Emperyalizm; saf, temiz, masum Anadolu çocuklarını nasıl tuzağa düşürmüş, onların yoksulluklarını, temiz duygularını nasıl istismar etmiş, sonra onları ajan okullarında nasıl eğitmiş, beyinlerini yıkamış sonunda öyle ki silahı kendi kardeşine doğrultup gözünü kırpmadan tetiğe basacak kadar nasıl zalimleştirmiş? Bütün bunların yanında Emperyalizm eline geçen her fırsatı nasıl şeytanın aklına bile gelmeyen yöntemlerle kendi amacı doğrultusunda kullandığını, hatta bulunduğu kabın şeklini nasıl aldığını, kendini nasıl gizlediğinin hikayelerini bu kitaplarda hayretle okuyacaksınız.
Bu işlerde rolü olan makam sahibi, mevki sahibi kişilerin hala hiçbir olmamış gibi hayatlarına nasıl devam ettiklerini ve hala söz sahibi olduklarını okuyacaksınız bu kitaplarda…
Bu kitaplarda suçsuz vatanseverlerin bu alçaklar tarafında yalan yanlış iftiralarla nasıl mahkum olduklarını gözleriniz yaşlanarak okuyacaksınız.
Cumhuriyet değerlerimin nasıl yağmalandığını, ilimde, sanatta, askeriyede memleketimizi hızla ileriye götürecek ilim adamlarımızın, komutanlarımızın, aydın vatansever gazetecilerimizin nasıl suikastlara uğrandığını dişlerinizi gıcırdatarak okuyacaksınız.
Uluslararası anlaşmalarda memleketimizin menfaatlerini savunan, yapılan düşmanca saldırıları dile getiren görevlilerin başına neler gelmiş belgeleriyle okuyacaksınız.
Silivri’de Firavun Töreni, Beşiktaş’ta Sırtlan Pususu, Aşil’in Topuğu, Casusluk kumpası, Ağacın Kurdu, Bir köy Dört Adam Altı buçuk Darbe isimli kitapları geleceğe ışık tutmuştur. Milletimizi bekleyen tehlikeleri görmek, uyanık nesiller yetiştirmek istiyorsak bu kitapları okuyalım, okutturalım.
En son kitabı olan Bir Köy Dört Adam da dört ayrı görüşte, geçmişte söz sahibi, mevki sahibi, bu değerli kişilerin esasında aynı toprağın insanı olmasına rağmen hangi konularda ayrı düştükleri, verdikleri mücadeleleri, düşmanlıkları, sonradan nasıl dost olduklarını bir araya geldiklerinde nasıl bir güç olup vatan savunmasında faydalı olacaklarını çok ilginç tahlillerle farklı bir kitap olduğunu okuyarak anlayacaksınız.
Komutanım alçakça iftiralarla, isnatlarla dört yıl hapishanede yatmış, bu vatana en verimli hizmetleri vereceği bir zamanda rütbesi çalınmış, suçsuz olduğu halde diğer komutanlarımız gibi hakları iade edilmemiştir. Fakat o küsmemiş yine yazılarıyla, kitaplarıyla halkımızı bilgilendirmeye, uyarmaya, korkmadan, kınayanların kınamasına aldırmadan, devam etmektedir.
Komutanıma bu başarılı çalışmalardan ötürü, yorduğu göz nuru için, şükranlarımı içtenlikle arz ediyorum.
Yusuf YILMAZ
