Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hasan TÜLÜCEOĞLU

Çok Dilli Senfoni

Hasan TÜLÜCEOĞLU Yazar Hasan TÜLÜCEOĞLU
29 Aralık 2010
Hasan TÜLÜCEOĞLU
1
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

‘İki dil uygulaması’ ve ardından ‘demokratik özerklik’ talepleri, hükümetin ‘kürt açılımı’ girişiminin artçı dalgasına benziyor. Bu taleplerin özellikle 12 Eylül referandumu sonrasında dile getirilmesi manidar. İşin garibi ortada bir şey yokken yalnız açılım lafına aşırı tepki gösterenler daha net ve belirgin olan bu talepler karşısında sessiz kalıyorlar.

Hiçbir insanın etnik milliyeti görmezden gelinemez. Herkesin kendi anadilinde konuşma doğal hakkıdır. Bunun yasaklanması anti demokrat bir uygulamadır. Derdini herkes kendi dilinde ifade edebilmelidir.

Yıllardır yaşanan terör olayları, halkların farklı bilgilendirilme ve yönlendirilmeleri ile devletin mevcut üniter yapısı düşünüldüğünde bu ülke, Türkçe dışında ikinci bir dil uygulamasını kaldıramaz. Yüz yıl önce Osmanlı döneminde esnek ve yumuşak uygulamalar olmuş olabilir. Bu uygulamalar tehlikeli ve sakıncalı olmuştur da demiyorum; ancak şu içinde bulunduğumuz bir ülke gerçeği mevcut. Bu gerçek göz önüne alındığında ‘ikinci dil’ senfonisinin mırıldanılması, hele ‘özerklik orkestrası’nın seslendirilmesi mevcut sosyal, siyasal ve kültürel yapımıza ağır gelir.

Diğer taraftan bu ülkenin etnik kökeni yalnızca Kürtler değillerdir. Başta Ermeniler olmak üzere Lazlar, Çerkezler, Hemşinler, Gürcüler vs. etnik gruplar peş peşe devam etmektedir. Kürtlerin talepleri yerine getirildiğinde elbette ki bu saydığımız etnik gruplarda haklı olarak aynı halkları isteyeceklerdir.

Osmanlı Türklerin kurduğu, yönettiği ve uzun yüzyıllar devam ettirdikleri harika bir devletti. Osmanlı devlet yönetimi gücünü kanunlardan önce dini inanış ve değerlerden alıyordu. Ermeniler dışında tüm etnik gruplar aynı din şemsiyesi altında birleşmişlerdi. Böyle olunca etnik kimliğin öne çıkarılması bir ayrıcalık ve ayrımcılık değildi. Vatandaşların etnik kimlikleriyle ortaya çıkmaları gayet doğaldı.

Dinin ve dini değerlerin farklı algılanması, uygulanması hatta uygulanmaması günümüz ülke toplumunun bir gerçeği. Böyle bir ortamda elbet din şemsiyesi işlev görmeyecektir. Üstelik devlete karşı eline silah alıp yıllarca sürdürülen terör söz konusu. Elbette ki terör estiren bir etnik kimliğin öne çıkarılması diğerlerince tepki görecektir.

Kürt Sait olarak anılan Bediüzzaman Sait Nursi Hazretleri etnik milliyetçiliği dile getirmeden meşhur şu sözünü söylemiştir: “Sonra, ben, cemiyetin îman selâmeti yolunda âhiretimi de fedâ ettim. Gözümde ne Cennet sevdâsı var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmi beş milyon Türk cemiyetinin îmânı nâmına bir Said değil, bin Said fedâ olsun. Kur’ân’ımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa, Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur.

Milletimizin îmânını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmaya râzıyım. Çünkü vücudum yanarken, gönlüm gül gülistân olur”.(Sözler) Bu ve benzeri sözleriyle etnik milliyetçiliğin önünü kesmiştir. Onun etnik kimliği kabaran öğrencisiyle ilgili şu ifadelerini de burada hatırlatalım:“Ben Van’da iken, hamiyetli Kürt bir talebeme dedim ki: “Türkler İslâmiyet’e çok hizmet etmişler. Sen onlara ne niyetle bakıyorsun?” dedim. Dedi: “Ben Müslüman bir Türkü, fâsık bir kardeşime tercih ediyorum. Belki babamdan ziyade ona alâkadarım. Çünkü tam imana hizmet ediyorlar. Bir zaman geçti, (Allah rahmet etsin) o talebem, ben esarette iken, İstanbul’da mektebe girmiş. Esaretten geldikten sonra gördüm. Bazı ırkçı muallimlerden aldığı aksülâmel(etki-tepki)ile o da Kürtçülük damarıyla başka bir mesleğe girmiş. Bana dedi: “Ben şimdi gayet fâsık, hattâ dinsiz de olsa bir Kürdü salih bir Türke tercih ediyorum.” Sonra ben onu birkaç sohbette kurtardım. Tam kanaati geldi ki, Türkler bu millet-i İslâmiyenin kahraman bir ordusudur…”[Emirdağ lahikası]

Kabul etmesek, hoşumuza gitmese de şu tarihi bir gerçektir ki, Türkler devlet kurup toplumları yönetmede mahir en büyük ırktırlar ve yüzyıllardır İslam dinine en büyük hizmeti etmiş tek millettirler.

İmdi bu asil milletin büyüklüğü ve İslam dinine olan hizmetleri mevcut ortada dururken sizlerde yüzyıllardır bu milletin din şemsiyesi altında varlığınızı sürdürmüşken farklı dil uygulaması yetmedi özerklik isteği biraz ileri gitmeyi bir nevi küstahlığı andırmaz mı?

Osmanlının din şemsiyesine benzer bir birleştirici devlet şemsiyesi oluşmadan bu tür talepler her zaman sorunlar oluşturacaktır.
Herkesin diline dinine milliyetine saygılıyız. Herkes kendi diliyle kendini ifade etmelidir. Ama bunları ifade etmeninde bir yolu yordamı olmalıdır.

Paylaş
Etiketler: etnikkimlikkökenVATANDAŞ
Önceki Yazı

Gülce de Bizim Kardeşim!

Sonraki Yazı

Uzat Elini Öpeyim!…

Hasan TÜLÜCEOĞLU

Hasan TÜLÜCEOĞLU

İlişkili Yazılar

Göbeklitepe’de Hz. İbrahim Silüeti
Eğitim & Kültür

Göbeklitepe’de Hz. İbrahim Silüeti

09 Haziran 2025
5k
Medyada Dindar Görünümler
Film & Sinema Eleştirisi

Medyada Dindar Görünümler

30 Ocak 2025
5k
Hükme Akıl Erdirmek
Edebiyat

Hükme Akıl Erdirmek

07 Ocak 2024
5k
Alternatif Bilim Farklı Teknoloji
Bilim & Teknoloji

Alternatif Bilim Farklı Teknoloji

06 Şubat 2023
5k
Sonraki Yazı

Uzat Elini Öpeyim!...

Yorumlar 1

  1. Murat Serdar Arslantürk says:
    15 yıl önce

    Size bütünüyle katılıyorum. Dil bir bütünün çimento öğesidir.
    Bediüzzaman Sait Nursi’nin sözlerine yer verdiğiniz için teşekkürler,
    saygılarımla.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap