Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Mehmet Halil ARIK

Davutoğlu’na Mektup…

Mehmet Halil ARIK Yazar Mehmet Halil ARIK
27 Eylül 2015
Mehmet Halil ARIK
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Sayın Davutoğlu:
Başbakan

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın yükümlülüğü gereği, bulunduğunuz makama saygılar sunarım öncelikle…

İfade özgürlüğü, vazgeçilmez insan hakları arasında sayılmıştır.. Demokrasilerin erdemidir bu. Ben de size yazarak bu erdemden doğan hakkımı kullanıyorum.
Bu erdemin sağladığı özgürlük alanı, daraldıkça, rejime takılan, kusurlu ve melez sıfatlarına yenileri de eklenir. Ülkeyi olumsuz sıfatlardan korumak “yüksek” makamların görevidir. Makam yükseldikçe bu görevin yüklediği sorumluluk da artar.

Makam sahibi olmanın sayısız yolları vardır. Seçilme ve atanma o sayısız yollardan ikisidir. Ne var ki; bizim demokrasimizde bir de “seçilmek üzere atanma” geleneği vardır ki; kimine göre bu bir demokrasi ayıbı, kimine göre ise demokrasinin gereğidir.

Her ne hal ise… “Seçilmek üzere atanma” kısaca birilerinin inayeti ve icazeti ile makam sahibi olma demektir ki, bu durumun ilerde bedel ödetme riski vardır. Hür iradeyi kısıtlar örneğin…
Şayet makam, seçilmek üzere atanmış olmaktan gelen “inayetin” yönlendirdiği biçimde doldurulursa, o makam sahibinin göreceği saygınlık o “inayete” destek verenlerle sınırlı kalacağı açıktır
Tarihte iz bırakabilenler, inayetin ve icazetin değil, yasaların emrettiği biçimde hizmet tutkunu olabilenlerdir. Bu nedenle, deriz ki, sorumluluk makamında bulunan kişi, saygınlığın en gerçeğine ulaşmayı diliyorsa öncelikle kendisini vesayetin boyunduruğundan kurtarmalı… Ne yazık ki ülkemizde vesayetten kurtulma bahanesi, bir başka vesayeti kabullenmenin gerekçesi yapılmıştır.
Devlet yönetiminde sorumluluk taşıyanlar bilmelidirler ki yapılan her işin vebali de; sevabı ve alkışı da işin başında olanındır. “Sen emrettin ben yaptım!” çıkışı, sorumluluktan kaçışı sağlayamayacağı gibi, bir de, emirle uygunsuz iş yapmış olmanın onursuz vebalini de yükler.
Devlet adamlığının ilk koşulu, yasaların yüklediği yükümlülükler doğrultusunda dirayetin, aklın, izan ve vicdanın kullanılabilmesidir.

İş başındaki adamın tek kabul edebileceği vesayet kendi aklı ve vicdanıdır. Emir alacağı tek güç yasalardır. Makamlar diyet ödeme kapısı değildir.
Vesayetin nefesini her an ensesinde hisseden kişi, kendisine lutfedilen(!) makamın hatırına buna katlanıyorsa, tarih ona “gölgeli” bir sıfattan başka bir sıfat bahşetmez!…
Demokrasilerde, güçler ayrılığı ilkesi, her kurum ve kişi kendi yetki ve sorumluluğunu bilsin diye konulmuştur. Güçler ayrılığında, görev, yetki ve sorumluluk devri yapılamaz, birisi diğerinin üzerinde vesayet kuramaz, birisi hem kemdi işine hem de diğerlerinin işini yapmaya kalkışamaz.
Bunun adı, yetki gaspıdır ki yasal değildir.. Yetki gaspı ise, düzenlemeleri kayıt altında tutan en yüce yasanın, yani anayasanın çiğnenmesi demektir!.. Anayasayı çiğnemek kadar, çiğnetmek de çiğnenmesine göz yummak da yüce divanlık suçtur!…
*
Yazmak, yazmamak arasında bir süre gittim geldim…
Mesleğim geldi aklıma…”Eğitimcinin görevi, yalnızca abc ile sınırlı olmadığı gibi, yalnızca iyiyi güzeli öğretmek de değil, doğruyu da göstermektir“ dedim yazdım.
Ülke demokrasisinin zarar ve hasar görmekte olduğunu gördüm. Demokratik teamüllerin, gerektiğinde siyaseten fedakarlıklar yapılması gerektiğini emredip dururken, bütün hesapların “oy üzerinden başarı sağlama” kurgularına dayandırılmakta olduğunu gördüm. Ülkemiz günden güne içinden çıkılmaz badirelere sürüklenmekte olduğu halde, “koalisyon” arayışlarının samimi olmadığını gördüm. Hesaptan kaçma üzerine kurgulanan oyunlar gibi geldi bana. Anketlerin önemi, akan kanı gölgede bırakıyorsa, nasıl farklı düşünelim de “bu oyun değildir” diyelim.?
Gören, duyan, soran sorgulayan her aydının görmesi gerekenleri gördüm… Ve vatandaşlık haklarımı kullanarak uyarı hakkımı kullanmak istedim!…
Ülkemizde bir tiyatral oyun sergileniyor!…. Senaryosu sarayda yazılan, bir oyun… Kızmaca yok; sayın Davutoğlu!…
Bu oyunda sana düşen görev başrol falan da değil; figüranlık!…

Size “gibi” yaptırıp, rolü kimlerin oynadığını siz de iyi biliyorsunuz!..
Bu rol size “oskar” getirmez. Bu rol ile tarihe malolamazsınız. Tepesinde sallanıp duran Demokles’in kılıcını bertaraf edemeyen kişi, hangi makamda bulunursa bulunsun; o makamın sahibi sayılamaz…
Zorlukları aşabilme dirayetidir kişileri tarihe maleden. Bunun için de aslolan yetkilinin “yetkili” gibi, görevlinin de “görevli” gibi davranmasıdır.
Siz bir yetkili gibi değil, verilen işi yerine getirmek üzere memur edilmiş görevli gibi davrandınız hep.
*
Sanırım; ne demek istediğim yeterince açık!…
*
”Sen kendin olamadıkça, bir başkası seni “sen” yapmaz” derdi ninem.
Gözün hep kılıcın sahibi Demokles’i arar dururken, “Davul sende tokmak başkasında!” sözünden alınma
*Öncelikle “ kendi irade ve insiyatifini” kullanamayan kişi kendi ağzınla konuşuyor olsa da kendi dilini kullanıyor olamaz!… Deniyor ki; “kendi göbeğini kesemez” Sizin için söylenen ortalık sözü bu,!…
Milli iradenin beğenilme koşulunu kim koyacak ortaya!?… Yetkiyi tek başına size veren seçimin adı mı milli irade?… Ya kafanızdaki “milli irade” yine gerçekleşmezse ne olacak? Ayrıca, bunca terörün hüküm sürdüğü ortamda, milli iradenin güvencesini kim sağlayacak!?…
Sizi “değerli yalnızlığınıza” mahkum eden o vesayet kılıcını kırıp atamadıkça, daha çok “değerli yalnızlık” destanları yazar, bölgeyi kin ve nefretin içine çektiği Ortadoğu batanlığından çekip çıkaramazsınız!…
İlahi adaletin, yargıcı, savcısı ve avukatı olamayız ama, bu dünyada sorulacak hesabın avukatı da oluruz, savcısı da yargıcı da!… Ülkenin vatandaşı olmakla, bu hesabı sandıkta sorma hakkı tanınmıştır bize. Bilgilerinize…

13 Ağustos 2015
Mehmet Halil Arık
Emekli eğitimci – DENİZLİ
mehmethalilarik@gmail.com

Paylaş
Etiketler: davutoğlumektupTürkiye Cumhuriyeti
Önceki Yazı

Var Mısınız İsmail’i kurban Etmeye?

Sonraki Yazı

Begonviller Kimin İçin Açtı?

Mehmet Halil ARIK

Mehmet Halil ARIK

İlişkili Yazılar

Ata’ya Sesleniş (II)
Genel Eğitim

Ata’ya Sesleniş (II)

13 Kasım 2025
5k
Ata’ya Sesleniş (II)
Genel Eğitim

Ata’ya Sesleniş (l)

12 Kasım 2025
5k
Bu Ülkenin Aydınlık İnsanları; (10Kasım’da Sitem)
Anma

Bu Ülkenin Aydınlık İnsanları; (10Kasım’da Sitem)

10 Kasım 2025
5k
Bir Masal, Bir Misal
Edebiyat

Bir Masal, Bir Misal

28 Ocak 2025
5k
Sonraki Yazı

Begonviller Kimin İçin Açtı?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap