Damla damla gözyaşı, yaşanılan hüznün simgesidir. Damlaların hikâyesinde, yabancı diyara gitmek, söz konusuydu. Buna göre, gözyaşı, gözden ve gönülden ırak olmanın sonucu muydu? Acaba.
Gözyaşı ayrılığa mı? Neden olmuştu.
Katlandığı çile, acı mı verir hale gelmişti?
Bir yıl sonra, öğretmen olacakken, çekip gitmeyi nasıl kabullenebildi?
Bir teselli arayıp sormadı. Acı olay, kendini hissettiriyordu. Çözüm yolu bulabilir miydi? En azından ilgililerle konuşulabilirdi. Kaygılanmaya gerek olmadığı ortada. Öyle bir boşlukta kaldı ki, haberleşme diye yolumuz da bir ışık bile görülmüyordu.
Duygularıma karşılık, bir not ulaştırabilseydim. Bilemiyorum yanlış mıyım? Kaçarcasına uzaklaşması, çare miydi? Yoksa yeni bir yüze mi dönüşmüştü. Yeni bir yüz, peşine yeni birtakım gelişmeler. Acaba gerçekler öyle bir yolu mu gerektiriyordu. Öyle ise yanılmışız deyip unutmanın çilesini yaşardım.
İçime kor gibi düşen sözleri. Bir baskı mı görüyordu, yoksa zorlama mı? dedikleri hala kulağımda yankılanıyor. Acaba, duymadığım bir söz mü edildi.
Böyle bir şeyin olması imkansızdı. Meraktan çatlamak, buna denirdi. Gittiği Ülkenin adını yazsam acaba notum ulaşır mıydı?
Bir yıl içinde mezun olacak ve yabana sürüklenmeyecekti. Ne söylesem boşuna, böyle bir aile olabilir mi? Neden itiraz etmediler, bir yıla karşılık, kim bilir ne sefillik çekeceksin. İstersen yüksek okula birlikte gireceğimizi karar etmiştik. Bağımsızlığını elde ederdin, şimdiki gibi belli bir ailenin boyunduruğunda olmazdın.
Haber alabilmek adına her gün okuldayım. Bir bilgi için, acı üstüne yeni acılar geliyor. Hafta sonu da okul kapanıyor. Bu arada psikolojimi düzgün tutmaya çalışıyorum. Keyfince hareket buna, denir. Bir hafta önce konuşmuştuk. Mezuniyet sınavlarım başlamıştı.
Aynı yüksek okula girecektik. Bu kararı, hiçbir baskı olmadan vermişti. Bir hafta sonra gitmek. Acaba ailesi ne düşünmüştü. Belki de bir yıl için okulu yakmazdı.
Damla damla gözyaşı, her geçen gün kendini gösteriyordu. Ailemin tek çocuğuydum, onu kızları yerine koymuşlar çok seviyorlardı. Hiçbir engel tanımadan oldu bitti ye getirip gidemezdi.
Her şey alt üst olmuştu. Fikir yürütmeye devam edeceğim.
Arkadaşımın hikâyesini kısaltarak yazdım.
Hasan TANRIVERDİ























