Fırkası” üzerinden uzun süre geçtikten sonra 1937’de Atatürk: “Ekonomik kalkınma; Türkiye’nin, hür, bağımsız daima daha kuvvetli, daima daha refahlı Türkiye ideali’nin bel kemiğidir. Kalkınma iki büyük kuvvete dayanır. Bir; Toprağın iklimleri, zenginlikleri ve başlı başına bir servet olan coğrafi durumu; İkincisi de: Türk milleti’ nin silâh kadar makine de tutmaya yarışan kudretli eli ve ‘milli olduğuna inandığı iş ve zamanlarda tarihin akışını değiştiren yiğitlikle beliren yüksek sosyal benlik duygusu…” (1937-Atatürk’ ün S. ve Demeçleri, 1-1945)

Tam bu sıralar İsmet Paşa ve hükümeti tefessüh etti. Yerine Celâl Bayar Başvekillik görevine atandı. Bayar, 8 Kasım 1937’de Hükümet Programını TBMM’ne sundu. 10 Kasım 1937 günü Mustafa Kemal Atatürk, Bayar’a; “Millete yepyeni bir program bildirdiniz. Bu program, benim millete vaat ettiğim hususlardır. Ben, milletle beraber Celâl Bayar ve arkadaşlarının programının nokta, nokta tatbik edildiğini takip edeceğim” dedi. (AA, 11 Kasım 1937) İşte, 07 Ocak 1946’da, Atatürk’ün Galip Hocası, Başvekili ve İzmir Mebusu Celal Bayar başkanlığında; Aydın Mebusu Adnan Menderes, İçel Mebusu Refik Koraltan ve Kars Mebusu Ordinaryüs Profesör Dr. Fuat Köprülü tarafından kurulan DP’nin “Parti Programı’nın” esası, özü, kaynak ve dayanağı budur.

ATATÜRK’ÜN PROGRAMI:

Yani, bizzat Atatürk’ün telkin ve tavsiyeleri yönünde kaleme alınan; Şahsen okuduğu, incelediği, hassas bir değerlendirme neticesinde üzerinde “kendi el yazısı ile” ek ve değişiklikler yaptığı ve yaşadığı sürece sahiplendiği; 12 Kasım 1937’den itibaren, yeni Baş Vekili Bayar ile yerinde tetkik, tefhim ve uygulama amaçlı” olarak Şark Vilâyetlerinde inceleme gezisine çıktığı program ve demokrasi projesi..

Bu program, 10 Kasım 1938’e kadar kesintisiz uygulandı. ATA’nın vefatından sonra durduruldu, engellendi. NEDENİ: “Karşıdevrim ve Kemalizm’i ilga” eylemidir.

Karşıdevrim veya 2. cumhuriyet adlı bu eylem, 7 Ocak 1946’ya kadar adeta bir fetret devri zulmüyle sürmüş; Atatürk ilkeleri, Türk inkılâbı ve milli hafıza tarihin karanlıklarına gömülmek istenmiştir. 1938-1950 arası bu nedenle kâbus gibi karanlık ve kayıp bir dönemdir. İnönü ve kabinesi Mussolini ve Hitler’e özenmiş, bunları bile dahi kıskandıracak bir sulta, saltanat, zulüm, diktatörlük, kara-kirli despotlukla 14 Mayıs 1950’ye kadar hüküm sürmüşlerdir. İşte bu nedenle Demokrat Parti’nin gerçek sembolü: “Yeter!… Söz Milletindir” anlamına gelen, baş parmağı açık “SAĞ EL” dir.

HÜSAMETTİN CİNDORUK’UN PARTİSİ:

Gelelim Hüsamettin Cindoruk’un vekaleten sahiplik ve/veya emanetçiliğinde vaki, kain ve adı “Demokrat Parti” olan yeni oluşum’a!.. Hem adını DP koydular, hem de “emanetçi” oldular. Oysa Demokrat Parti geleneğinde emanet, vesayet yoktur. Partinin sahibi millet’tir, milletten başka kimse partinin sahibi değildir. Çünkü: Demokrat Parti’de ‘demokrasi, medeni siyaset ve fazilet anlamında cumhuriyet bütün usul, umde, ilke ve unsurlarıyla yaşanır.

Parti vazifelerinde mutlak ehliyet, kesin liyakat, ahlâk ve demokrasi hâkimdir.

Ve nihayet; İşareti “EL”, temel söylemi “Yeter!.. Söz Milletindir..” ise, O, gerçek Demokrat Parti’dir. Kadroları tertemiz, şaibesiz, pırıl-pırıl ak, berrak ve Millidir. Her DP’linin kalbi vatan, millet, hürriyet, bayrak ve adalet için çarpar. Siyaseti fazilettir. Aksi takdirde, taklit ve mukallitler, adları “DP”, at’ları AB-D patentli “Truva Atı” olsa bile, kadim

Demokrat Parti ile ilgi ve bağlantıları iddia olunamaz!..

Olsa dahi, bu koskoca bir yalan ve kadim Demokrat Parti’ye iftiradır.

Paylaş
Etiketler: Atatürkündemokrasitavsiyeleritelkinve
Önceki Yazı

İnternetten Gıda Satışlarına Dikkat!!

Sonraki Yazı

Katı Atıkların Ayrışmış Olarak Toplanmasının Yürütümü

Mustafa Nevruz SINACI

Mustafa Nevruz SINACI

İlişkili Yazılar

Mustafa Nevruz SINACI

GACETA OFICIAL Venezuella Aldatan Put

01 Mart 2019
5k
Mustafa Nevruz SINACI

Demokratlar Kulübü Derneği

30 Ocak 2019
5k
Mustafa Nevruz SINACI

Cumhuriyetçi Demokratlar Hareketi

26 Ocak 2019
5k
Mustafa Nevruz SINACI

Milli Dava “Vatan Kıbrıs” (ve KKTC) Yaşayacak Ve Mutlaka Yaşatılacaktır

25 Ocak 2017
5k
Sonraki Yazı

Katı Atıkların Ayrışmış Olarak Toplanmasının Yürütümü

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap